Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1380 E. 2023/2305 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/09/2023
NUMARASI : Esas

İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. ….

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
YAZIM TARİHİ : 23/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyası ile 08/09/2023 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Davacı vekili 18/07/2023 tarihli talep dilekçesinde özetle; dava konusu asıl taleplerinin dışında ayrıca, müvekkilden herhangi bir alacağı olmayan davalının hile yoluyla elde ettiği bonolara dayalı müvekkile karşı başlattığı Akşehir İcra Müdürlüğünün …. ve …. E. sayılı dosyalarından müvekkile ait olan menkul ve gayrimenkullere haciz koyulduğunu, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar öncelikle, tahmini değeri 4.000.000,00 TL civarında olan ve icra alacağının kat kat üstünde olan hacizli olan taşınır ve taşınmazlar teminat olarak kabul edilmek suretiyle icranın durdurulması gerektiğini, bu talepleri kabul görmemesi halinde dosyada teminat olarak müvekkil tarafından yatırılan 232.346,85 TL’nin teminat olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla; tam ıslah taleplerinin kabulü ile, kötüniyetle açılan takibin durdurulmasına, mümkün olmaması halinde icra dosyalarına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasını, akabinde iptaline, kötüniyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 19/07/2023 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Somut olayda; davacının 18/07/2023 tarihli tam ıslah dilekçesiyle icra takibine konu olan bonoların davacı tarafından imzalanmadığını, davacı tarafından imzalansa dahi ilkokul mezunu ve yaşlı olan davalıdan hile yoluyla alındığını beyan ederek, Akşehir İcra Müdürlüğü’nün… E. ve … E. sayılı takiplerinin durdurulması ve bunun mümkün olmaması halinde ise icra dosyalarına girecek paraların alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilmiştir.
Her ne kadar icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davalarında, İİK’nın 72/3. maddesi gereğince takip durdurulamaz, ancak 6100 s. HMK’nin 209. maddesi gereğince takip tedbiren durdurulabilir ise de; bu dava icra takiplerinden sonra açılmış olup, Akşehir İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan 05/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu içeriği ve mevcut delil durumuna göre, 6100 s. HMK’nin 209. maddesi gereğince de takiblerin tedbiren durdurulamayacağı sonucuna varılmıştır.
Ancak, mevcut delil durumu gözönünde bulundurularak, ileride telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi için ve teminat karşılığında davacının ihtiyati tedrbir talebinin kısmen kabulü ile davacı tarafından ilgili her iki icra dosyasına yatırılacak paraların teminat karşılığında alacaklıya ödenmesinin tedbiren önlenmesine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle 2004 s. İİK’nin 72/3. maddeleri gereğince dava değerinin %20’si oranında teminat karşılığında davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile; Akşehir İcra Müdürlüğü’nün …. E. ve … E. sayılı dosyalarına, sadece davacı … tarafından yatırılacak paraların davalı …’e tedbiren ödenmemesine, davacının fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili 08/08/2023 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü için şartların oluşmadığını, HMK’nın 389.maddesinde şartlardan bahsedildiğini, aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu arandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının dava konusu bonoya itirazlarının tamamı soyut olup, somut delil içermeyen iddialardan ibaret olduğunu, davacı imzaya itiraz etmişse de imzanın borçlu tarafından atıldığının Akşehir İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasınca tespit edildiğini, ayrıca davacının, kambiyo senedine dayalı borcun ödendiğini ispat eden belge ve delil sunmadığını, dosyanın gelmiş olduğu aşama ve 19/07/2023 tarihli ara karar tarihinde dosyaya etki edebilecek herhangi bir somut delilin bulunmaması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik ara kararın itirazları ve re’sen değerlendirilecek olan sebepler neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN 06/09/2023 TARİHLİ ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece; “…her ne kadar, davalı tarafından 19/07/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş ise de; davanın menfi tespit davası olması, 19/07/2023 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile teminat karşılığında, her iki icra dosyasına yatırılacak paraların davalı takip alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması, davacı tarafından davanın 10/08/2023 tarihinde (tedbir öncesi) tamamen ıslah edilmesi, mevcut delil durumu ve tarafların menfaat dengesi gözetilerek, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, 06/09/2023 tarihli duruşmada tedbire itiraz reddedilmiştir…” gerekçesiyle davalı vekili tarafından Mahkememizin 19/07/2023 tarihli 2. ihtiyati tedbir kararına 31/07/2023 tarihli dilekçe ile yapılan itirazın reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından 04/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi olarak iş bu dosyaya sunduğu dilekçe kapsamında yerel mahkemece verilen 19/07/2023 tarihli ara kararın hatalı olduğunu, aynı tarihli ara kararın 3 no’lu kararının HMK’nın 306. Maddesinin “Tavzih Talebi ve Usulü” başlıklı hükmüne aykırı olduğunu, öyle ki davacının bu süre içerisinde yerel mahkeme tarafından talep edilen dilekçeyi sunmadığını, bu duruma rağmen mahkeme tarafından davacıya yeniden süre verildiğini, davacının ıslah dilekçesini yasal süresi içerisinde sunmadığını, ıslah dilekçesini 18/07/2023 tarihinde UYAP’tan gönderdiğini, sunulan ıslah dilekçesinin mahkemece dikkate alınmayacağı, bu kapsamda sunulan delillerin değerlendirmeye esas tutulamayacağının sabit olduğunu, ancak yerel mahkemece yargılamanın başında kaldırılan ihtiyati tedbir kararının yeniden alınmasını gerektiren herhangi hukuki yararın bulunmadığı gibi ilgili işlemin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca sunulan ıslah dilekçesine muvafakatleri olmamakla birlikte, bir an olsun değerlendirildiği düşünüldüğünde dava dilekçesinden farklı bir talebi olmadığının görüldüğünü, hem Akşehir İcra Hukuk Mahkemesince hem de sayın yerel mahkemece yapılan imza incelemelerinde kambiyo senetlerindeki imzaların davacıya ait çıktığı açıkça tespit edilmişken yeniden ihtiyati tedbir kararı alınmasının hukuki yararı olmadığını belirterek; ilk derece mahkemesince verilen 19/07/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin karara itiraz hakkındadır.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
2004 sayılı İİK’nın 72/3. maddesinde de ” İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacının davasını tamamen ıslah etmek suretiyle takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde icra veznesindeki paranın alacaklı davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, İİK 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemez ise de, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği, mahkemece alacağın % 20’si oranında teminat yatırılması karşılığında icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla; davalının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

….