Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/11 E. 2023/170 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2022
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

İSTİNAF EDEN
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … – (T.C. Kimlik No: …)
.
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
YAZIM TARİHİ : 31/01/2023
İhtiyati tedbir talep eden tarafından karşı taraf aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş Esas sayılı dosyasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkilinin 08.11.2022 tarihinde …’ın aboneliğinin bulunduğu ekmek fırını olarak işletilen ticarethanede kaçak elektrik kullanımı yapıldığını tespit ettiğini, kaçak elektrik kullanımının tespit edilmesinin akabinde yönetmelik hükümleri gereğince elektrik enerjisinin kesildiğini ve kaçak kullanıma ilişkin 804.246,06 TL bedelli kaçak elektrik faturası tanzim edildiğini, kaçak kullanım sebebiyle elektrik enerjisi kesilen adrese 09.11.2022 tarihinde bu sefer karşı taraf …’ın elektrik aboneliğinin tesisi talebinde bulunduğunu, karşı tarafın kaçak elektrik kullandığı tespit edilen …’ın kardeşi olduğunu, karşı taraf ile müvekkili şirket arasında abonelik sözleşmesi tesis edildiğini, karşı tarafça kasıtlı ve kötüniyetli olarak abonelik tesisi talep edilmesinin ve abonelik tesisinin açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, … ve …’ın ticarethaneyi birlikte işlettiklerini, kaçak kullanım yapılan aynı adrese ilişkin abonelik tesisinin müvekkil şirket açısından telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı verilerek ” … Mahallesi, … Caddesi, No: … …/KONYA” adresine elektrik enerjisinin verilmesinin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayda ;Kaçak elektrik kullanımını … isimli şahsın yaptığı söz konusu hukuka aykırı işlemden sonra yeniden sözleşe tahsis ettiği dolayısıyla yeni hak sahibinin her hangi bir hukuka aykırı eyleminin bulunup bulunmadığı kaçak elektrik daha önceki şahsın kullanmasının yeni tahsisat sahibinin taraflar arasında akrabalık bağı bulunsa da cezaların şahsiliği ilkeliği başkasının işlemiş olduğu suçtan, suça karışmayan kişinin de cezalandırılması mümkün olmayacağından ayrıca suçu işleyen kişi ile muvazzalı bir işlem varsa bunu ancak yargılama neticesinde tespit edilebileceğinden şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin vicdani kanaat ile reddine…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, kaçak kullanım yapılan aynı adrese ilişkin karşı taraf adına abonelik tesisinin müvekkili şirket açısından telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağını, karşı taraf ile borçlu arasındaki işlemin muvaazalı olduğunu, karşı taraf ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında hükme bağlanmış ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemelerin, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. TTK’nın 4/1 maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Nispi ticari davalarda, uyuşmazlığın taraflarının tacir olması ve uyuşmazlık konusunun da tarafların ticari işletmesine ilişkin olması şarttır. Ancak, TTK’nın 4/1. fıkrası (a)-(f) bentlerinde sayılan mevzuat ile düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları herhangi bir şart aranmaksızın mutlak ticari dava olarak kabul edilmektedir.

Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacaktır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, talebin ticari davaya konu olabilecek bir husus olmadığı kaldı ki, aynı talebe ilişkin olarak Konya … AHM’nin … Esas sayılı dosyasında 11/11/2022 tarihinde dava açıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 390/1 maddesi uyarınca da ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceğinden, görev hususu dava şartı olup, mahkemece re’sen nazara alınması gerektiğinden, mahkemenin ihtiyati tedbir talebi hakkında inceleme yapmaya görevli olmadığından talebin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenmesi yerinde görülmediğinden talep eden vekilinin istinaf talebinin re’sen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2022 tarih, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı, yapılan 51,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 271,70 TL yargılama giderinin karşı taraftan alınarak ihtiyati tedbir talep edene verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebine ilişkin YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- İhtiyati tedbir talebinin mahkemenin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 296,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 133,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 163,40 TL karar ve ilam harcının ihtiyati tedbir talep edenden tahsili ile hazineye irad kaydına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T