Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
İSTİNAF EDEN TASFİYE
MEMURU ADAYI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı tasfiye memuru adayının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ihyası istenilen şirket ve dava dışı ilgililer aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerine mirasın hükmen reddi için dava açtığını, yargılama sırasında ihyası istenilen …’in terkin olduğunun belirlendiğini, mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere kendilerine süre verildiğini beyan ederek, …’nin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda; Konya BAM … HD. kararında, ilgili şirketin terkin sebebinin araştırılması ve buna göre tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediğinin de incelenmesi istenilmiş, Mahkememizce …’ne tekrar müzekkere yazılmış, ilgili şirketin terkin sebebi araştırılmıştır.
…’nün cevap yazısına göre, ihyası istenen şirketin 5174 s. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Borsalar Kanunu’nun 10. ve 32. maddelerine istinaden adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle, odadaki üyelikleri askıya alınan ve Oda Yönetim Kurulu Kararı’nı takip eden yıl başından itibaren 2 yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere müdürlüklere bildirilen şirketlerden olduğu gerekçesiyle, 6102 s. TTK’nin Geçici 7. maddesi gereğince …’nden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı … tarafından 5 yıllık hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ve terkin sebebi olarak 5174 s. Kanun’un 10 maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle, oda kaydının silinmiş olması gösterilmiş ise de;
Yargıtay 11. HD’nin 22/03/2022 gün ve 2022/1008 E. 2022/2217 K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “TTK geçici 7. maddesinde şirketlerin resen terkin sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması bu sebepler arasında sayılmadığından, ihyası istenilen şirketin Geçici 7. madde kapsamı dışında olduğu ve davaya konu ihya talebinin de TTK nın Gecici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olmadığı” sonucuna varılmış ve davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca, terkin uygulaması da 6102 s. TTK’nin Geçici 7. maddesine uygun olmadığından, davacının davasının kabulü ile ilgili şirketin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan ettiğinden, davanın kabulüne rağmen davalı … aleyhine yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Yargıtay 11. HD’nin 22/03/2022 gün ve 2022/636 E. 2022/2207 K. sayılı emsal içtihadına göre de, “Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak üzere …’in ihyasına ve tasfiye memuru olarak …’nun atanmasına karar verilmiş, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir… ‘nce yapılan sicilden terkin işleminin usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması ile ek tasfiye ile sınırlı olarak ihyası yerinde olmamıştır.”
Davalı … tarafından 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine istinaden yapılan terkin işleminin usulsüz olması ve ihyası istenilen şirketin tasfiye sonucu terkin edilmediğinin belirlenmesi nedeniyle, ilgili şirketin ihyasına karar vermekle yetinilmiş ve tasfiye memuru atanmamıştır.
Tasfiye memuru adayı davacı ve davalı sıfatına sahip olmayıp ilgili sıfatına sahip olduğundan, tasfiye memuru adayı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile …’nün … ticaret sicil sırasında kayıtlı iken, 6102 s. TTK’nin Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan, …’nin ihyasına ve …’ne yeniden tesciline, kararın …’nce tescil ve ilanına, ihya edilen şirket için tasfiye memuru tayin edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Tasfiye memuru adayı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 25/01/2023 tarihli duruşmada belirtildiği üzere, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların devamında dosyada gelinen aşama itibarıyla mevcut uyuşmazlığın devam edebilmesine yönelik davacının hukuki yararı kalmadığını, …’nin, muris …’ya yönelik 2004 yılında başlattığı Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı (güncel) icra dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası gereğince 2019 yılında her ne kadar gündeme gelmiş olsa da ; ilgili icra dosyası işlemden kaldırılarak kapandığını, 2015 yılında kapanarak hükmi şahsiyetini kaybeden ilgili şirketin, kapanmış bir icra dosyası açısından alacak talebinde bulunması ve ilgili şahsın malvarlıklarına müdahale etmesi yasal zeminde olanaksız olduğunu, müvekkili … hakkında “tasfiye memuru olarak tayin edilmesine yer olmadığına” dair bir karar her ne kadar verilmiş olsa da; ilgili şirketin yetkilisi olması sebebiyle istinaf yoluna başvurma noktasında hukuki yararı bulunduğunu, işbu sebeple, ilgili icra dosyasının kapanıp kapanmadığı ve bu doğrultuda davacının/murisin mal varlıklarına yönelik ilgili şirketin ihyasını gerektirecek nitelikte bir müdahale olup olmadığı noktasında araştırma yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket ihyası talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava konusu …’nin ihyasına ve …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin verilen … tarih, … Esas- … Karar sayılı kararın tasfiye memuru tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemizin … tarih, … Esas- … Karar sayılı kararı ile: ”…Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesinin TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir
Somut olayda … tarafından mahkemeye gönderilen cevapta ihyası istenilen …’nin TTK’nın geçici 7.maddesi gereği terkin edildiğinin bildirildiği, ancak geçici 7.maddede belirtilen hangi halden dolayı terkin edildiğinin bildirilmediği, ilk derece mahkemesince ilgili şirketin geçici 7.maddede belirtilen hangi halden dolayı terkin edildiği, bu bağlamda terkin sebebine göre şirkete tasfiye memuru atamayı gerektirir bir durumunun olup olmadığı belirlenmeden şirkete tasfiye memuru atandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle ihyası istenilen …’nin TTK’nın geçici 7.maddesinde belirtilen hangi halden dolayı terkin edildiğinin, terkin sebebine göre şirkete tasfiye memuru atamayı gerektirir bir durumun olup olmadığının belirlenmesi, tasfiye memuru atamayı gerektirir bir durumunun olması halinde şirketin ihyası ile şirkete tasfiye memuru atanması, aksi halde ihya kararı ile yetinilerek tasfiye memuru atanmaması gerekirken eksik inceleme ile anılan şekilde şirkete tasfiye memuru da atanmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı..”gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince dairemiz kaldırma kararında belirtildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak şirketin ihyasına, tasfiye memuru tayin edilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının ihyası istenen şirkete karşı açtığı mirasın hükmen reddi davasının bulunması nedeniyle, şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, ihyası istenen şirketin davalı ticaret sicil müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinde belirtilen resen terkin sebepleri dışında bir sebepten terkin edildiği, terkin işleminin hukuka uygun olmadığı , hak düşürücü sürenin söz konusu olamayacağı, şirketin ihyasına karar verilmesinde ve şirketin daha önceki terkin sebebine göre şirkete tasfiye memuru atanmasını gerektirir bir durum olmadığı için tasfiye memuru tayin edilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, tasfiye memuru adayının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tasfiye memuru adayının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran tasfiye memuru adayı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 03/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
A.Ç