Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1436 E. 2023/2312 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 12/09/2023
NUMARASI : Esas

İSTİNAF EDEN
DAVACI-KARŞI DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI-KARŞI DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
YAZIM TARİHİ : 28/11/2023
Davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 12/09/2023 tarihinde tesis edilen talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacı-karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin %35 hissedarı olduğunu, diğer %65 hissenin ise müvekkili yiğenleri olan … (%32,5) ve… .. (%32,5)’a ait olduğunu, diğer hissedarlara ait bu hisselerin şekli bir işlem olup, hisselerin gerçek sahibinin babaları … olduğunu, …’ın şirketin hissedarı iken salt SGK’dan emekli olabilmek adına hisselerini şeklen çocuklarına devrettiğini, müvekkilinin diğer şekli hissedar olan yiğenleri …. ve …ile birlikte fiilen şirkette çalıştıklarını, yine diğer hissedarların da davalı şirkette fiilen çalıştığını, müvekkilinin davalı şirketin müdürü ve ortağı iken diğer hissedarlar … ve …’ın ve aynı zamanda onların babası olan …’ın tehdit ve zorlamaları ile 2016 yılı Ramazan ayından bu yana şirketten uzak tutulmaya çalışıldığını, buna ilişkin müvekkili tarafından keşide edilen Konya ..Noterliği’nin 17.02.2017 tarihli ihtarnamesinin mevcut olduğunu, o tarihten bu yana müvekkilinin şirketteki ortaklığından kaynaklanan haklarının verilmemesi ve konu hakkında da hiçbir somut adım atılmaması hasebi ile müvekkilinin Konya ..Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve şirketin mevcut menkul mallarının tespitinin talep edildiğini, dava konusu şirketin içinin diğer iki hissedar ve babaları tarafından boşaltıldığı ve şirket zararına kasıtlı olarak işler yapıldığını, Yargıtay uygulamalarına göre, taraflar arasında husumet bulunan şirket ortaklıklarının yürüyemeyeceğinden, şirketlere kayyım atanması ve bu yönde diğer diğer tedbirlerin alınmasının zorunlu görülmesi gerektiğini, müvekkilin davalı şirkette ki ortaklığı, müvekkil açısından çekilmez hal aldığını belirterek: davalı şirkete ait olan ….. plaka sayılı araçların trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, şirkete ait menkul mallarının 3.kişilere devir ve temlikini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve yine gerektiğinde kararın infazı için taraflarına yetki verilerek Konya Nöbetçi İcra Müdürlüğü ile kararın infazının sağlanmasını, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespiti ara kararı verilerek mevcut menkul mallarının halen şirkette bulunup bulunmadığının tespitinin sağlanmasını, davanın kabulü ile şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini, kararın kesinleşmesinden sonra yönetici kayyımın tasfiye memuru olarak iş ve işlemlere devam etmesini, şirkete tedbiren kayyım atanmamış olması durumunda ise davalı şirkete tasfiye memuru tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı-karşı davalı vekili mahkememizin 12.09.2023 tarihli duruşması sırasında; Yönetici Kayyımı atanmasını talep ve beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mevcut dosya ve delil durumuna göre davacı tarafın yönetici kayyımı atanmasına yönelik talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek TTK md. 636/4’e göre ve gerekse TTK md. 630/2’ye göre öncelikli alınması gereken önlemlerden birisinin temsil yetkisinin kaldırılması olduğunu, davalı şirketin fiili ve hukuki kontrolünün kötüniyetli diğer hissedarların elinde olduğunu, şirketin içini boşaltmakta, şirket zararına iş ve işlemler yaptıklarını, bu kapsamda davalı şirketteki halihazır müdürün yetkisinin kaldırılıp, temsil yetkisinin kayyıma verilmesi gerektiğini, davalıların, müvekkili şirkete almamaları gözetildiğinde, şirkete yönetici kayyımı atanmadığı sürece şirketin içinin tamamen boşaltılacağını, TTK’nun 630/2.maddesine göre, haklı sebeplerin varlığı hâlinde temsil yetkisinin bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece kaldırılabileceği, gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkemenin temsil yetkisini “ihtiyati tedbir” olarak kaldırıp bu yetkinin bir kayyıma verilebileceği, kayyımın atanması, görevleri, mahkemece verilen temsil yetkisi ve bunların sınırlarının mahkemece re’sen tescil ve ilan ettirileceği hükmünü düzenlediği, davalı şirketin diğer ortaklarının ve onların babasının uygulamaları ve tavırları nedeniyle, müvekkilin yönetimine katılamadığını, fiilen hiçbir tasarrufta bulunamadığını, yargılamanın başından itibaren yönetici kayyımı atanması taleplerinin reddedildiğini belirterek; ilk derece mahkemesinin 12.09.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak şirkete yönetici kayyım atanması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, yönetici kayyımı atanmasına yönelik talebin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Asıl dava şirketin fesih ve tasfiyesi, karşı dava davacı/karşı davalının şirket ortaklığından çıkartılması talebine ilişkindir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; taraf vekillerinin ayrı ayrı ilk derece mahkemesine gönderdikleri 16/11/2023 ve 20/11/2023 tarihli dilekçelerinde asıl dava ile karşı davadan feragat ettiklerini bildirdikleri, davadan feragatin istinaftan feragati de kapsadığı, davacı/karşı davalı vekilinin vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu, istinaf incelemesi yapılmadan önce ilk derece mahkemesince davanın ve karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığından; HMK’nın 349/2. maddesi gereğince davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı-karşı davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 352 ve 362/1.f maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır