Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/978 E. 2023/2112 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2022
NUMARASI : Esas Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
YAZIM TARİHİ : 26/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 10/03/2022 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya .. İcra Müdürlüğünün ….. ve … Esas sayılı dosyaları ile hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takipleri başlatıldığını, kendisinin davalı kooperatife bu dosyalarda iddia ve takip edilen şekilde herhangi bir borcunun olmadığını, davalı kooperatif nezdindeki 23 tonluk cüzi kotayı kullanması için ücretsiz olarak köylüsü olan … isimli şahsa 1 yıllık süreyle sınırlı olarak vekalet verdiğini, kastının bu şahsın kendisinin faydalanmasına yönelik olduğunu, kendisinin o tarihlerde İstanbul’da çalıştığını, ancak …’ın kendisinin bilgisi ve rızası dışında bu yetkiyi ve güveni kötüye kullanarak davalı kooperatiften yüklü miktarda zirai girdi, malzeme alımı için icra takiplerine konu kambiyo senetlerini imzalayıp kendisini borçlu hale getirdiğini, Beyşehir .. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. …. K. sayılı kesinleşmiş dosyasında, “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma” suçundan …’ın cezalandırıldığını, söz konusu senetlerin toplamının 108.691,09 TL miktarında olduğunu, hakkındaki takiplerin durdurulmasını ve borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin davacı tarafından 3. kişi …’a verilen vekaletname kapsamına hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, davacı tarafından 3. kişi …’a 28.04.2008 tarihinde Hüyük Noterliği’nin …. yevmiye numaralı Genel Vekaletnamesinin verildiğini, işbu vekaletname ile vekil edilen …’a senet imzalama yetkisi verildiğini, ayrıca ilgili vekaletnamede vekaletnamenin süreli olduğu ve vekaletmanenin 30.04.2009 tarihi perşembe günü mesai bitimine kadar geçerli olduğunun belirtildiğini, müvekkili kooperatife keşide edilen tüm bonoların vekaletnamede bulunan yetkilerin bulunduğunu ve vekaletname süresi içerisinde düzenlendiğini, usulüne uygun olarak keşide edilen bonoların ödeme tarihlerinde ödenmemesi neticesinde ilgili bonolara dayalı olarak icra takipleri başlatıldığını, davacı tarafından ikame edilen bu davada gerek senet metninden anlaşılan defi gerekse senetten doğan bir taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin defilerin bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı işbu menfi tespit davasını açmakta haksız ve kötü niyetli olduğundan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…. toplanan deliller, Beyşehir .. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ….K sayılı kesinleşmiş dosyası, davacı yanca dava dışı …’a verilen Hüyük Noterliği’nin 28/04/2008 tarih ve…. yevmiye nolu vekaletnamesi ve tüm dosya kapsamına göre davacının bahsi geçen vekaletnamede dava dışı …’a işbu vekaletnamede açıkça kambiyo senedi düzenlenmesini içerir yetki vermediği görülmüş olmakla davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerekmiş, şartları oluşmadığından dolayı da davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine…” gerekçesiyle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-) Davacının Konya .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 50.183,89-TL bedelli bonodan,
Konya .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 2.476,00-TL bedelli bonodan,
Konya .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 2.825,21-TL bedelli bonodan,
Konya .. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 36.818,60- TL bedelli bonodan,
Konya .. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 16.038,78 -TL bedelli bonodan,
Konya .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/04/2009 vadeli 348,61-TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-)Şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davanın kabulü kararının ve gerekçesinin yerinde olduğunu, ancak kötüniyet tasminatı taleplerinin reddedildiğini, davalı Kooperatif ve sorumlu çalışanının, dosyada mevcut Noter vekaletnamesinde Kambiyo senedi düzenleme yetkisi olmadığı halde, bunu görmezden gelerek dava dışı …’ın söz konusu bonoları imzalayıp vermesini kabul ettiklerini ve bu senetlerin davalı tarafından icra takibine konulduğunu, bu durumun kabul ve tasvip edilemeyeceğini, müvekkilin, yok yere uzun süreler büyük miktara konu İcra yaptırımı tehdidi altında kaldığını, maddi ve manevi olarak mağdur olduğunu, İcra takiplerinin haksız ve kötü niyetli olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirterek; yerel mahkeme kararındaki aleyhlerine olan “Tazminat talebinin reddine” ilişkin hüküm kısmının kaldırılarak, davacı müvekkil lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil kooperatif tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin davacı tarafından 3. kişi …’a verilen vekaletname kapsamında hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, müvekkil kooperatife keşide edilen tüm bonoların vekaletnamede bulunan yetkiler ve vekaletname süresine uygun olduğunu, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetlerin maddi anlamda soyut (mücerret) senetler olduğunu, davacı tarafından ikame edilen bu davada gerek senet metninden anlaşılan defi gerekse senetten doğan bir taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin defilerin hiçbirinin bulunmadığını, dolayısıyla söz konusu bonolar ve ticariye ilişkin olarak müvekkil kooperatife karşı menfi tespit davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu, mahallinde inceleme yapılması halinde müvekkil ticari kayıt ve defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunun görüleceğini, davacı borçlunun 2009 yılından bu yana borcunu ödemeyerek kötüniyetli olarak hareket ettiğini belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Temsil yetkisinin bulunmaması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğüne neden olan bir def’i olup, sadece onu ileri sürebilecek kişiler için söz konusudur. Ancak temsil yetkisinin kötüye kullanılması halinde bononun tamamen hükümsüzlüğü sonucu doğmamakla birlikte, sadece o senetle birlikte taahhüt üstlenen şahıs tarafından bu def’i ileri sürebilecektir (Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 2013, s.47). Yetkisiz vekil tarafından keşide edilen bono keşideciyi bağlamayacaktır. Bu husus hamil olan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilen senet metninden anlaşılmayan mutlak def’i niteliğinde olup herkese karşı ileri sürülebilecektir (Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Ankara, 2018, s. 58). Bu nedenle davacı, vekaletname ile kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediği halde yetkisiz şekilde düzenlenen bono dolayısıyla sorumlu olmadığını davalı hamile karşı ileri sürebilecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/07/2023 tarih, 2022/835 Esas- 2023/4299 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda dava dışı …’ın davacıdan almış olduğu Hüyük Noterliği’nce düzenlenme 28/04/2008 tarih ve …. yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı kooperatife icra takibine konu bonoları verdiği, ilgili vekaletname incelendiğinde vekilin davacı adına ilaç, damlama, boru vs… Zirai girdileri teslim almaya, bu hususta senet düzenlenme yetkisi bulunduğu, ancak vekaletnamede açıkça “kambiyo taahhüdünde bulunma” veya “kambiyo senedi verme” yetkilerinin olmadığı, davacının şikayeti üzerine Beyşehir … Asliye Ceza Mahkemesinin …. E. …. K sayılı kararıyla sanık …’ın Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, 6098 sayılı TBK’nın 74.maddesi gereğince ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, yukarıda künyesi bildirilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararında belirtildiği üzere dava dışı …’ın yetkisi olmadığı halde düzenlemiş olduğu vekaletnameden davacının sorumluluğunun bulunmadığı, mutlak def’i niteliğindeki bu def’inin davacı tarafından davalıya karşı ileri sürülebileceği, mahkemece karardaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, menfi tespit davasında borçlu yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için davalının haksızlığının yanında kötü niyetli olmasının da gerektiği, davalının kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla; açıklanan nedenlerle HMK 352/1.b.1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvuru taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Alınması gereken 7.424,68 TL harçtan peşin alınan 1.856,17‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 5.568,51 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinafa başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır