Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2023
NUMARASI : Esas Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ : Av.
: 2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Çek Sorumluluk Bedellerinin Depo Edilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/10/2023
YAZIM TARİHİ : 09/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesi davasında 10/07/2023 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı bankanın Meram şubesi ile KGS de ve ihtarda adı geçen… firması arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden adı geçen borçluya kredi kullandırıldığını, haklarında depo kararı istenen diğer davalıların ise kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayarak borcu kefalet limitleri ile üstlendiklerini, davalı firmaya söz konusu kredi sözleşmesine istinaden çek defteri verildiğini, borçların bugüne kadar ödenmediğini, Beşiktaş … Noterliği 11.04.2023 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin borçlulara gönderildiğini, imzalanan sözleşmenin 37/1 maddesi gereğince, nakte dönüşmemiş çek yapraklarının davacı bankaya iadesi veya bedelinin davacı bankaya açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesinin talep edildiğini, yine sözleşmenin kefalet hükümleri 4. Maddesinde kefilin depo taleplerini karşılamayı kabul ettiğini, bu nedenler ile davalılar lehine verilen 21 adet çek yaprağı bedeli için 126.000,00 TL nin davalılar tarafından davacıya faiz getirmeyen bir hesapta (çek yapraklarının dava sırasında tazmin edilerek nakte dönüşmesi halinde tazmin tarihinden itibaren Bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranının %50 fazlası üzerinden gecikme faizi yürütülerek %5 B.S.M.V. ile birlikte faiz artışları da tatbik edilerek tahsil edilmesi kaydıyla.)depo edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava açılmadan önce arabuluculuk kanun yoluna başvurmadığını, yasal süresi içerisinde de anlaşamama son oturum tutanağının aslının ibraz edilmediğini, davalı …. aleyhinde açılan davanın, dava şartlarını içermediğinden usulden reddini, davalı …. ve diğer davalı şirketin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile konkordato ilan ettiğini, yine aynı mahkemenin ….esas sayılı ilanı ile de “Davacı …- ….l yönünden 27.02.2023 tarihinden itibaren verilen 3 aylık konkordato geçici mühletin, 27.05.2023 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına, 27.02.2023 gün ve …E. Sayılı ara kararında verilen ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamına” karar verildiğinin ilan edildiğini, davacı taraf davalı ….. aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğü ….. Esas Sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine giriştiğini, ayrıca, Konya ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sebeple davacının işbu dava dosyasında herhangi bir hukuki menfaati bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….ve …l Ürünleri vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, dava açılmadan önce arabuluculuk kanun yoluna başvurmadığını, yasal süresi içerisinde de anlaşamama son oturum tutanağının aslının ibraz edilmediğini, davalı …. ve ….Ürünleri aleyhinde açılan davanın, dava şartlarını içermediğinden usulden reddini, davalı …. ve …. Ürünleri ve diğer davalı….’in Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile konkordato ilan ettiğini, yine aynı mahkemenin …. esas sayılı ilanı ile de ” Davacı …- … yönünden 27.02.2023 tarihinden itibaren verilen 3 aylık konkordato geçici mühletin, 27.05.2023 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına, 27.02.2023 gün ve …. E. Sayılı ara kararında verilen ihtiyati tedbir kararlarının aynen DEVAMINA” karar verildiğinin ilan edildiğini, davacı taraf davalı …. ve …Ürünleri aleyhinde Konya …. İcra Müdürlüğü …. Esas Sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine giriştiğini, ayrıca, Konya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sebeple davacının işbu dava dosyasında herhangi bir hukuki menfaati bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacının arabuluculuğa başvurduğuna dair hiçbir belge ve beyanın bulunmadığı, davacının sunmuş olduğu beyan dilekçesi ekindeki arabuluculuk tutanağından arabuluculuk görüşmelerinin dava açıldıktan sonra dava açıldıktan sonra gerçekleştirildiği ve son oturum tutanağının 19/06/2023 tarihinde düzenlendiği görülmekle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A/2 maddesi gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen TTK 5/A (1) maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava şartları ve ilk itirazlar, ön incelemede sonuca bağlanacağını, ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapıldığını, buna göre dava şartı yokluğu nedeniyle bir karar verilebilmesi için dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin beklenmesi, cevap verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesinin zorunlu olduğunu, mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun’un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağını, bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisini tanıdığını, ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gerektiğini, HMK’nın 137. maddesinin (1.) fıkrasında ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngördüğünü, 15.06.2023 tarihli davalılara ait cevap dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, cevaba cevap ve diğer beyan aşamaları tamamlanmadığını beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesi taebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Resmi Gazete’de 18/12/2018 tarihinde yayımlanan 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanında, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosya içeriğinden davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı, dava açtıktan sonra başvurduğu, davada dava değeri dikkate alındığında basit yargılama usulünün uygulanacağı bu sebeple cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilmesi aşamalarının basit yargılama usulünde bulunmadığı, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığının sabit olduğu bu sebeple ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, davacının istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 269,80 TL istinaf karar harcı ve 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır