Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1174 E. 2023/1879 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
YAZIM TARİHİ : 05/10/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 28/04/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karara karşı, davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Fevzi Çakmak Mah. …… Karatay/Konya adresinde faaliyet gösteren ….. Ltd. Şti. ünvanlı şirketteki hissesini 25/04/2016 tarihli Genel Kurulda ……’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, müvekkilinin şirket ortağı iken burada kullanılan şebeke suyunun müvekkili adına olduğu için kendi adına …abone numarası ile bir abonelik tesisini ve bu aboneliğe 01/10/2016 tarihinde 25.774,50 TL, 26/10/2016 tarihinde 2.517.00 TL, 29.11.2016 tarihinde 9,00 TL, 24/12/2016 tarihinde 2.967,50 TL, 08/02/2017 tarihinde 1.671,50 TL olmak üzere toplam 32.939,5‬0 TL borç tahakkuk ettirildiğini, davalı kuruma şirket ile hiçbir bağlantısının kalmadığını bildirmesine rağmen önceki su müvekkili adına olduğu için bu borçlardan da müvekkilinin sorumlu olduğunun bildirildiğini ve söz konusu borçları ödemediği takdirde evindeki su saatinin de sökülerek hizmet verilmesinin durdurulacağının söylendiğini, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında adına su aboneli açılmak suretiyle borç tahkkuk ettirilmesinin yasal olmadığını, bu nedenlerle adına su aboneliği açılmak suretiyle borç tahakkuk ettirilmesinin yasal olmadığını belirterek; hukuka ve mevzuata aykırı olarak davalı kurum nezdinde müvekkili adına resen tesis edilen … nolu su aboneliğinin iptali ile bu abonelikten dolayı davalı kuruma borçlu olunmadığının tespitine, davalı kurumun alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa vükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 05/09/2016 tarihinde kuyuya sayaç takmadan atık su abonesi olmadan su kullanıldığının tespit edildiğini, müvekkilince resen abone yapıldığını, sayaçla ölçüm yapılmaması sebebiyle atık su bedeli işletmenin emsal işletme tüketim ölçüleri baz alınarak ve kıyas alınmak suretiyle tahakkuk ettirildiğini, dava konusu atık su tahakkuku idarenin tabi olduğu mevzuat ve sözleşme hükümleri çerçevesinde şekillendiğini, sözleşmesiz ve sayaçsız kaçak olarak su kullanan davacının yasal mevzuat uyarınca anılan kanalizasyon hizmetinden yararlanma bedelini ödemesi gerektiğini belirterek; hukuki dayanaktan yoksun ve iyi niyetten uzak davanın öncelikle görev yönünden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacının … numaralı atık su aboneliği nedeniyle davalıya borçlu olmadığı tutarın (32.939,50-23.617,11-2.517,19=) 6.805,20 TL olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının … numaralı atık su aboneliği nedeniyle ve dava tarihi itibariyle davalıya 6.805,20 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının feri nitelikteki aboneliğin iptali istemi hakkında (aboneliğin dava devam ederken sona erdiği anlaşıldığından) karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının talebinin 6.805,20 TL’ lik kısmının kabul edilerek bu miktarda borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, ancak davanın tümden reddi gerektiğini, zira davacı atık su abonesi olmadan ve kuyuya sayaç takmadan su kullanarak ticari faaliyetlerini yürüttüğünün tespit edilmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğunu ve tutanak bedelleri resen abone yapılarak davacı adına tahakkuk ettirildiğini, davacının fazlaya ilişkin taleplerin reddedildiğini, ancak davanın tamamının reddine karar verilmesi gerektiğini, zira davacının aboneliğinin 05/09/2016 tarihinde başladığını, 05/05/2017 tarihinde sona erdiğini, davacının borçlarının vade tarihlerinin ise 21/10/2016, 10/11/2016, 14/12/2016, 09/01/2017 ve 09/02/2017 olduğunu, görüldüğü üzere davacının borçlarının tahakkuk tarihlerinin abonelik süresi içinde olduğunu, kaldı ki Tarifeler Yönetmeliğinin 49/5 maddesinde abonelerin Koski ile yaptığı abone sözleşmesine ait ilişkisini kesmeden aboneliği terk ederse başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden sorumlu olacaklarının açıkça belirtildiğini beyanla kararın kaldırılarak davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2021 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2022 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 8.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 28/04/2022 olup, istinaf istemine konu miktar ise 6.805,20 TL’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalı yönünden kabul edilen miktar nazara alındığında; davalı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 116,22 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır