Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/562 E. 2023/1284 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2023
NUMARASI : … Esas .. Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
YAZIM TARİHİ : 06/06/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 02/03/2023 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin, üyesi olan davalının 2 adet üyelik aidat borcunu süresinde ödememesi üzerine Konya … İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyası ile alacağına kavuşmak amacı ile icra takibine başladığını, davalı borçlunun herhangi bir borcu bulunmadığı ve icra dairesinin yetkisiz olduğu iddiası ile 28.12.2021 tarihinde icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının davacı kooperatifin 1. Etap ortağı olduğunu, davalının davacı kooperatif nezdinde her ikisi de 1. Etapta olmak üzere 2 adet üyeliği bulunduğunu, davalı kooperatif üyesi … hakkında 2018 genel kurul kararı gereği her iki üyeliği için ödenmemiş aidat borçları için 15.10.2018 tarihli vadeye kadarki ödemeleri için Konya …İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası için alacak takibine girişilmiş olsa da bu borçlunun iş bu takibe de haksız itiraz ettiğini, itiraz neticesinde Konya … ATM … E, sayılı dosya ile itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkeme tarafından … K. 24.01.2022 tarihli kararı ile borçlu davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına dair hüküm tesis edildiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötün niyetli olduğunu, ödenmeyen toplam borç miktarı faiz, masraf ve icra vekalet ücreti hariç toplamda 61.666,66 TL olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile davalının Konya …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibinde hangi dönem borcu için icra takibi yapıldığının belirtilmediğini, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, ödemelerin belirlendiği olağan genel kurul toplantılarının, usulüne uygun yollarla davalıya bildirilmesi gerektiğini, ancak davalıya hiçbir surette toplantıya çağrı yapılmadığı gibi usulüne uygun davet olmadığını, doğal olarak alınan kararlardan bilgisi bulunmadığını, sonrasında alınan genel kurul kararlarının davalıya tebliğ de edilmediğini, bu hususun yargılama sırasında açıklık kazanacağını, davalının kooperatif üyeliği konusunda, durumun davacının iddia ettiği yönde olmadığını, davalının davacı kooperatif nezdinde 1. Etapta 2 adet üyeliği, 2. Etapta 2 adet üyeliği bulunduğunu, davacının davalının hangi etapta üyeliğinden kaynaklı talepte bulunduğunun icra takibinde açıklanmadığını, dava dilekçesine bu yönde ekleme yapılarak itirazın iptali talebinde bulunduğunu, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, davalının 1. Etaptaki üyeliğinden ve tapusu çıkmış bulunan, kendi adına kayıtlı olan Konya İli … İlçesi … Mah. … pafta … ada … parselde bulunan … blok …kat … bağımsız bölüm nolu dairesini … isimli şahsa, 03.01.2017 tarihinde sattığını, satış sözleşmesi ve tapu suretinin ekte olduğunu, yine 1. Etaptaki üyeliğinden ve tapusu çıkmış bulunan Konya İli … İlçesi … Mah. … pafta … ada … parselde bulunan … blok …kat … bağımsız bölüm nolu dairesini de … isimli şahsa, 29.06.2015 tarihinde sattığını, bu durumda davalının her iki üyelik nedeniyle kooperatife anılan tarihlerde borcu bulunmadığının aşikar olduğunu, neticede kooperatif üyelikleri nedeniyle ferdi tapu verildiği, davalının doğal hakkı üzere bu taşınmazları sattığını, şimdi üyelik nedeniyle aidat isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, 2.Etapta bulunan üyelikleri açısından ise davalının, bu iki adet üyelikten istifa etmek suretiyle aidat alacaklarının kendisine ödenmesini taleple dava ikame ettiğini, davanın kabul edildiğini, ayrıca davalı tarafından 1. Etap üyeliklerinin davalı kooperatif tarafından devam ettiriliyor olması nedeniyle istifa iradesini ortaya koyan Konya … Noterliği’nin 18.10.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı kooperatif istifa iradesini kabul etmediğine yönelik cevap verdiğini, davalı kooperatifin davalının üyeliğinin halen devam etmesine yönelik olmak üzere yapmış olduğu istifasına değer atfetmeyerek, haksız surette bu davaya konu icra takibini başlattığını, haksız taleplerle ikame edilen bu davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının, icra takibinde hangi dönem alacaklara ilişkin icra takibi başlatmış olduğunu belirtmeyerek, zamanaşımı def’ini bertaraf etmek istediğini, aidat alacaklarında zamanaşımının 5 yıl olduğunu savunarak davanın reddine, haksız icra takibi nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davalının kooperatif üyeliğinden istifa suretiyle çıkması karşısında üyelikten kaynaklanan alacağın tasfiyesinin1163 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre yapılacağı, üyeliğin sona ermesi karşısında davacı kooperatifin iade yükümlülüğü kapsamında üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre hesaplanacak tutarı davalıya iade etmesi gerektiği, ortaklığın sona ermesine kadar yatırılmayan bir kısım aidat asıllarının tekrar yatırtılması durumunda, bunların da yine iade kapsamında geri verilmesi gerekeceğinden, bunların iade aşamasında, kooperatife ödetilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerektiği, yine, kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hâle gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizinden sorumlu tutularak, faizin çıkma payı alacağından mahsup edilmesi kooperatiflerde hâkim olan ”açık kapı”, ”kâr amacı gütmeme” ilkeleriyle hukukun temel prensiplerinden olan “hakkaniyet” ilkelerine aykırı olacağı, davaya konu icra takibinin üyeliğin sona ermesinden sonra 15/12/2021 tarihinde başlatıldığı, takip tarihi itibariyle davalının üyeliği sona ermiş olup, davacının daha sonra iade yükümlülüğü kapsamında iade etmesi gereken aidatları tahsil etmek için icra takibi başlatmasında hukuki yararı olmadığı, dolayısıyla davacının davaya konu icra takibini başlatmasında ve takibe itiraz üzerinde eldeki davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla dosya kapsamında eksik inceleme neticesinde hüküm verildiğini, davalının istifa ihtarı ve müvekkilinin istifaya cevap ihtarının dahi inceleme konusu yapılmadığını, davacının istifa ettiği üyeliklere konu daireleri kooperatife teslim etmeyip dava dışı kişilere devretmiş olduğunu, yapılan istifanın geçersiz olduğunu, mahkemece bu hususlara yönelik hiçbir araştırma yapmadığını, davalının tapusunu üzerine aldığı 2 dairesinin üçüncü kişilere satarak üyelikten istifasının kabulünün kooperatif üyeliğinin karşılıksız kalması anlamına geleceğini, kooperatif kayıtlarından anlaşılacağı üzere davalının üyelik yükümlülüklerini yerine getirmediğinin açık olduğunu, davalı her ne kadar gönderilen ihtarname ile istifa ettiğini bildirmiş olsa da kat irtifakı tapusunu uzun yıllar önce almış olması ve tarafına teslim edilmiş olan 2 adet daireyi bu süre içerisinde kullanmış olması ve taşınmaz üzerinden gelir elde etmiş olması, hatta 2 adet daireyi 3. kişilere üyeliksiz olarak satması sebebiyle kanun gereği istifanın geçerli olmayacağını, davalının borcu sürekli olarak ödemekten kaçınmakta olduğunu, haksız ve kötüniyetli istifa beyanının yerel mahkeme tarafından geçerli sayıldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava kooperatif üyelik aidatı alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf, davalının iki adet üyeliği bulunduğunu, bu üyelik nedeniyle ödemesi gereken aidatları ödemediğini, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini savunarak davanın reddini savunmaktadır.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere ve tarafların beyanlarına göre davalının, davacı kooperatifin 1. Etabında iki adet üyeliğinin bulunduğu, bu üyelikler nedeniyle davalıya ferdileşme sonucunda iki adet daire verildiği, davalının sözkonusu daireleri dava dışı 3. Kişilere devrettiği anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81. Maddesinin 2. Fıkrasında;
“Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulune uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. (Ek cümle:3/6/2010-5983/2 md.) Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde hükmüne göre ferdileşme işleminden sonra istifa eden ortağa tahsis edilen konutun geri istenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, istifa eden ortaktan konuta bağlı giderlerin istenmesinde yasaya aykırı bir durum sözkonusu değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/3344 Esas, 2010/7602 Karar sayılı kararı) Mahkemece bu husus gözetilerek davanın esasına girilmesi, taraflarca gösterilen tüm delillerin eksiksiz toplanması ve gerekli görüldüğü takdirde kooparatif defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2023 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B.