Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/148 E. 2023/2542 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2023
YAZIM TARİHİ : 25/12/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 15/12/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiyi istinaden 25/08/2021 tanzim tarihli 25/09/2021 vade tarihli 14.400 TL bedelli bononun tanzim edilerek davalıya verildiğini, bono bedelinin müvekkili tarafından davalıya ödenmesine rağmen davalının kötü niyetli olarak bonoyu dava dışı …’e devrettiğini, … tarafında da bononun Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konulması üzerine icra dosyasına 18.857,28 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkili tarafından aynı bonoya istinaden 2 defa ödeme yapılması nedeniyle davalı hakkında Konya .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından icra dosyasına ödenen bedelin davalıdan tahsili yönüyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının takibe itirazının haksız olduğunubeyan ederek takibe itirazın iptali ile davacı lehine alacağın %20’s, oranında icra inkar tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında davacıya ait dorsenin tamiri konusunda anlaşma sağlandığını, bu anlaşma kapsamında yapılan işin bedelinin 28.800 TL olduğunu, davacının bu bedeli 2 taksit olarak ödemesi konusunda anlaşma sağlandığını, ilk taksit için herhangi bir bono düzenlenmediğini, ikinci taksit için ise davaya konu bononun düzenlendiğini, davacının kötü niyetli olarak ilk taksit için yapılan ödemeleri bono için yapılmış gibi açıklama yaparak kötü niyetli davrandığını, bu hususun watsapp yazışmalarında da ortaya konulduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini ve davalı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı, davacı tarafından banka yoluyla yapılan ödemelerin davaya konu bono bedeline ilişkin olmadığını, taraflar arasında davacıya ait dorsenin 28.800 TL bedel karşılığında onarımı konusunda anlaşma sağlandığını, yapılan bu ödemelerin onarım bedelinin ilk taksitine ilişkin olduğunu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
Her ne kadar davalı tarafça tanık deliline dayanılmış ise de davacı tarafın açık muvafakatinin olmaması ve iddia edilen hukuki ilişkinin 28.800 TL olması karşısında davalı vekilinin tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir. Davalının watsapp yazışması yazılı delil başlangıcı olduğuna yönelik savunmaları yönünden yapılan değerlendirmede ise watsapp görüşme kayıtlarında davacının, taraflar arasında 28.800 TL bedel karşılığında davacıya ait dorsenin onarımı konusunda anlaşma sağlandığının ve yapılan ödemelerin ilk taksite ilişkin olduğunun kabulüne ilişkin bir beyanının olmaması nedeniyle davalı vekilinin bu görüşme kayıtlarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafından davacının yaptığı ödemelerin bonoya ilişkin olmadığı iddia edilmiş ise de, ödeme dekontlarında ödemelerin senede istinaden yapıldığına ilişkin açıklamaların bulunması, davalı tarafça dorsenin 28.800 TL karşılığında onarımı konusunda anlaşma sağlandığının ispatlanamaması, davalı defterlerinde herhangi bir faturanın kayıtlı olmaması, davanın bu ödeme dekontlarındaki açıklamalara açık bir itirazının (davadan önceki dönemde ve yazılı olarak) bulunmaması karşısında davalının bu savunmasını ispatlayamadığının kabulü gerekmektedir.
Davalı tarafça taraflar arasında davacıya ait dorsenin 28.800 TL karşılığında onarımı konusunda ticari ilişki bulunduğu ve yapılan ödemelerin 28.800 TL’nin ilk taksitine ilişkin olduğu yazılı delillerle ispatlanamadığından davalıya yemin delili hatırlatılmıştır. Davalının yemin teklifini kabul eden davacı yapılan ödemeleri davaya konu bono bedeline istinaden yapıldığını, bu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ifade etmiştir. Bu kapsamda davalı ödemelerin davaya konu bonoya ilişkin olmadığını ispatlayamadığı, davalının daha önce bedelini tahsil ettiği bonoyu dava dışı …’e devrettiği, … tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davacının daha önce bedelini ödemiş olduğu bonoya istinaden tekraren 18.757,28 TL tutarında ödeme yapmak zorunda kaldığı, davacının ödeme yapmak zorunda kaldığı bu bedelden davalının sorumlu olduğu, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 18.757,28 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden hükmedilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Her ne kadar davalı da feri nitelikte tazminat isteminde bulunmuş ise de, davaya konu icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunun anılan nedenlerle kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulü ile Konya.. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 18.757,28 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 18.757,28 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 3.751,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hatalı değerlendirmeler ile karar verdiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında dorse tamiratı için 28.800,00 TL karşılığında anlaştıklarını, buna istinaden müvekkilinin davalıya ait dorseyi tamir ettiğini ve dava konusu bononun düzenlenme tarihi olan 25/08/2021 tarihinde de teslim ettiğini, davalı taraf bu teslim sırasında müvekkiline tamirat bedelinin yarısını akşam saatlerinde ödeyebileceğini, diğer yarısını da ancak bir ay sonra ödeyebileceğini ifade ettiğini, müvekkilinin de bu teklifi kabul ettiğini, müvekkil de ilk taksitin konuşulan teslim günü ödeneceğini, davacı tarafı güvensiz bir insan olarak görmediği için ilk taksite ilişkin bir bono düzenlemediğini, ancak ikinci taksit tarihinin vadesinin uzun olması, senedi diğer ticaretlerinde de vadeden önce kullanabilecek olması nedeni ile dava konusu bononun tanzim edildiğini, ancak davalı taraf sözlü olarak beyan ettiği gibi ilk taksit olan bedeli müvekkiline göndermiş ise de açıklama kısmına kötü niyetli bir şekilde ikinci taksit için düzenlenen senet bilgilerini yazmaya çalıştığını, yapılan ödemelerin senede ilişkin olduğuna dair kabulün hatalı olduğunu, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, ispat yükünün taraflarında olduğu kanaatinde kabul edilse dahi delil başlangıcı niteliğindeki ekran görüntüleri dikkate alınmaksızın karar verilmesinin yine hukuka aykırı olduğunu, tanık dinletme haklarının kısıtlanarak taraflarının yemin deliline yöneltilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre, davacı tarafından davalıya gönderilen banka havaleleriyle ilgili dekontların birinin açıklama kısmında” senede istinaden” yazdığı, diğerinde ise ”25/08/2021 tarihli 14.400 TL olan senedin kalan ödemesi” yazdığı, dava konusu bononun 25/08/2021 tanzim tarihli 14.400,00 TL bedelli bono olduğu, davacının bononun keşide tarihinde ve keşide tarihinden 2 gün sonra gönderdiği banka havaleleriyle dekontlardaki açıklamalara göre dava konusu bono için ödeme yaptığını ispat ettiği, davalının, davacıya ait dorsenin tamiri için davalıyla 28.800,00 TL’ye anlaştıkları, davacının gönderdiği paraların ilk taksit ödemesi olduğu, ikinci taksit için alınan dava konusu bono için davacının ödeme yapmadığı yönündeki savunmalarını yazılı delillerle ispat edemediği, kural olarak watsapp görüşmeleri yazılı delil başlangıcı niteliğinde olsa da , davalının sunduğu watsapp görüşme kayıtlarında davalının savunmalarını ispata yarar bir davacı beyanı olmadığı bu sebeple tanık dinlenmemesinin yerinde olduğu, mahkemece davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı, davacının davalıya yemin teklif etmesi üzerine davalının yemini eda ettiği, ispat yükü üzerinde olan davalının savunmalarını ispat edemediği tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafından ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.281,31 TL harçtan peşin alınan 320,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 960,98‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/12/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır