Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/14 E. 2023/171 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
YAZIM TARİHİ : 31/01/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin konkordato tasfiye sürecinin devam ettiğini, üçüncü kişilerden olan bir kısım alacaklarının tasfiye sürecinde tahsil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıdan olan cari ticari ilişkiden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayda; davanın satış sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, her iki tarafın da tacir olması ve dava konusunun para alacağına ilişkin olması nedeniyle davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, her ne kadar davacı tarafından arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiş ise de bu tutanağın dava tarihinden sonraki dönemde tanzim edildiği, başvurunun da yine dava tarihinden sonra … tarihinde yapıldığı, dolayısıyla davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın öncelikle Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını ve görevsizlik kararı verilmesi sonucu dosyanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini ve bu aşamada arabuluculuk anlaşamama tutanağının mahkemeye sunulduğunu, davalının tacir olmadığını, davaya bakmakla asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını, görevin her aşamada re’sen nazara alınacağını, mahkemece davalının tacir olduğu net olarak belirlenmeden zorunlu arabuluculuk tutanağı istenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. TTK’nın 4/1. fıkrası (a)-(f) bentlerinde sayılan mevzuat ile düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları herhangi bir şart aranmaksızın mutlak ticari dava olarak kabul edilmektedir. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.

Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, davanın 11.05.2022 tarihinde Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemece 13.07.2022 tarih, … K. sayılı kararla davaya bakmakla görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, kararın 08.09.2022 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği ve görevsizlik kararı sonrası mahkemenin … Esas sırasına kaydının yapıldığı ve mahkemece de davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, gerek dosya içerisinde bulunan belgelerden gerekse de UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırma neticesinde davalının takip ve dava tarihinde tacir olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın ticari dava olmaması nedeniyle karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ticari dava olup, arabuluculuk dava şartına tabi olduğundan bahisle dava şartı yokluğundan usulden reddine şeklinde hüküm tesisi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılması ve yeniden değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2022 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T