Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/505 E. 2023/1223 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2023
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ortaklığın Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ortaklığın tespiti davasında 18/01/2023 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüksek kâr ve istediği an geri ödeneceği garantisiyle … şirketlerine 233.185-DM para yatırdığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, bu davanın 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, aynı kanun maddesi uyarınca müvekkilinin davalının ortağı konumuna geldiğini, yatırımcıların kanunun emredici hükmü uyarınca şirketin ortağı haline geldiğini, bir kısmı borsaya giriş işlemleri yapıldığını, müvekkilinin güncel olarak şirkette ne miktarda ortaklığı bulunduğunun belirsiz hale geldiğini, şirketin ortaklık yapısı ve sermaye yapısı belirsiz olduğunu, şirketin sermaye yapısının, ortaklık durumunun ve hisselerinin tespit edilmesi ve müvekkiline ait olan hisselerin belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete ortaklığının … ile birlikte müşterek olduğunu, bu nedenle davacının tek başına dava açması mümkün olmadığını, aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının iş bu tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davalı şirketin sermaye yapısı ve davacının ortaklık miktarının belirli olduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuyla davacının hisse senedi miktarının tespit edildiğini, davacının müvekkili şirketten hisse senetlerini edindiği tarihten itibaren müvekkili şirket ortağı olduğunu, tekrar tespit talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Neticeten davacının davalı şirketteki ortaklık durumu ve hisse miktarı kesinleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K. sayılı ilamı ile tespit edildiği ve davacının bu hususta yeni bir dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hukuki yararının olmadığı yönündeki tespitinin hatalı olduğunu, davanın açıldığı tarihte müvekkilinin şirkette sahip olduğu payların şirket sermayesine ilişkin oranının, yani şirketin yüzde kaç sahibi olduğunun belirsiz olduğunu, 2019 yılında yürürlüğe giren 7194 sayılı kanun ile şirketin sermayesi, pay sahipleri ve pay oranlarının değiştiğini, 7194 sayılı kanun öncesinde alınan bir bilirkişi raporu ile 7194 sayılı kanun sonrasında müvekkilinin ortaklık yapısının tespit edildiği gerekçesiyle hukuki yarar bulunmadığından davanın reddedilmesinin bu açıdan hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; ortaklık durumunun tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun,
Geçici Madde 4- (Ek:5/12/2019-7194/41 md.)31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmünün yer aldığı,
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 25/11/2008 tarih … Esas … Karar sayılı ilamında “….Bir tespit davasının dinlenebilmesi için genel dava şartlarının dışında hukuki ilişki ve hukuki yarar şartlarının birlikte varlığı zorunludur.Doktrinde de (Prof.Dr.Baki Kuru-Hukuk Muhakemeleri Usulü-6.Baskı Cilt II,sayfa 1425 vd.) bir hukuki ilişkinin tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması için genellikle üç şartın birlikte varlığı temel unsur olarak kabul edilmektedir.Bunlar sırasıyla; a) Davacının bir hakkının yada hukuki durumunun güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, b) Bu tehdit nedeniyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunması, c) Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup cebri icraya yetki vermeyen tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olması halleridir. Bu üç şartın birlikte mevcut olmadığı hallerde hukuki yararın bulunduğunun kabulü mümkün değildir….” hususunun belirtildiği, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, bu hususun daha önce davacı tarafından açılan Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının istinaf incelemesini yapan Ankara BAM …Hukuk Dairesi’nin 29/12/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamıyla da tespit edildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının hissesinin daha fazla olmasına yönelik bir davasının bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 30/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G