Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/510 E. 2023/1225 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2023
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …

DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 25/01/2023 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin de ortağı ve münferiden yetkilisi olduğu … A.Ş.’nin TTK’nin geçici 7.maddesi uyarınca aralıksız son beş yıl genel kurul yapılmadığı gerekçesiyle ticaret sicil kaydının resen silinerek … tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiğini, şirket üzerine dört adet araç kaydının olduğunu, araçların halen fiili olarak kullanıldığını ve vergilerinin ödendiğini, araçların satış işlemlerinin şirket adına kayıtlı olması nedeniyle yapılamadığını, şirketin usulünce tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihya edilmesi gerektiğini, müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu, ihya kararı verilmemesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını, şirket üzerine araçlar dışında kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığını, araçların satış işlemlerinin yapılabilmesi için sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu şirketin terkin işleminin yapılmadan önce ihtarlı davetiyelerin tebliğ edildiği, sicil gazetesinde ilan edilmek suretiyle TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında şirketin … tarihinde resen terkin edildiği, müdürlüklerinin terkin işleminde kusurunun bulunmadığı, terkin tarihi ile dava tarihi arasında geçen sürenin TTK’nun 7/15 maddesi uyarınca öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, ek tasfiyeye karar verme konusunda takdirin mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin usulen ve yasa gereğince yasal hasım durumunda davalı olduğunu, müdürlüklerinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden sorumluluğunun olmadığı beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Dava konusu şirketin halen tasfiye edilmemiş motorlu taşıtları bulunduğundan tasfiye memuru olarak son münferit yetkililerden davacı …’un yeniden tasfiye memuru olarak atanması gerekmiştir. TTK’nin geçici 7/4-a maddesi, “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” hükmünü amirdir. Davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından terkin işlemi öncesinde ilgili şirkete veya yöneticilerine bir ihtaratta bulunulmadığı, bulunulduysa bile bunun yazılan müzekkereye rağmen dosyaya ibraz olunmadığı anlaşıldığından davanın açılmasında davalı … Sicil Müdürlüğünün kusuru bulunduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine gidilmiştir….” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken terkin edilen, … A.Ş.’nin ihyasına ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yeniden tesciline, ihya edilen şirketin temsili ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için, terkin öncesi son tasfiye memuru olan … T.C. Kimlik nolu …’un yeniden tasfiye memuru olarak tayin edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla mahkemece, müdürlükleri tarafından terkin işlemi öncesinde ilgili şirkete veya yöneticilerine bir ihtaratta bulunulmadığını, bulunuldu ise de dosyaya ibraz edilmediğini bu sebepten dolayı müdürlüğün kusuru bulunduğunu belirtmiş ise de müdürlüklerince usulüne uygun olarak yapılmış ihtarat olduğunun görüleceğini, işbu nedenlerle yerel mahkemenin eksik hüküm kurduğunun açıkça ortada olduğunu, davalı sıfatıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarına ilişkin kararının yerinde olmadığını beyanla kararın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicilinden re’sen terkin olan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun “ek tasfiye” başlıklı 547. maddesinde: “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünün yer aldığı,
İhyası talep edilen … A.Ş. adına kayıtlı …, …, …, … plakalı araçların bulunması nedeniyle ihyası talebinin TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı,
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nin 19 Kasım 2015 tarihinde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirkete veya temsilcisine tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligat parçasının yargılama sırasında istenilmesine rağmen dosyaya sunulmadığı, her ne kadar davalı istinaf dilekçesinde şirket yetkilisine ihtarnameyi elden tebliğine ilişkin belge sunmuş ise de; HMK 357/1. maddesi uyarınca istinaf aşamasında yeni delile dayanılamayacağı, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11. bentleri gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın, öncelikle şirkete ya da yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, bu nedenle yargılama sırasında dosyadaki mevcut delillere göre dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı ve davalı … sicil müdürlüğü kusurlu olduğundan ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 20.02.2023 tarih 2023/1061 Esas 2023/950 Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 30/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G