Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/12 E. 2023/2521 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- …
:
: 2-
DAVA : Ticaret Sicil Müdürlüğü Kayıtlarının Düzeltilmesi

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
YAZIM TARİHİ : 22/12/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarının düzeltilmesi istemli davada 04/10/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, … Mah. ..Sok. No:. D Karatay/Konya adresinde bulunan mecurun kira sözleşmesi ile …’ndan 02.02.2021 tarihinde boş olarak kiraladığını ve söz konusu tarihten bu yana da faaliyet göstermeye başladığını, müvekkili şirketin, ticaret sicilde bulunan adresinin de söz konusu adres olduğunu, ancak daha sonrasında söz konusu mecurun eski kiracısı olan … firma adresinin de ticaret sicilde halen müvekkilinin faaliyet gösterdiği işbu adres olduğunun daha sonrasında anlaşıldığını, davacı şirkete …Limited Şirketi firması’nın borçlarından kaynaklı olarak hacze gelindiğini, davacı şirketin makinelerinin sebepsiz yere sırf borçlu şirketin ticaret sicil adresinin müvekkili şirketin bulunduğu adres olması nedeniyle haczedildiğini, istihkak iddialarının ise gerek icra dairesi gerekse Bursa ..İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasından reddedildiğini, söz konusu şirketin işbu adreste faaliyeti olmadığı halde ticaret sicilde müvekkil ile aynı adreste gözükmeye devam etmesi sonrası müvekkili tarafından …ne yazılı başvuru yapıldığını lakin başvuruların sonuçsuz kaldığının ve söz konusu şirketin de herhangi bir girişimde bulunmaması sonrasında da herhangi bir sonuç elde edilemediğinin, müvekkilinin ticaret sicile kayıtların düzeltilmesi maksadıyla her ne kadar başvuru yapmış ise sonuç alınamadığından bahisle; müvekkilinin kiracı olarak faaliyette bulunduğu mecurda davalı … firmasının hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti akabinde Ticaret Sicil Kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin müdürlüklerinde, …. Limited Şirketi unvanı ve … sicil numarası ile 27.12.2017 tarihinde tescil edildiğini, şirket firma adresinin 04.10.2019 tarihli tescil işlemleri ile … Mahallesi … Sk. . Apt. No..Karatay/KONYA adresine taşındığını, halen tescilli adresinin de bu adres olduğunu, davacı şirketin ise müdürlüklerinde … unvanı ve… sicil numarası ile 02.02.2021 tarihli tescil işlemleri ile davalı şirketin adresi ile aynı adres olan …Mah. ..Sokak ..Apt. No:..D Karatay/KONYA adresinde kurulduğunu, halen tescilli adresinin bu adres olduğunu, TTK madde 27 gereği Ticaret Siciline tescil işleminin, mevzuat gereği ilgilinin talebi üzerine yapıldığını, davalı şirketin adres değişikliğinin tesciline dair müdürlüklerine herhangi bir tescil başvurunun olmadığını, müdürlüklerinin, davalı şirketin adresini değiştirdiğinden davacı şirketin 20.10.2021 tarihli dilekçesi üzerine haberdar olduğunu, davacı tarafından verilen dilekçe üzerine, odalarının İç Ticaret Müdürlüğü memurlarınca istihbarat çalışmasının yapıldığını ve 25.10.2021 tarihli tutanak ile söz konusu adreste davalı şirketin adresinin olmadığının tespit edildiğini, yapılan bu tespit sonucunda müdürlüklerince davalı şirket yetkilisine adres değişikliği tescilini 1 ay içerisinde yaptırması için tescile davet yazısının yazıldığını ve iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, yazılarının 03.11.2021 tarihinde şirket yetkilisi tarafından teslim alınmış olmasına rağmen tescil yaptırmaya gelmediğini ve tescile davetlerinin sonuçsuz kaldığını, davacının müdürlüklerine husumet yöneltemeyeceğini, usule aykırı olduğunu, müdürlüklerinin böyle bir davada taraf olamayacağını, zira müdürlüklerinin tüzel kişiliği ve taraf ehliyetinin bulunmadığını, müdürlüklerinin tüzel kişiliği olmadığından hiçbir geliri ve mamalekinin de bulunmadığını, davanın açılmasına kendi hal ve kusuru ile sebebiyet verilmediğinden bahisle; usul ve yasaya aykırı olarak açılan davada müdürlüklerine husumet yöneltilemeyeceğinden öncelikle davanın usul ve husumet yönünden reddine, bunun mahkemece yerinde görülmemesi halinde ise her türlü masraf ve ücretin davacıya veya diğer davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …. Tic.Ltd.Şti.’ne usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13/02/2019 tarih 2017/4007 E. 2019/1097 K. sayılı ilamında “…6102 sayılı TTK’nın 28. maddesinde tescil isteminin ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılacağı, 32/3. maddesinde tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları gerektiği, 31. maddesinde tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin de tescil olunacağı, tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer ya da ortadan kalkarsa sicildeki kaydın da kısmen yahut tamamen silineceği, 33. maddesinde tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürünün, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağıracağı, sicil müdürünce verilen süre içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emredeceği, aksi takdirde tescil istemini reddedeceği, 34. maddesinde ilgililerin, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilecekleri düzenlenmiş ve yine Ticaret Sicil Yönetmeliği’nde bu yönde düzenlemelere yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, ticaret sicil kaydındaki merkez adresinin değiştirilmesi talep edilen şirket, dahili davalı olarak kabul edilen şirkettir. Mahkemece, dahili davalı şirket tarafından bu yönde bir başvuru yapılmamış olması nedeniyle, alakadar olan 3. kişi konumundaki davacının başvurusu üzerine davalı … müdürlüğünün dahili davalı şirketi tescile davet etmesi, davet gereğini yerine getirmemesi halinde ise asliye ticaret mahkemesine durumu bildirmesi, mahkemenin terkin kararı vermesi durumunda davalı şirketin ticaret sicil kaydını düzeltmesi gerekirken davalı … müdürlüğünce bu yönde işlemler yapılmaksızın davacının başvurusunun reddi doğru olmadığı gerekçesiyle davalı kurumun red kararının iptaline karar verilmiştir. Ancak, belirtilen yasal düzenleme karşısında 3. kişi konumunda olan davacı tarafın ilgili ya da alakadar olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde kabul edilmiştir.
Davacı şirket tarafından davalılar aleyhine açılan ticaret sicil kayıtlarında davacının adresi ile davalı şirketin adresinin aynı adres olması nedeniyle bu adreste davalı şirketin hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti ile ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesine yönelik talebi hakkında TTK’nun 34. Maddesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2019 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin 3. kişi olup ilgili sıfatının dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumetin varlığı veya yokluğunun taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir….” gerekçesiyle davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dava ile söz konusu mecurun eski kiracısı olan …Tic.Ltd.Şti.’nin müvekkilinin faaliyet gösterdiği adreste hiç bir faaliyetinin bulunmaması hasebiyle Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünce …Tic.Ltd.Şti.’nin sicilde kayıtlı adresi terkin edilmek suretiyle ilgili kayıtların düzeltilmesi gerektiğini, zira farklı tüzel kişiliği bulunan iki ayrı şirketin aynı merkez adreste faaliyet göstermesinde olanak bulunmadığını, davalı şirket tarafından da bununla ilgili herhangi bir girişimde bulunulmamış olup müvekkili şirket tarafından Konya Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunulmasına rağmen başvuruların sonuçsuz kaldığını, akabinde Konya Vergi Dairesine yaptıkları başvurular ile Konya Vergi Dairesince tespitte bulunulduğunu ve ilgili kayıtların düzeltildiğini, bu durumun Konya Vergi Dairesine yazılacak müzekkere ile öğrenilebileceğini, davalı firma adresini bile isteye yeni adresine aldırmadığını ve alacaklı konumundaki kişilerden kaçmak istediğini, söz konusu mecurda müvekkili şuan kiracı olduğu için borçluya ait tebligatların Tebligat Kanunu 35.maddesine göre müvekkilinin adresine yapıldığını ve istihkak uygulamasında müvekkili şirket aleyhine İİK’nın 96 ve 97 maddeleri uygulanarak fiili haciz uygulandığını, müvekkili şirketin makinalarının haczi sonrasında mağdur olduğunu, akabinde Konya.. İcra Hukuk Mahkemesi .. E. sayılı dosyası ile istihak davası açmak zorunda kaldığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticaret sicil kayıtlarında davacının adresi ile davalı şirketin adresinin aynı adres olması nedeniyle bu adreste davalı şirketin hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti ile ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının ticaret sicil kayıtlarında kendi adresi ile davalı şirketin adresinin aynı adres olması nedeniyle bu adreste davalı şirketin hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti ile ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesi talebinde bulunduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13/02/2019 tarih …Esas … Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 21/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır