Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1127 E. 2023/2021 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 12/07/2023
NUMARASI : …… Esas

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN VE İSTİNAF EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
YAZIM TARİHİ : 18/10/2023
İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… Esas sayılı dosyasında 12/07/2023 tarihinde tesis edilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin ara karara karşı, davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
TALEP: Davacı ihtiyati haciz talep eden vekili itirazın iptali talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirketle girmiş olduğu ticari ilişkiler sonucunda, davalı şirketin borçlarını ödememesiyle birlikte davalı şirketten toplamda 1.116.182,17 TL asıl alacağı bulunduğunu, müvekkilin bu alacağın tahsili amacıyla borçlu şirkete karşı yasal takip başlattığını, davalı şirket tarafından zaman içinde girilen siparişler sonucunda davalı şirketin müvekkil şirkete borcunun 2.008.708,32 TL olduğunu, daha sonra davalı şirketçe farklı zamanlarda yapılan 1.000.000,00TL’lik, 944.431,47 TL’lik ve 64.276,85TL’lik ödemelerle müvekkil şirketin bakiye alacağının 17.08.2022 tarihinde kapandığını, ancak davalı şirketçe 17.08.2022 tarihinden sonraki girilen siparişlerin bedelinin ödenmediğini, davalı şirketin 01.09.2022 tarihinden 07.09.2022 tarihine kadar toplamda 1.116.182,17 TL’lik sipariş verdiğini, toplam borcun dosya kapsamına sunacakları hesap hareketleri dökümü, cari hesap föyü, faturalar ve sair belgelerle ispatlanabileceğini, 08.12.2022 tarihinde davalı şirketle toplam borcun 1.116.182,17 TL olduğuna dair mutabakat mektubunun taraflarca imzalandığını, ödenmeyen borcun tahsili amacı ile müvekkil tarafından Konya … İcra Müdürlüğü ……. E. Sayısı dosyayla takip başlatıldığını, borçlunun bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, ispatlanan alacaklarının davalı tarafından temerrüde düşülmesine rağmen ödenmemesi, kasıtlı olarak borcun sürüncemede bırakılması ve müvekkilin zarara uğratılması sebebiyle, müvekkilin giderilmez zararlarının oluşmasını önlemek için lehlerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek; davalıya karşı her türlü dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati haciz taleplerinin teminatsız olarak kabulünü, mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde taleplerinin kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 12/05/2023 TARİHLİ ARA KARARINDA; Mahkemece; “…davacı vekili tarafından onaylanmış olan belgelerle dava konusu hak ve alacağın rehinle temin edilmediği ve davacının alacağını faturalar ve mutabakat mektubu gereğince yaklaşık ispat derecesinde ispat ettiği anlaşıldığından…” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; İİK nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, dava değeri olan 1.138.750,46 TL miktarındaki alacakla sınırlı olmak kaydıyla takdiren %15 teminatlı olarak davalı şirketin mal varlıkları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, davacının karar tarihinden itibaren 10 gün içinde talep etmesi halinde ihtiyati haciz kararının Konya Nöbetçi İcra Müdürlüğünce İnfazına, alacaklının teminat olarak, talebe konu alacağın %15’i miktarındaki nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu (şayet alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki başka bir bankaya ait teminat mektubunu) mahkememiz dosyasına sunmasına/yatırmasına ve alacaklı tarafından teminatın karşılandığı hususu resmi bir belge ile belgelendirilemediği takdirde ihtiyati haciz kararının uygulanmamasına, şeklinde karar verilmiştir.
CEVAP VE İHTİYATİ HACZE İTİRAZ: Davalı vekili cevap ve ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticari hayatını normal şartlar altında hayatın olağan akışına uygun olarak sürdürdüğü bir dönemde bir nakit krizinin ortaya çıktığını, müvekkil şirketin borçlarını nakletmek ve alacaklılar da alacaklarını temlik almak suretiyle, bankalar ve faktoring şirketleri hariç bütün alacaklılara borcunu ödediğini, bankalara ve faktoring şirketlerine olan borçlarını da ödemek gayesi ile konkonkordato talebinde bulunduğunu ve talebinin kabul edildiğini, davacı şirketin, icra dosyası ile talep ve iddia ettiği alacağını konkordato dosyasına kaydettirmemiş olup, iddia olunan alacağı kabul etmediklerini, davacının iddia ve beyanlarını kabul etmediklerini, İİK 257. Madde ve ilgili diğer maddelerdeki koşullar dosya kapsamında mevcut olmayıp, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmadığını, ihtiyati haciz kararına yetki konusunda itiraz ettiklerini, zira işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için icra iflas kanunun 68/1 maddesinde sayılan nitelikte bir yazılı belgenin bulunması gerektiğini, ancak davacı tarafından böyle bir belgenin sunulmadığını, müvekkil şirketin İcra İflas Kanunun 285. Madde ve ilgili diğer maddeleri uyarınca hukuki koruma altına alınmış olup tüm iş ve işlemleri Konkordato Komiserleri tarafından yürütüldüğünü, bu sebeple kabul anlamına gelmemekle beraber borcunu ödememesi dolayısıyla temerrüde düşmesi mümkün olmadığını, ayrıca alacağın vadesi ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, yaklaşık ispat koşulu da dosya kapsamında gerçekleşmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre, takip yasağına aykırılık, yetkisiz icra müdürlüğünde takip açılması ve yetkisiz mahkemede dava açılması sebepleriyle usulden, aksi kanaat halinde hem asıl hem faiz yönünden davanın esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, 12/05/2023 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulü yönündeki ara karara ilişkin itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN 12/07/2023 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…davalı vekilince verilen cevap ve ihtiyati hacze itiraz dilekçesi ile mahkememizce verilen 11/05/2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş olup; her ne kadar öncelikle mahkememizin yetkisine itirazda bulunulmuş ise de; HMK 10 ve TBK 89. maddesi gereğince faturadan kaynaklı alacakların tahsilinde alacaklının bulunduğu yer icra daireleri ve mahkemeleri de yetkili olduğundan taraflar arasında düzenlenen 09/12/2022 tarihli mutabakat belgesi de nazara alınarak bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine davalı vekilince ihtiyati haciz kararı için gerekli yaklaşık ispat kurallarının mevcut olmadığı, uyuşmazlığı çözümü yargılamayı gerektirdiği, konkordato komiserine taleplerin iletilmediği ileri sürülmüş ise de; dosyadaki mevcut delil durumu, taraflar arasında düzenlenen davalı tarafça cevap ve 2. cevap dilekçesinde açıkça itiraz edilmeyen 09/12/2022 tarihli mutabakat belgesinin tarihi ve yaklaşık ispat kuralları nazara alınarak bu itirazların da reddine karar verilerek…” gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine ilişkin 12/07/2023 tarihli ara karara karşı başvurdukları istinaf taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi ile muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.maddesinin 1.fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” hükmünü havi olup, buna göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat oluşturacak delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (HMK m.200).
İhtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın varlığının ispatına ilişkin delil ve belgelerin de yaklaşık ispat kurallarına göre sunulması gerekir. Bu husus İİK’nın 258/1 maddesinde; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı alacaklının başvurusu üzerine Mahkemece teminat karşılığında davalı şirketin malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, karara davalının itiraz etmesi üzerine mahkemece duruşma açılarak ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek karar verildiği, davalının ek karara karşı istinafa başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar ihtiyati hacze itiraz eden borçlu mahkemenin yetkisine itiraz etmişse de, davalının taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığına dair itirazının bulunmadığı, HMK 89/1 maddesi gereğince para borcu olması nedeniyle alacaklı davacının yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalının bu hususa ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak mahkemece davacının dosyaya sunduğu fatura ile mutabakat mektubunun yaklaşık ispata yarar belgelerden olduğu ve ihtiyati haciz şartlarının bulunduğuna ilişkin tespit ve değerlendirmeler ile ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde ise de; davacının davalıya karşı Konya …. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyasından 1.116.182,17 TL asıl alacak ve 22.568,29 TL işlemiş faiz toplamı 1.138.750,46 TL üzerinden takibe giriştiği, taraflar arasında düzenlenen mutabakat mektubunda cari hesap alacağı olarak 1.16.182,17 TL alacağı bulunduğu konusunda mutabakata varıldığının bildirildiği, davalının öncesinde temerrüde düşürülüp düşürülmediği, buna göre davacının faiz alacağı olup olmayacağının yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, mahkemece asıl alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken takibe konu alacağın tamamı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine ilişkin karara karşı istinaf talebinin kabulüne, eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince dairemizce yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) İhtiyati hacze itiraz eden davalı şirketin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarih, ……. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden davalı şirket tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden davalı şirket tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
B) İhtiyati haciz itiraz edenin itirazı ile ilgili Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA
1-Davalının ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının kısmen kabulüne,
2-İhtiyati haciz talep edenin alacağı olan 1.116.182,17 TL ve ferilerini karşılayacak şeilde borçluya ait araç, menkul ve gayrimenkul, ayrıca üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine İİK’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince, alacak miktarı kadar İHTİYATEN HACİZ KONULMASINA,
3-İcra İflas Kanunu’nun 259/1 maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyen davacının hacizde haksız çıkması halinde davalının ve 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları zararlara karşılık olmak üzere1.116.182,17 TL üzerinden takdiren %15 nispetinde hesaplanan 167.427,32 TL teminat (teminatın nakden veyahut kesin, süresiz ve geçerli kabul edilecek bir teminat mektubu olarak) alınmasına,
4-Belirlenen teminatın kararın verildiği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde teminat mektubu olarak ilk derece mahkemesine sunulması veya nakit olarak ilk derece adliye mahkemeleri veznesine yatırılması ve kararın Konya…. İcra Müdürlüğünün…… esas sayılı dosyası üzerinden infazının sağlanması, aksi taktirde İİK’nun 261. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararın kendiliğinden ortadan kalkacağı hususunun alacaklı tarafa İHTARINA,
C) Kararın infazının ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç