Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/413 E. 2023/957 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/02/2023
NUMARASI : … Esas

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … …

İSTİNAF EDEN
FERİ MÜDAHİL : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DİĞER MÜDAHİLLER : 2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
: 3-… – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
YAZIM TARİHİ : 08/05/2023
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali davasında 08/02/2023 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine ilişkin ara karara karşı fer’i müdahil …’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin kötü yönetildiğini, hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, şirket gelirlerinin ticari defterlere doğru olarak aktarılmadığını, davanın anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davası olup, uzun yıllardır devam ettiğini, davacı tarafın mağdur olduğunu beyan ederek, davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı veya denetim kayyımı atanmasını istemiştir.
İlk derece mahkemesince 21/12/2022 tarihli ara karar ile; “…davacıların … tarihli dilekçelerindeki ihtiyati tedbir taleplerinin kısmın kabul, kısmen reddi ile; 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince bu ara kararının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 30.000 TL. nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı ve ayrıca denetim kayyımı için de 6 aylık ücret karşılığı 12.000 TL.’nin Mahkememiz veznesine depo edilmesi halinde…” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ: Feri müdahil … 30/12/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir sureti ile davalı şirkete denetim kayyımı atanması kararına itiraz ettiklerini, ihtiyati tedbirin şartlarına da itirazlarının olduğunu, tesis edilen tedbir kararının öncelikle HMK Md.389/1 ve 390/3’de aranan tedbirin yasal koşullarını taşımaması ile kaldırılması gerektiğini, BAM 13. HD 2019/837 E. 2019/617 K. sayı ve 29.4.2019 T. ve BAM …13.HD 2020/1903 E. 2021/26 K. sayı ve 21.1.2021 T. emsal kararları ile açıkça hükme bağlanmasına rağmen, dava konusu içerisinde bulunulamayacak tedbir talebi hakkında karar verilmesinin açıkça TTK, TMK ve HMK hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca ihtiyati tedbir kararının 30.000. TL tutarındaki teminat mukabilinde tesis olunduğunu, ihtiyati tedbir sebebi ile müvekkillerinin ve 3.şahısların uğrayacağı zararların nazara alınmadığını, gerçek değer nazara alındığında tedbire ilişkin teminatın miktarının yeterli olmadığını, davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, teminat konusunda tedbir kararına ayrıca itiraz ettiklerini belirterek; itirazların kabulü ile ihtiyati tedbir kararının ve tedbirin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise; HMK Md.392 hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının, haksız çıktığı takdirde gerek davalı, gerekse hissedar müdahillerin ve 3.kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlar, tedbirin şirketin işleyiş ve faaliyetlerine etkileri, şirketin tasarrufi işlemlerinin önlenmiş olması, şirketin sermayesi, payların reel değerleri, tedbir konulan paydaşların ve şirketin muhtemel zararları nazara alınarak asgari şirketin sermayesi oranında teminat miktarının yeniden tespit ve tayinine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 08/02/2023 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “……’in davalı şirket yanında feri müdahil sıfatına sahip olduğu, davalı şirketin ise süresinde bu tedbire bir itirazının bulunmadığı anlaşılmış, feri müdahilin ihtiyati tedbire tek başına itiraz etme hakkının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki, bir an için feri müdahilin tek başına ihtiyati tedbire itiraz hakkı olduğu kabul edilse dahi, (sebep ve teminat yönünden) tedbire itirazları da mevcut delil durumuna ve tedbirin mahiyetine göre yerinde görülmediğinden de tedbire itirazın yine reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle feri müdahil …’nin, Mahkemenin 21/12/2022 tarihli duruşmasında 6 nolu ara kararı ile verilen ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Fer’i Müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesini tekrarla; mahkemece itirazın reddi gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin, şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı yanında davaya fer-i müdahil olarak katılmasına karar verildiğini, 3.kişilerin tedbire itiraz imkanının 6100 s.HMK Md.394/3 hükmü ile de açıklandığını, tesis edilen tedbir kararının müvekkilinin hak ve menfaatlerini ihlal eder nitelikte olduğunu, HMK Md.297/2 gereğince ihtimale dayalı olarak karar tesis edilemeyeceğini, somut olayda ihtiyati tedbirin şartları mevcut olmamasına rağmen tesis edilen ihtiyati tedbirin şart yokluğu sebebi ile de kaldırılması gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının ve tedbirin kaldırılmasına, aksi kanaat mevcut ise, HMK Md.392 hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının, haksız çıktığı takdirde gerek davalı, gerekse hissedar müdahillerin ve üçüncü kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlar, tedbirin şirketin işleyiş ve faaliyetlerine etkileri, şirketin tasarrufi işlemlerinin önlenmiş olması, şirketin sermayesi, payların reel değerleri, tedbir konulan paydaşların ve şirketin muhtemel zararları nazara alınarak asgari şirketin sermayesi oranında teminat miktarının yeniden tespit ve tayinine,
yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacılar tarafından davalı şirkete karşı açılan şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davada, fer’i müdahil vekilinin de hazır bulunduğu 21/12/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar ile ihtiyati tedbirin kısmen kabulü ile; yönetim kayyımı atanmasına ilişkin tedbir talebinin reddine, şirketin borçlandırıcı ve mal varlığını azaltıcı işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına karar verildiği, karara karşı davacılar ile davalı şirket ve fer’i müdahil … tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 24/02/2023 tarih ve … Esas- … Karar sayılı kararı ile tarafların istinaf başvuru taleplerinin kesin olarak reddine karar verildiği, feri müdahilin tedbir kararına karşı 30/12/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu mahkemenin 13/02/2023 tarihli ara kararı ile fer’i müdahil …’nin tedbir kararına itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, fer’i müdahilin ancak lehine müdahale ettiği davalı ile birlikte ve onun yanında tedbir kararına itiraz edebileceği, davalı şirketin süresinde tedbire itiraz etmediği gerekçesiyle fer’i müdahilin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiş ise de; davalı şirketin tedbir kararına karşı istinafa başvurduğu, kararın verildiği duruşmada fer’i müdahil vekilinin de hazır bulunduğu, bu nedenle davalının yanında davaya müdahale eden fer’i müdahil …’nin HMK 391/3 maddesi gereğince yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir kararına karşı istinafa başvurabileceği, istinaf başvurusu yapmak yerine tedbire itiraz başvurusu yapılmış ise de mahkemece fer’i müdahilin itirazının istinaf başvurusu olarak kabulü gerektiğinden, mahkemenin ilgili gerekçesi yerinde değildir. Bu nedenle fer’i müdahilin ihtiyati tedbire itiraz talebi, istinaf talebi olarak kabul edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” TTK’nın 636/4 maddesi “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmünü haizdir.
Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde limited şirketin feshi davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığı yahut haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile fesih davası açıldığında mahkemeye gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece davadaki isteme göre, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceğinden, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD’nin 03/02/2015 tarih, 2014/15047 E- 2015/1168 K. sayılı ilamı )
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4. maddeleri kapsamı itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre, uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklarla ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir.
Somut olayda, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmadığı, açılan davanın mahiyeti nazara alındığında, davalı şirkete yönetim kayyımı atanması şartları bulunmadığından ilk derece mahkemesince şirkete yönetim kayyımı atanması hususundaki tedbir talebinin reddine, denetim kayyımı atanması hususundaki tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, fer’i müdahil …’nin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf taleplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Fer’i müdahil …’nin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden fer’i müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç