Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1200 E. 2023/1853 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2023
NUMARASI : E. E.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
YAZIM TARİHİ : 03/10/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 13/07/2023 tarihinde tesis edilen karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava ve haksız işgal tarihlerinde müvekkili kooperatifin şantiyesindeki müvekkili kooperatife ait ve kuraları çektirilmediğini, oturma izinlerinin alınmadığını, toplam ( 48 ) kırk sekiz adet meskenden, (…. Sk 14/4.) adresindeki birini, Ağustos/ 2008 Ayının ilk haftasında , müvekkilinin haksız işgal ettiklerini, tahliye etmemekte direndiklerini, haklı sebeple ve malik sıfatıyla oturduklarından tahliye edilemeyeceklerini, haksız işgalci olmadıklarından kendilerinden, haksız işgal tazminatı da istenemeyeceğini, belirttiklerini, bu nedenle tarafları davet, duruşma yapılması, yerinde keşif yapılmaksızın, önceki, onanan Karar’ın dayanağı olan bilirkişi raporundaki verilerin güncellenmesi ve delillerin toplanıp değerlendirilmesiyle iddia sabit olacağından, davanın kabulüyle, müvekkili kooperatifin adresi yazılı Şantiyesindeki, fili muhdesat niteliğindeki … Sk 14/4. numaralı normal meskenini haksız işgalinde tutan davalılardan, 17.6.2011’den, icra zoruyla tahliye edildiği 21.8.2018’e kadarki dönem için 30.000,00 TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Ecrimisil davalarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, davacı tarafça 8 yıllık süre için ecrimisil talep edildiği, dava tarihi olan 02.11.2020 tarihinden itibaren geriye yönelik 5 yıl için ecrimisil talep edilebileceğinden 02.11.2015 tarihinden önceki ecrimisil bedeli zamanaşımına uğradığından itiraz ettiklerini, ayrıca Ecrimisil davalarının zilyetliğe veya mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmasının mümkün olduğu, zilyetliğe dayalı davaların da 4721 sayılı MK na göre 2 aylık ve | yıllık hak düşürücü sürelere tabi olduğunu, davalıların meskeni kullanmaya başladığı tarih ile davanın açıldığı tarih itibariyle bu hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, Yine davalının kullandığı bildirilen taşınmazda tapuda ferdileşmeye gidilmediği, taşınmazın arsa vasfıyla dava dışı ….. Koop. adına kayıtlı olduğu, davacı kooperatif ile aralarında kat karşılığı sözleşme olduğu ve bu sözleşmeye göre de davacı kooperatifin arsa sahibi olan kooperatife karşı edimlerini yerine getirmediğinden söz konusu daireler üzerinde hak sahibi de olmadığı ve bu nedenle açıları davanın hatalı olduğu, davayı açarken arsa sahibi kooperatifin de muvafakatinin olması gerektiğini ancak bunun temin edilmeden dava açıldığından aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini cevap dilekçesinin devamında ise husumet yönünden; Davacı tarafın … ve …’ya karşı dava açtığını, ancak sözleşme ile kooperatiften daire alan kişinin … olduğunu, …’nın ise …”nın babası olduğunu ve dava ile bir alakasının olmadığını, söz konusu dairede tahliye kararına kadar …’nın oturduğunu, açılan tüm davalarda …’nın davalı olarak gösterildiğini, Davalı …’nın davacı kooperatifin B tipi üyesi olduğunu, …’nın bu daireyle yasal bir bağlantısı olmadığından, davalı … bakımından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek hak düşürücü süre,zamanaşımı ve husumet itirazlarımızı tekrarla, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “…Dosya incelendiğinde; davacı kooperatif vekilinin dava dilekçesinde davalıların haksız işgalci olarak sebebiyet verdikleri tazminat miktarları olarak 30.000 TL’yi talep ettiği, söz konusu gayrimenkule ilişkin taraflar arasındaki ihtilaf nedeniyle de daha önceden Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı , … Karar sayılı ilamı ile önceki taleplerinin kabul gördüğü ve davacının önceki davadan itibaren yani önceki davayı kazanıp haksız işgali sonlandırdığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar olan döneme ilişkin alacağı talep ederek mahkememizde dava açmış oldukları anlaşılmakla, davalı vekilinin cevap dilekçesinde önceki davaya yönelik itirazları da dile getirip tercihli üye oldukları, söz konusu gayrimenkulde haksız işgalci olmadıkları söz konusu gayrimenkulde kendi hakları olduğu, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin Mahkemesinin… Esas sayılı , …. Karar dosyası dosyamız içerisine alınarak incelenmiş, dosya kapsamındaki rapor ve bilirkişiler emsal alınmak üzere mahkememiz dosyasına eklenmiş ve söz konusu veriler üzerinden davacının talep etmiş olduğu döneme ilişkin hesaplamalar yapılmıştır.
Bununla birlikte davalının zamanaşımı iddiaları da dikkate alınarak davacının talep etmiş olduğu dönem zamanaşımı süreleri de dikkate alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilerek davacının dava konusu bir hakkı olup olmadığı olması halinde söz konusu miktarının ne kadar olduğuna ilişkin bilirkişi alınmak suretiyle alınan rapor ve yapılan itirazlar da gözetilerek…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; beyanlarının mahkemece dikkate alınmadığını, dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacı tarafından muvafakat belgesi olmadan açılmış davanın reddi gerektiğini, ecrimisil tazminatı şartlarının oluşmadığını, davaya konu daireyi alanın kooperatifin üyesi olan …olduğu halde babası ….’in de haksız işgal tazminatından sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız işgal tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2012 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2023 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 17.830,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 13/07/2023 olup, dava konusu somut olayda davacı tarafın, haksız işgal nedeniyle 30.000,00 TL tazminat talep ettiği, mahkemece 13/07/2023 tarihli kararla davacının talebinin 16.729,81 TL’lik kısmının kabulüne, 13.270,19‬ TL’lik kısmının reddine karar verildiği, davalıların istinaf ettiği miktarın kesinlik sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 17.830,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalıların reddini talep ettiği miktarın 16.729,81 TL olduğu nazara alındığında; istinaf kanun yoluna başvuran davalılar yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalıların istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalıların istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan 285,71 TL harcın talep halinde davalılara iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.x

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır