Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/554 E. 2023/1212 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2023
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …

DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
YAZIM TARİHİ : 30/05/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 07/02/2023 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumca, Konya … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sigortalının vefat ettiği iş kazasından kaynaklanan kurum zararı nedeniyle … Ltd. Şti. hakkında kısmen rücu’en tazminat davası açıldığını, ancak Konya … Müdürlüğü’nün 04.01.2021 tarihli mahkemeye cevaben yazısında, söz konusu şirketin (Vergi No: …, Ticaret Sicil No: …) kaydının 26.06.2014 tarihli işlem ile TTK. Geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğinin belirtildiğini, Türkiye … Gazetesi (Tarih: 4 Temmuz 2014, Sayı: 8805,107. sayfa ) içeriğinde de terkin hususunun görüldüğünü, aynı konuda bir önceki açtıkları ihya davasının, Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında “Pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, Konya …İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı derdest dosyasında mahkeme ara kararıyla İhya davası açmak için taraflarına yeniden süre verildiğini belirterek … Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin müdürlüklerinin kaydı terkin işlemi yapılmadan önce öngörülen ihtarın hem şirket yetkilisi …’a hem de şirketin tescilli adresine ayrı ayrı … ile gönderildiğini, daha sonra Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan suretiyle TTK.Geçici 7.madde kapsamında 26.06.2014 tarihi itibariyle resen terkin edildiğini, şirketin kaydının silinme işleminin usul ve yasaya uygun olup, müdürlüklerinin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca ihyası istenen şirketin ticaret sicili kaydının 26.06.2014 tarihinde silindiğini, davanın ise 03.10.2022 tarihinde açıldığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15.maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadarki 5 yıllık sürenin geçtiğini, ancak davanın TTK.’nın geçice 7.maddesinin 15.fıkrası hükümlerindeki şartları taşıyorsa şirketin ihyasına karar verme konusunda takdirin mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin dava açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermediğini, aksine TTK.’nun Geçici 7.maddesine istinaden şirket unvanını resen terkin etmekle yasa emrini yerine getirdiğini ve gereğini yaptığını, usulen ve davanın niteliği gereği yasal hasım olduğundan dolayı yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarından, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “….Konya … Müdürlüğü’nün 14.10.2022 tarihli yazısına göre; Dava dışı … Limited Şirketi’nin 26.06.2014 tarihli tescil işlemi ile TTK.geçici 7.maddesi, münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ gereği terkin olup, müdürlüklerince tasfiyeye girmeksizin kaydının silindiğinin bildirildiği, gönderilen kayıtlardan ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamadığı, İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyip “tanınmıyor” olması sebebiyle iade edildiği, Türkiye Ticaret sicili Gazetesinin 26 şubat 2021 tarih ve 5244 sayılı nüshası kayıtlarına göre şirket merkezinin … Mah. … Cad. … sit. … Blok No: … Konya adresine taşındığı, tebligat çıkartılan adresin farklı adres olduğu, tebligat çıkartılan adresin şirketin son adresi olduğuna dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, yapılan terkin işleminin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinin 4. Fıkrasında belirtilen usule uygun şekilde yapılmadığı, usulüne uygun bir terkin yapılmadığından TTK’nun geçici 7/15. Maddesinde düzenlenen 5 yıllık hakdüşürücü sürenin uygulanma imkanının bulunmadığı, Konya …İş Mahkemesi’nin 15.09.2022 tarihli ara kararı ile; Davacı kurum vekiline ticaret siciline terkin edilen dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin ihya edilmesi için dava açılması için mehil verildiği, davacı kurumun dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu, davalı ticaret sicil müdürlüğünün taraf sıfatının kanundan kaynaklandığı, davalı … Müdürlüğünün şirketin terkini işleminin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına … Müdürlüğünün sebebiyet verdiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği, Konya Bölge Adliyesi … Hukuk Dairesi Başkanlığının 20/02/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur….” gerekçesiyle davanın kabulüne, Konya … Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı iken 26/06/2014 tarihinde 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan … Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7/15 maddesi gereğince ihyası ile Konya … Müdürlüğü’ne kayıt ve tesciline, şirketin ihya işlemlerini yapması için son şirket müdürü İbrahim ve … oğlu, 24/12/1957 doğumlu, … T.C nolu …’ın atanmasına karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; müdürlüklerinin “davalı” sıfatıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirket kaydının silinme işlemi usule uygun olup, müdürlüklerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müdürlüklerince tebligatın şirketin son tescilli adresine gönderildiğini, dolayısıyla tebliğin usulüne uygun yapıldığını, ihyası istenen şirketin asgari sermaye şartını süresinde artırmadığından münfesihlik durumunun ortadan kalkmadığını, bu nedenle tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi gerektiğini, yasal hasım olmaları nedeniyle aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye … Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
Yine TTK’nın 547. maddesinde “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
… Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, dava konusu … Limited Şirketinin TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca terkin edildiği, ihyası istenilen şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebliğat bulunmadığının bildirildiği, Konya …İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı derdest dosyasında dava konusu şirketin ihyasına yönelik dava açmak üzere davacıya yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacının, ihyası istenen şirket hakkında alacak davası açtığı, mahkemesince dava konusu şirketin ihyası için davacıya yetki ve süre verildiği, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, ihyası talep edilen şirket hakkında açılmış olan dava bulunması nedeniyle ihyasının TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, dava konusu şirketin fesih sebebinin şirket sermayesinin limited şirketler için kanuni asgari sınır olan 10.000,00 TL’ye çıkartılmaması olarak gösterildiği, TTK’nın Geçici 7.maddesi uyarınca şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtarat yapılmadan terkin işlemi yapılmasının hatalı olduğu, bu gerekçelerle davanın kabulü ile davalı aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine karar veren ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B