Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1 E. 2023/2516 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2022
NUMARASI : . Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
YAZIM TARİHİ : 25/12/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 24/11/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı, davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı bankanın …. Sanayi Şubesinde hesap açtırdığını, 10.09.2020 tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi… tarafından kullanılmakta olan …. abone nolu telefona kısa aralıklarla “Samsung SM-G988U marka ve model cihazınıza Cep İmza kurulmuştur, işlem veya cihaz size ait değilse 4440724u arayiniz.” ve “Bilgilendirme: Değerli Müşterimiz. …. nolu hesabinizdan 400.000,00 TL tutarında TÜRKİYE IS BANKASI A.S. Bankasina EFT cikisi olmuştur. İşlem bilginiz disindaysa 0850 222 0 724’u arayınız. MERSİS: ….” içerikli mesajlar geldiğini, müvekkili şirket yetkilisi… mesajları görür görmez, hemen 0850 222 0 724 nolu telefondan davalı banka ile iletişime geçtiğini ve 400.000,00 TL tutarlı EFT işleminin bilgisi ve rızası dışında gerçekleştiğini bildirdiğini, akabinde hesabın bulunduğu …. Konya/Büsan Özel Organize Sanayi Şubesi’ne gittiğini, davalı banka yetkililerinin “EFT çıkışının gerçekleştiğini, paranın başka bankaya geçtiğini, yapacak bir şeyin olmadığını” beyan ettiklerini, usulsüz EFT işlemi ile müvekkili şirketin hesabından İ… Ltd. Şti.’nin … iban nolu hesabına 400.000,00 TL aktarıldığını, müvekkili şirket ile …. Ltd. Şti. arasında hiç bir hukuki ilişki olmadığını, usulsüz EFT’ye konu para ….Ltd. Şti.’nin hesabından derhal başka hesaplara aktarıldığını, müvekkili şirket yetkisi tarafından 10/09/2020 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, 6098 sayılı TBK 379-392 maddelerinde düzenlenen ödünç sözleşmeleri ve TBK 661-570 maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmeleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre davalı bankanın, kendisine teslim edilen müvekkili şirkete ait parayı ödünç akti ve saklama akti hükümlerince güvenli şekilde saklamak ve istenildiğinde ayni veya misli olarak müvekkili şirkete iade etmekle yükümlü olduğunu, usulsüz işlemlerle çekilen para davalı bankadan çalındığından doğrudan doğruya davalı bankanın zararı niteliğinde olduğunu, mevduat sahibi müvekkili şirketin bankaya karşı alacağı yani davalı bankanın ödüncü geri verme borcu aynen devam ettiğini, internet bankacılığı hizmetini sunan davalı bankanın sistemin güvenliğine yönelik tüm tedbirleri alması gerektiğini, davalı bankanın basiretli tacirden beklenen özeni göstermekte zorunlu olduğunu, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olduklarını, müvekkili şirketin, 358.500,00 TL tutarındaki muhtelif keşide tarihli, muhtelif bedelli 10 adet müşteri çeki karşılığında Türkiye İş Bankası Konya/Büsan Sanayi Şubesi …. iban nolu hesaptan kullandığı 358.500,00 TL tutarlı …. nolu KMK Çek İskonto/İştira Kredisi ile hesabından usulsüz yapılan EFT’den dolayı oluşan nakit açığını kapattığını, müvekkili şirketin, yakın tarihli ödemeleri için kullandığı söz konusu kredi sebebiyle 17.534,95 TL faiz, 2.688,75 TL ücret, 876,75 TL vergi ve 134,44 TL BSMV ödediğini, müvekkili şirketin, çek/fatura/bono/elektrik/su/maaş/genel işletme giderleri vb. ödeme tarihi yakın gider kalemlerini ödeyebilmek için gerekli acil nakit ihtiyacı sebebiyle kullandığı kredi sebebiyle Türkiye İş Bankası’na tahsil cirosuyla teslim ettiği 10 adet müşteri çekini olağan ticaretinde kullanamadığından, ticaretinin devamı için elzem malları daha uzun vadeli almak zorunda kaldığını, fiyat artışı/vade farkı gibi olumsuzluklardan etkilendiğini ve aşkın zarara uğradığını, müvekkili şirketin, Konya/Büsan Özel Organize Sanayi Şubesi nezdindeki …. iban nolu hesabından 10.09.2020 tarihinde usulsüz işlemlerle çekilen 400.000,00 TL mevduatının geri verilmesini davalı bankadan talep ettiklerini, davalı banka, müvekkili şirketin geri verme talebini reddettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalması kaydıyla; davanın kabulünü, ödünç akti ve saklama akti ile davalı bankaya teslim edilen ve 10.09.2020 tarihinde usulsüz tevdiye konu 400.000,00 TL tutarlı mevduatın ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete geri verilmesini, mevduatın geri verilmesi mümkün değilse, ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesini, müvekkili şirketin, usulsüz EFT işlemi sebebiyle oluşan maddi zararları ile aşkın zararlarına istinaden tüm zararlarının bilirkişi marifetiyle tespitinden sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli talep artırım dilekçesiyle; ödüncün geri verilmesi talebini 219.000,00 TL artırarak 220.000,00 TL’ye, maddi tazminata ilişkin talebini ise HMK madde 107 hükmü gereğince 80.195,00 TL artırmak suretiyle 81.195,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 400.000,00-TL lik mevduatın iade edilmesi talep edildiğini bu sebeple alacak miktarının bu yönüyle belirli olduğunu, belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağının aşikar olduğunu, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı şirketin müvekkili bankanın Büsan Org. San. Konya Şubesi …. Müşteri numaralı müşterisi olduğunu, internet bankacılığı hizmeti aldığını, 10.09.2020 tarihinde davacı şirketin müvekkili Bankanın hesaplarında şirket rızası dışında 400.000,00-TL eft yapıldığı iddiasında bulunulduğunu, öncelikle davacı şirket yapılan bu işlemin sorumluluğunu müvekkili bankaya yüklemek istediğini, müvekkili bankanın tüm güvenlik önlemleri aldığını ve bu durumdan sorumlu olmayacağını, davacı şirketin hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemlerin internet bankacılığı yolu ile gerçekleştiğini, davacı tarafın banka sisteminde kayıtlı … nolu telefonuna olay saatinde internet bankacılığı şifresi ve yapılan işlemler ile ilgili onay şifrelerinin gönderildiğini, müvekkili banka müşterilerinin telefonuna gönderilen internet bankacılığı şifresi üçüncü şahıslar ile paylaşamadığı takdirde işlemlerin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın kendisini arayan numaraya kişisel bilgilerini ve şifresini paylaşması nedeniyle üçüncü kişiler tarafından söz konusu işlemlerin gerçekleştiğini, internet bankacılığına EFT işlemi yapılabilmesi için müşteri numarası, müşteri taralından belirlenen bir şifre ve ardından tek kullanımlık şifre sorulduğunu, bir müşterinin sisteme girebilmek için kişiye özel bu üç adet bilginin bilinmesi gerektiğini, banka ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince bu şifrelerin deşifre olmasında davacının kusuru olduğunu ve davacının kendi kusurunun sonuçlarına katlanması gerektiğini, müvekkili bankanın internet 7-24 şubesinde halen sistemin güvenliğinin tam anlamıyla sağlandığını, dava konusu olayda kusuru bulunmadığını bu nedenlerle; davanın usulden reddini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde belirli olan kısım üzerinden harcın tamamlattırılması ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davalının tam kusurlu davranışları neticesinde, davacının bilgisi dışında hesabından çekilen 400.000,00 TL bedelden sorumlu olduğu takdir ve kanaatine varılmış olup; ancak davacının bedel artırım dilekçesindeki talepleri nazara alınarak 220.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiştir. Yine davacının KMK çek iskonto/iştira kredi kullanması nedeniyle oluşan zararının 21.195,89 TL olduğu ve yine vade farkından kaynaklı 60.000,00 TL aşkın zararının bulunduğu anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkeleri gereği 81.195,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Her ne kadar aşkın zarar taleplerine ilişkin olarak olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; aşkın zararın dava konusu işlem ile arasında doğrudan bağlantı bulunmadığından ve ilgili tazminat taleplerine ilişkin davalının, dava öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil bulunmadığından, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiştir…” gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının hesabından bilgisi dışında çekilen 220.000,00 TL’nin 10.09.2020 olay tarihinden itibaren ve aşkın zarara ilişkin 81.195,00 TL’nin 23.10.2020 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf dilekçesinde dava konusunu belirsiz alacak davası olarak belirtmiş ve yargılama sonuna kadar dava bu şekilde devam etmiş ise de; davacının alacak miktarının belirli olduğu açık olup, dava konusu 400.000,00-TL lik mevduatın iade edilmesinin talep edildiğini, hal böyle olunca talep edilecek alacak miktarı belirli olması sebebiyle davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davacı şirketin hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemlerin internet bankacılığı yolu ile gerçekleştiğini, müvekkili bankanın yapılan bu işlemlerden sorumlu olmayacağını, internet bankacılığına EFT işlemi yapılabilmesi için müşteri numarası, müşteri tarafından belirlenen bir şifre ve ardından tek kullanımlık şifre sorulduğunu, bir müşterinin sisteme girebilmek için kişiye özel bu üç adet bilginin bilinmesi gerektiğini, banka ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince bu şifrelerin deşifre olmasında davacının kusuru olduğu ve davacının kendi kusurunun sonuçlarına katlanması gerektiğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkili banka aleyhine hükmedilen aşkın zarara ilişkin 81.195,00 TL ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi de kabul etmenin mümkün olmadığını, zira; yerel mahkeme burada hesaplamada ve aşkın zarar konusunu tamamen farklı yorumlayarak bu kanaate ulaşmış olacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili banka bir zarardan mesul olacak ise de; ancak kullanmış olduğu kredinin faizi ve masrafları olabileceğini, kullanılan kredinin tamamının aşkın zarar olarak nitelendirilemeyeceğini, ayrıca davacı taraf 17.10.2022 tarihinde ıslah dilekçesi vermiş olup, aşkın zarara ilişkin işletilecek faizin bu tarih itibarıyla başlaması gerektiğini, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 01.11.2026 tarih 2016/20970 E. 2016/24428 K. sayılı ilamında da bu hususun belirtildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının davalı bankada bulunan hesabından rızası dışında yapılan işlemler nedeniyle alacak ve bu işlem nedeniyle uğradığı munzam zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddelerinde “bilirkişi incelemesi” düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. 282. Madde ise hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe değerlendirileceğini, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa ve verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HMK’nın 281. maddesi hükmüne dayalı olarak, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi duruşmada sözlü olarak açıklamada bulunmasını da resen isteyebilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa giderilmeden karar veremez. Gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder (Yargıtay 19. HD’nin 10/10/2016 tarih 2016/3458 Esas 2016/13172 Karar sayılı ilamı).
Davacı şirkete ait 2020 yılı ve üç yıl öncesine ait ticari defterler getirtilerek davacı vekilinin munzam zarara ilişkin 14.02.2022 tarihli dilekçesi de dikkate alınarak davacının vekilinin 2020 yılından önce pik demirleri peşin veya vadeli olarak alıp almadığı, bu nedenle munzam zararının olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu hususunda munzam zarara ilişkin rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile, HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2022 tarih .. Esas.. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 5.143,66 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Konya .. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır