Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/678 E. 2023/1238 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 29/03/2023
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …) …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 29/03/2023 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava ve takip konusu bono üzerine teminat senedi ibaresini yazarak davalı alacaklıya güven çerçevesinde teslim ettiğini, ancak davalının kat irtifakı kurulmasını beklemeden ve tapu devri gerçekleşmeden müvekkili hakkında teminat senedi ile icra takibine giriştiğini, takip konusu senedin taşınmaz kaydının devine ilişkin olarak teminat maksadıyla verildiğini bu konuda ihtilaf bulunmadığını, ve taşınmaz devrinin gerçekleştirilmiş olduğundan takibe konu bono nedeniyle müvekkilinin borcunun bulunmadığının ortada olduğunu, davalının kötü niyetli olarak takip yaptığını, dava konusu icra takibinin dayanağı olan bononun teminat amaçlı düzenlendiğine ilişkin davalının ikrarı da bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe konu takibin iptaline davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile icra takibinin veya takipteki satış işlemlerinin teminatsız olarak veya muhik bir teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince ara kararı ile özetle; “… Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati tedbir talebinin niteliği, mahiyeti, mevcut delillerin ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli kanaati vermemesi, hükümle elde edilecek amacın ihtiyati tedbir yoluyla elde edilmesinin mümkün olmaması, alacağın ayrıntılı bir şekilde yargılamayı gerektirmesi ve İİK nun 72. maddesinin amir hükmü nedenleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine …” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek mahkeme içi davalı ikrarı, kabulü ve aleni tapu kayıtları itibariyle takibe konu bononun borcu sükut ettiğini, yaklaşık ispatın üzerinde ve kesin bir şekilde ispat edilmiş olmakta takibin durdurulmasına, kabule göre ise ara kararda dikkate alınmayan satışın durdurulması taleplerinin istinaf incelemesi ile değerlendirilmeye alınmasına karar verilmesini istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
2004 sayılı İİK’nın 72/3 maddesinde de ” İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, her ne kadar davacı tarafça icra takibinin ve satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de, İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceği, bu itibarla, ilk derece mahkemesinin kararında bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığnıdan ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-fmaddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

M.Y.