Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/234 E. 2023/780 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACILAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …
: 2- …

DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : 11/04/2023
Davacılar tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 14/12/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davacı …’in istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi, 08/03/2021 tarihli 1. tavzih dilekçesi ve 23/06/2021 tarihli duruşmadaki 2. tavzih beyanlarıyla; davacılardan … ile davalı …’in, eşit hisseli ve münferit yetkili oldukları davacı … Ltd. Şti.’yi kurduklarını, taraflar arasında zaman içerisinde meydana gelen ihtilaflar sonucu ayrılmaya karar verdiklerini, bu amaçla 13/03/2020 tarihli ayrılma protokolünü imzaladıklarını, davacı …’in protokol gereklerini yerine getirmesine rağmen davalının protokole uygun hareket etmediğini, protokol gereğince davacı …’e bırakılan davacı şirket alacaklarının bir kısımının davalı tarafından tahsil edildiğini, davacı …’in bu nedenle 171.791 TL zarara uğradığını, davalının protokol hükümlerine aykırı hareket etmesi nedeniyle davacılardan …’e protokolden kaynaklanan 150.000 TL. cezai şart (cayma bedeli) de ödemesi gerektiğini, davacılardan … Ltd. Şti. yönünden herhangi bir taleplerinin olmadığını, ayrılma protokolü ile taraflara bırakılan hak, alacak ve borçların davacı şirketin hak, alacak ve borcu olması nedeniyle bu şirketin de davacı gösterildiğini beyan ederek, davalının ayrılma protokolünü ihlal etmesinden kaynaklanan 150.000 TL. ile protokol gereğince …’e bırakılmasına rağmen davalı tarafından tahsil edilen paralardan dolayı 171.191,00 TL olmak üzere toplam 321.191,00 TL’nin faizi ile beraber davalıdan alınarak davacılardan …’e ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ‘in taraflar arasındaki protokole uygun davranmayarak ortak olunan şirkete ve müvekkiline çok ciddi zararlar verdiğini, davacı …’ın tarafların ortak oldukları şirket hesabına gelen paraların bir kısmını kendi zimmetine geçirdiğini, diğer bir kısmını da oğlu …’in üzerine aktardığını ve ortak olunan şirketi zarara uğrattığını, protokol gereğince tarafların birbirleri, eşleri ve çocukları hakkındaki şikayetlerden, icra takiplerinden ve davalardan feragat etmelerinin gerektiği halde …’in protokolün bu hükmüne uymadığını, protokol gereğince davalıya bırakılan bir kısım makinelerin sürücü kartlarını davalıya teslim etmediğini, davacının da yetkisi olmadığı halde şirket adına bir kısım paraları tahsil ettiğini beyan ederek, öncelikle …. Şti. yönünden davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, davacının 171.191,00 TL’lik talebinin dava dilekçesinde davacı şirket yönünden zarar olarak gösterilmesi ve diğer davacı … yönünden dava dilekçesinde böyle bir zarardan bahsedilmemesi sebebiyle davacının 171.191,000 TL’lik zarar talebinin usulden reddi gerektiğini ileri sürerek haksız davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacılardan …’in taraflar arasındaki protokol gereğince, davalının haksız tahsil ettiği bedellerin iadesini istemesi karşısında, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle 150.000 TL.’lik cezai şartı ayrıca isteyemeyeceği, 6098 s. TBK’nin 179. maddesi gereğince ya borcun ifasının ya da cezai şartın istenilmesinin mümkün olduğu, her ikisinin birden istenilmesinin ancak sözleşmede açık hüküm olması halinde söz konusu olabileceği, taraflar arasındaki protokolde de bu yönde bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, davacılardan …’in protokolün 14. maddesinde yazılı “cezai şarta” da hak kazanamadığı sonucuna varılmıştır.
6098 s. TBK’nin 97. ve 179. maddelerindeki her iki düzenlemenin özel kanunlardaki dava şartı niteliğinde olduğu kanaatine varılmış, davacılardan …’in hem 171.791 TL.lik, hem de 150.000 TL.lik alacak taleplerine ilişkin davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılardan … Şti.’nin davası yönünden yapılan değerlendirilmede ise; Davacılar vekilinin 08/03/2021 tarihli 1. tavzih dilekçesi ve 23/06/2021 tarihli duruşmadaki 2. tavzih beyanlarıyla, davacılardan … Şti. yönünden herhangi bir taleplerinin olmadığını, davalıdan tahsilini istedikleri alacağın davacılardan …’e verilmesini istediklerini beyan etmesi karşısında, davacılardan … Şti. adına usulüne uygun bir dava açılmadığı, usulüne uygun bir talep bulunmadığı anlaşılmıştır.
6100 s. HMK’nin 119/1-ğ maddesine göre, açık bir şekilde talep sonucu, dava dilekçesinde bulunması gereken zorunlu unsurlardandır. Yine 6100 s. HMK’nin 119/2. maddesine göre de, bu eksikliğin giderilmesi için mahkeme tarafından davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak, davacı tarafın tavzih beyanlarına göre bu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesinin de gerekmediği anlaşılmış, davacılardan … Şti’nin davasının 6100 s. HMK’nin 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” gerekçesiyle davacılardan …San. ve Tic. Ltd. Şti’nin davasının 6100 s. HMK’nin 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına, davacılardan …in davasının Özel Kanunlarda yer alan dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu protokol kapsamında müvekkili …’in üzerine düşen tüm yükümlülükleri davalı …’e karşı yerine getirdiğini, fakat …’in işbu protokolden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilini maddi zarara uğrattığını, taraflarınca tazminat davası açılmasına rağmen yerel mahkemenin davayı alacak davası şeklinde nitelendirildiğini ve buna bağlı olarak hatalı değerlendirme yaptığını, davalının; müvekkili şirkete ve müvekkili …’a büyük maddi zarar verecek hukuka aykırı ve kötüniyetli işlemler yaptığını, yerel mahkeme tarafından davacılardan …Ltd. Şti. yönünden Yargıtay içtihatlarına ve HMK’nın ilgili maddelerine aykırı olarak karar verildiğini, müvekkillerinin ilk sözleşme imzalandığı anda üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini ancak karşı taraf daha ilk andan sözleşmeye uymamaya aykırı davranmaya devam ettiğini, şöyleki söz konusu sözleşmede yüklü miktarda para alacağının ona bırakılmasına müvekkil uymuş ancak karşı taraf bunu gidip almakla kalmamış birde piyasadaki müvekkilin alacaklarını toplamaya devam ettiğini, müvekkilin iyi niyetli ve sözleşmeyle bağlı kaldığı alma imkanı varken bu yüklü ödemeye bile karşı tarafın uymadığını bile bile tenezzül etmediğini ve sözleşmeye uygun hareket ettiğini, bu sebeple mağdur ve hak kaybına uğradığını, açıklanan nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6098 s. TBK’nin 97. maddesinde “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmünün,
6098 s. TBK’nin 179. maddesinde “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.” hükmünün yer aldığı,
İlk derece mahkemesince TBK’nın 97 ve 179.maddesinde yer alan hükümlerin özel kanunlardaki dava şartı niteliğinde olduğundan bahisle davacı …’in davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de; TBK’nın 97 ve 179.maddesinde yer alan hükümlerin dava şartı niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın esasını çözmeye yönelik hükümler olduğu, bu nedenle davacı …’in davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, davacı …’in istinaf başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının esasa ilişkin delillerin toplanmasından sonra değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’in istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2022 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/04/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G