Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2023
NUMARASI : Esas Karar
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
İSTİNAF EDEN
ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
YAZIM TARİHİ : 13/12/2023
Davacı tarafından Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan kıymetli evrak iptali davasında 06/09/2023 tarihinde tesis edilen karara karşı … Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Ltd. Şti., lehtarı …. Ltd. Şti., yetkili hamili müvekkili olan Denizbank Mersin/Büyükişletmeler şubeden düzenlenen … seri nolu 15.08.2023 tarihli T… nolu hesaptan düzenlenen 416.615,00 TL tutarlı çeki ve 15.08.2023 tarihli … seri nolu 215.370,00 TL tutarlı çeki kaybettiğini, bu nedenle söz konusu çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek, çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Ara Kararının Özeti: Mahkemece; “…davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davacı tarafça dava konusu; 416.615,00 TL tutarlı çek ve 15.08.2023 tarihli … seri nolu 215.370,00 TL tutarlı çek bedelleri toplam değerinin %15’i olan 94.797,75 TL nakdi teminat tutarını mahkememiz veznesine yatırdığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz, kayıtsız ve şartsız nitelikteki teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiğinde dava konusu çeklerin muhatabı olan ilgili bankasına veya muhatabına veyahut keşidecisine ibrazı halinde ilgili muhatabınca tedbiren karşılığının ödenmemesine ve muhataplar hakkında ödeme yasağı konulmasına,…” şeklinde karar verilmiştir.
Dava dışı … vekili 18/08/2023 tarihli dilekçesi ile; davaya konu .. seri nolu, 15/08/2023 keşide tarihli, 416.615,00 TL bedelli olan çekin elinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Çekin ortaya çıkması üzerine davacı vekiline 2 haftalık kesin süre içerisinde istirdat davası açması için muhtıra gönderildiği, muhtıranın davacı vekiline 27/08/2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve verilen kesin süre içerisinde istirdat davasının açıldığına dair mahkemeye bilgi verilmediği görülmüştür.
Dava dışı … Ltd. Şti. vekilki 23/08/2023 tarihli dilekçesi ile; davaya konu… seri nolu, 15/08/2023 keşide tarihli, 215.370,00 TL bedelli olan çek aslının Mersin .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında bulunduğunu beyan etmiştir.
Çekin ortaya çıkması üzerine davacıya 2 haftalık kesin süre içerisinde istirdat davası açması için muhtıra gönderildiği, muhtıranın davacı vekiline 29/08/2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve verilen kesin süre içerisinde istirdat davasının açıldığına dair mahkemeye bilgi verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…mahkememiz dosyasından davacıya TTK 758. Madde uyarınca “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. (2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” hükümlerinin geçerli olduğunu, mahkememiz dosyasında benzer durumun bulunduğunun sabit olduğu, TTK 758. Maddesi “(1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. (2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” hükümleri uyarınca davaya konu çeklerin ortaya çıkması üzerine davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde davacı tarafından istirdat davası açıldığına ilişkin Mahkememize herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı anlaşıldığından…” gerekçesiyle davacının davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştikten sonra, mahkememizin 15/08/2023 tarihli ihtiyati tedbir ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu konuda muhatap bankaya müzekkere yazılmasına, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asli müdahil istinaf ve 18/09/2023 tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerden 15.08.2023 keşide tarihli, 215.370 TL bedelli çekin meşru hamilinin müvekkil olup 15.08.2023’de bankaya ibrazda uygulanan ihtiyati tedbir kararı sebebiyle karşılığı bankada bulunmasına rağmen müvekkile ödeme yapılmadığını, müvekkilin tedbirden zarar gören kişi olduğunu, müvekkilin davalı sıfatıyla asli müdahale talebi kabul görmese de aleyhine tedbir uygulanan ve menfaatleri, hakları kısıtlanan ilgili sıfatıyla hukuki menfaati olduğundan istinaf hakkı olduğunu, müvekkilinin davalı sıfatıyla asli müdahale talebini, karşı dava olarak ileri sürdürdüğünden, harçları da yatırıldığından, davanın hasımsız olmaktan çıkıp hasımlı hale geldiğini, mahkemenin müdahale talepleri hakkında olumlu veya olumsuz karar vermemesi, davaya taraf sıfatıyla kabul etmemesi ve gerekçeli kararda yer vermemesinin dava, talep, iddia, savunma haklarının kısıtlanması, anayasal hak ihlali ve yasaya aykırı olduğunu, davacının çek iade davası açmaması sebebiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kaldığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle HMK. 331 maddesindeki “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” düzenleme gereğince müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının hiçbir hakkı olmadığı halde dava açtığını belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davaya asli müdahale istemlerinin kabulüne, müvekkilin yaptığı yargılama gideri ve mahkeme vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, HMK.329/2 md. gereği davacının disiplin para cezası ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetikisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığı ile bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğinden sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Davada taraf olarak yer almayan kişinin hukukunu etkileyecek şekilde karar verilmesi mümkün değildir.
Zayii nedeniyle Çek iptal davası, 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde sayılan çekişmesiz yargı işlerinden ve hasımsız açılmakta olup, yargılamanın hiçbir aşamasında davaya 3. Kişinin müdahalesi mümkün değildir. Müdahale talebi kabulü mümkün olmayan kişi davaya taraf olamadığı için hükmü istinaf etmeye hakkı bulunmamaktadır. (benzer Y.11.HD’nin 2016/1298 E. – 2017/2578 K.sayılı, 2016/10292 E. – 2018/2763 K.sayılı kararları)
Somut olayda davacı şirket tarafından zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığı, istinaf talebinde bulunan …. Tic. Ltd. Şti.tarafından mahkemeye sunulan çekin elinde olduğunu, çekin meşru hamili olduklarını belirterek asli müdahale taleplerinin kabulüne, davaya konu Denizbank A.Ş Mersin Büyük İşletmeler şubesince verilme 15/08/2023 keşide tarihli 215.370,00 TL bedelli çekin meşru hamili olduklarının tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacıya çeki elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açmak üzere kesin süre verilmesine rağmen davacının istirdat davası açmadığı, istinaf yoluna başvuran şirket hakkında açılmış bir davanın bulunmadığı, istinaf edenin aktif veya pasif taraf sıfatının bulunmadığı, davanın taraflarınca istinafa başvurulabileceği, talep eden yönünden başvuru şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1.ç maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asli müdahil …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2-İstinaf başvurusunda bulunan asli müdahil … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan asli müdahil ….San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/11/2023 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nın 352 ve 362/1.ç maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(Muhalif)
…
MUHALEFET ŞERHİ: Talep; çek iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirketin; TTK 818 delaleti ile 757. maddesi gereğince, hamili bulunduğu ve rızası dışında elinden çıktığını belirttiği, keşidecisi dava dışı …. Ltd. Şti, lehtarı dava dışı .. Ltd. Şti. olan 416.615,00 TL ve 215.370,00 TL meblağlı iki adet çekin iptaline karar verilmesini talep ettiği,
Yargılama devam ederken, talebe konu her iki çekin bankaya ibraz edilmesi üzerine mahkemece, davacıya çek istirdat talebine ilişkin dava açması için iki haftalık kesin süre verdiği, verilen süre içerisinde, talep eden tarafından çek istirdat davasının açıldığına ilişkin herhangi bir bilgi verilmemesi üzerine ilk derece mahkemesince delilleri esastan değerlendirilmesi sonucunda; davanın reddine, tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken;
“1- Davacının davası konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA”
2-Karar kesinleştikten sonra, mahkememizin 15/08/2023 tarihli, ihtiyati tedbir kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu konuda muhatap bankaya müzekkere YAZILMASINA, …” şeklinde karar verildiği, karara karşı 3. kişi … Ltd. Şti.’nin hamili bulunduğu 215.370,00 TL meblağlı çekle ilgili tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı sebebiyle istinaf talebinde bulunduğu,
Her ne kadar Yargıtay’ın bazı dairelerince hasımsız açılan davalara müdahale talebinde bulunmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de; mahkemelerce verilen nihai kararlarda davanın tarafları dışında 3. kişileri etkileyecek şekilde karar verilmesi durumunda hakları haleldar olan 3. kişinin nihai karara karşı kanun yoluna başvurmada hukuki yararının bulunduğu, istinafa konu nihai kararda istinaf talebinde bulunanın tasarruf hakkını kısıtlayacak şekilde verilen tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamının kararlaştırıldığı, bu nedenle; istinaf eden 3. kişinin istinaf talebinin esastan değerlendirilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan;
Sayın çoğunluğun istinaf dilekçesinin reddine ilişkin görüşüne katılmıyorum.