Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : Esas – Karar
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
YAZIM TARİHİ : 02/10/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 26/09/2019 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucunda 10/03/2022 tarih… Esas …. Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile; Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 3.613,10 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine kesin olarak karar verildiği, davacının bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, dairemizce verilen 29/11/2022 tarih … Esas … sayılı ek kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2023 tarih … Esas ….Karar sayılı ilamıyla bozularak dairemize iade edildiği anlaşılmakla, dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili 17/08/2022 tarihli dilekçesinde; davalının haksız işgalci olduğunu, işgalcilerin 21/12/2008 tarihinde yapılan genel kurulda oy birliğiyle alınan karara rağmen konutları tahliye etmeyip müvekkili kooperatifin 14 yılının boşa geçmesine, kaynaklarının tamamının yok edilmesine yol açanlardan biri olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen karar doğru bulunduğundan dairemizce istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiğini, ilk iki kararın düzeltilmesini isteyip olayın bütün olarak kavranabilmesine yarar çok sayıda yargı kararı eklediklerini, yüce daire önceki iki bozma kararından döndü ise de, bu defa açılan kamu davasının sonucunun beklenmesi gerekeceğine dayalı lehlerindeki iki kararın, ikinci kere bozulduğunu, açılan Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının beklenmesi gerektiğini, yasa hükümlerine aykırı olarak kesinleştirilen dairemizin … Esas …. Karar sayılı hükmün yargılamasının yeniden değerlendirilmesini, yargılamanın yenilenmesine ilişkin HMK hükümleri gereğince dosyadaki istinaf taleplerinin tümüyle kabulüne, dosyanın yasaya uygun karar verilmesi için ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin reddine karar verildiği takdirde, dosyanın Yargıtay dairesinin denetiminden geçebilmesini sağlamak için kesin karar verilmeyip temyiz yolunun açık tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZCE VERİLEN EK KARARIN ÖZETİ: “…6100 sayılı HMK’nın 375.maddesinde “a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” hükmünün yer aldığı, dairemizin kararının davacı vekiline 05.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 17.08.2022 tarihli dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, davacının yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin 6100 sayılı HMK’nın 377.maddesinde belirtilen hususlardan herhangi birine dayalı olmadığı, bu nedenle üç aylık sürenin geçtiği anlaşıldığından, davacının yargılanmasının yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizin bu kararına karşı davacı temyiz talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2023 tarih … Esas…. Karar sayılı bozma ilamıyla: “…Dava; HMK’nın 375. madde gereğince yargılamanın iadesi talebidir. Yargılamanın yenilenmesi davası Harçlar Kanununun 10. maddesinde açıkça düzenlendiği üzere bağımsız bir dava niteliğindedir. İlk davadan bağımsız olarak harç alınıp ayrı bir esasa kaydedilerek karar verilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince taleple ilgili harç alınıp ayrı bir esasa kaydedilerek karar verilmesi gerekirken yargılamanın yenilenmesi hakkında aynı esas üzerinden ek kararla karar verilmesi doğru olmamıştır….” gerekçesiyle hüküm kurularak dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargıtay bozma ilamından sonra dairemizce yapılan yargılamada ek kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemeyeceği, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekeceği, yargılamanın iadesi talep edilen dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, takip miktarı ve dava değeri 30.202,67 TL olduğu, buna göre temyize konu edilen miktar dairemizin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730 TL’nin altında kaldığı (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 13/06/2023 tarih …. Esas …. Karar, 31.05.2023 tarih …. Esas ….Karar ve Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin 17.07.2023 tarih … Esas … Karar sayılı ilamları), verilen kararın HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olduğu, Yargıtay .. Hukuk Dairesince temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken temyiz kanun yolu açık olmayan kararın esastan incelenip kararın bozulmasına karar verilmesinin yasal mevzuata uygun olmadığı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/11/2022 tarih 2021/3-245 Esas 2022/1448 Karar sayılı ilamı) kanaatinde olduğumuzdan 29/11/2022 tarih .. Esas … sayılı ek kararda direnilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dairemizin 29/11/2022 tarih … esas … karar sayılı EK KARARINDA DİRENİLMESİNE,
1-Talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır