Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/650 E. 2023/1297 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … -…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : .. Esas

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

KAYYIM : … – (T.C. Kimlik No: …)

FERİ MÜDAHİLLER : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
: 2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
: 3- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
YAZIM TARİHİ : 05/06/2023
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan Genel Kurul Kararının İptali İstemli davasında … tarihinde tesis edilen tedbir talebinin kısmen kabulüne ilişkin ara karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili 21/12/2022 tarihli dilekçesiyle özetle; davalı şirketin kötü yönetildiğini, hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, şirket gelirlerinin ticari defterlere doğru olarak aktarılmadığını, davanın anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davası olup, uzun yıllardır devam ettiğini, davacı tarafın mağdur olduğunu beyan ederek, davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı veya denetim kayyımı atanmasını talep etmiştir.
Mahkemece 21/12/2022 tarihli ara karar ile; verilen kesin süre içerisinde 30.000 TL teminat ve 12.000 TL ilave gider avansı yatırılması şartıyla tedbir talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davalı şirkete tedbiren denetim kayyımı tayin edilmesine, yönetim kayyımı tayin edilmesine yönelik tedbir talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Kesin süre içerisinde teminat ve ilave gider avansının yatırılmaması nedeniyle de mahkemenin …gün ve … E. ile…gün ve … E. sayılı ara kararı ihtiyati tedbirinin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili 27/03/2023 tarihli dilekçesi ile mahkemenin 21/12/2022 tarihli tedbir kararı gereğince 30.000 TL teminat, 296,40 TL tedbir harcı ve 12.000 TL ilave gider avansını kesin süre içerisinde yatırmamış olsalar da sonradan teminat ve avansları yatırdıklarını, bu nedenle 24/03/2023 tarihli ara karardan dönülmesini, bunun kabul edilmemesi halinde şirkete yönetim kayyımı tayin edilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise denetim kayyımı tayin atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…somut olayda; Mahkememizin … gün ve … E. sayılı ara kararından dönülmesinin şartlarının bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı tarafın bu yöndeki talebi kabul edilmemiştir.
Davacı tarafın talebi üzerine verilen Mahkememizin … gün ve… E. sayılı ihtiyati tedbir kararı, teminat ve avans yatırılmadığından Mahkememizin … tarihli ara kararıyla kendiliğinden kalkmış sayılmış ise de; davacı tarafın … tarihli ihtiyati tedbir talebi, 2. ihtiyati tedbir talebi olarak kabul edilmiştir.
……………………………………………………………………………..
Davacıların terditli olarak davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin talepleri yönünden (yeniden) yapılan değerlendirmede ise;
Mevcut delil durumu, tarafların menfaat dengesi, davanın reddi yerine eğer davalı şirketin şirketin fesih ve tasfiyesine ya da alternatif çözümlerin uygulanmasına karar verilecek olursa şirket malvarlığının korunması amacı birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın terditli 2. ihtiyati tedbir talepleri olan denetim kayyımı atanması talebinin teminat karşılığında kabulüne karar vermek gerektiğinden…” gerekçesiyle
1-Davacıların 27/03/2023 tarihli dilekçelerindeki ihtiyati tedbir taleplerinin kısmın kabul, kısmen reddi ile 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince (27/03/2023 tarihli dilekçe ile birlikte dosyamıza peşin yatırılan) 30.000 TL. nakdi teminat karşılığında;
a) Davalı şirketin rutin işleyişini engellememek ve etkilememek kaydıyla, davalı şirket yönetiminin (denetim kayyımının takdirine göre davalı şirketin küçük olmayan veya rutin dışı kabul edilebilecek) davalı şirketi borçlandırıcı ve malvarlığını azaltıcı işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına,
2-Davacı tarafın davalı şirkete yönetim kayyımı tayin edilmesi talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yönetici kayyum atanmasının mutlak bir ihtiyaç ve hukuki bir zorunluluğa tekabül ettiğinden; yönetici ortakların keyfi yönetimi, yıllardır genel kurul yapmamaları, yapılan genel kurul toplantılarının birer formaliteden ibaret olması, yöneticiliği suç işleme özgürlüğü olarak kullanmaları, usulsüz seçilmiş olmaları ve ekte sunulan belgelerde de görüleceği gibi şirketi yönetmeye devam etmelerinin hukuk tarafından himaye edilmesinin mümkün olmaması karşısında şirkete yönetici kayyum atanması gerekirken, bu taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak yönetici kayyum atanmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir hakkındadır.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” TTK’nın 636/4 maddesi “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmünü haizdir.
Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde limited şirketin feshi davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile fesih davası açıldığında mahkemeye gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece davadaki isteme göre, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceğinden, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD’nin 03/02/2015 tarih, 2014/15047 E. 2015/1168 K. sayılı ilamı )
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4. maddeleri kapsamı itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre, uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar ile ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir.
Bir şirkete yönetim kayyımı atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK’nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır.
Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun çalışamaz halde olması da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (Yarg. 11. H.D 08/03/2018 2016/7714 E-2018/1804 K)
Devam eden davada mahkemece teminat karşılığında davacıların ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacıların ihtiyati tedbir için gerekli teminatı kesin süre içerisinde yatırmamaları üzerine mahkemece ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiği, davacının yeniden tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına, yönetim kayyımı atanmasına yönelik talebin reddine karar verildiği, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmadığı, açılan davanın mahiyeti nazara alındığında, davalı şirkete yönetim kayyımı atanması şartları bulunmadığından ilk derece mahkemesince şirkete denetim kayyımı atanmasına yönelik tedbir talebinin kabulüne, yönetim kayyımı atanması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacıların ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç