Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/973 E. 2023/1799 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2022
NUMARASI : ……Esas …… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ :

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
YAZIM TARİHİ : 29/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 26/04/2022 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin işçi-işveren ilişkisi içerisinde iken müvekkilinin paraya sıkıştığını ve davalıdan yardımcı olmasını istediğini, davalının parası olmadığını ancak kendi adına kredi çekerek müvekkiline verebileceğini söylemesi üzerine, davalının 30.000 TL krediyi …… Konya ……. Şubesinden çektiğini, bu paranın 26.000 TL’sini müvekkiline verdiğini, davalının kendisini sağlama alabilmek için kredi taksit tutarlarına uyumlu olacak şekilde müvekkilinden 28 adet ayrı senet aldığını, senetlerin tanzim ve vade tarihlerinin doldurulmadığını, bu tarihlerin davalı tarafça sonradan doldurulduğunu ve senetlerin icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin söz konusu kredi çekiminden dolayı davalıya hiçbir borcunun olmadığını, davaya konu senetlerde davalıya bu kredi çekiminden ötürü verildiğinden senetlerin bedelsiz kaldığını, davalının müvekkilinin maaşından kesmek sureti ile 11 kredi taksitini ödediğini, bunun yaklaşık 11.275,00 TL olduğunu, müvekkilinin davalıya olan borcunu ödemek üzere 2 adet otomobilini satmak istediğini, davalının işçisi olan…… isimli kişiye vekalet verdiğini, müvekkilinin kendisine ait olan ……. plakalı citroen ve ……. plaka sayılı opel marka araçların satışı için Konya ……. Noterliğinin ……. yevmiye sayılı işlemi ile davalının işçisi …….’a vekalet verdiğini, bu araçların satış bedellerinin vekil ……. tarafından müvekkiline ödenmediğini, araçların satışından ötürü borçtan artan kısmın müvekkiline ödenmediğini, müvekkiline bedelsiz kalmış senetler ile yapılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa gidildiğini, tarafların anlaşma sağlayamadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve Konya …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra takibinin ve bu takibe dayanak senetlerin iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…davanın, icra takibine konu bonoların bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu, bedelsizlik iddiasının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel def’i olduğu ve kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürüleceği, davacının maaşından kesilerek bir kısım bonoların bedelinin ödendiğini ispatlayamadığı, davacının davalının yanında çalıştığına dair herhangi bir delilin ortaya konulamadığı, yine davacıya ait 2 adet aracın satışı için davalının işçisine vekalet verildiği ve satış bedellerinin kendisine verilmediğine ilişkin iddiasının da davacı tarafından ispatlanamadığı, davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı, davalının teklif edilen yemini eda ettiği, davacının taraflar arasında takibe konu bonoların ödendiğine ve bonoların bedelsiz kaldığına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı,…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının Konya …… İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyası ile başlattığı takibin dayanağı olan 28 adet bonolar incelendiğinde, 1.025,00 TL bedelli ve hepsinin 01/02/2014 vade tarihli olduğunun görüldüğünü, dosyada görevsizlik kararı veren Konya ….. İş Mahkemesi’nin (… esas) 25/08/2021 tarihli duruşmasında davalının, “davacıya 40.000,00 TL borç verdim. Buna istinaden de 28 adet senet hazırladım…” şeklindeki beyanı esas alınırsa, bu senetlerden her birisinin meblağının yaklaşık 1.428,50 TL olması gerekeceğini, oysa hazırlanan 28 adet senedin toplam bedelinin yaklaşık 28.700,00 TL’ye denk geldiğini, davalının çelişkili beyanları ve sunulan yemini eda etmesine dayanarak, hüküm oluşturulmasının hukuka uygun olmadığını, yine davalının araç ile ilgili beyanlarının doğru olmadığı gibi, davalının, satılan araçların paralarının kendisine gelmediğini söylediğini, ancak noterlikten gelen evraklardan da anlaşılacağı üzere ……. plakalı aracı satış adı altında aslında dava konusu borca mahsuben bizzat davalının kendisinin aldığını, yine …… plakalı aracın kaydının da satış adı altında davalının ağabeyine devredildiğini, bu bilgilere göre, davalının borca mahsuben değil de söz konusu araçları gerçekten satın aldığı kabul edilecek ise dayalının bu araçların bedellerini müvekkiline veya vekili ……’a ödediğini ispat etmesi gerekir iken davalı, bu araçların paralarının kendisine gelmediğini beyan ettiğini, yerel mahkemenin, delillerin bir kısmını toplamadan, bilirkişi incelemesi yaptırmadan ve tanıkları olan …… dinlemeden hüküm kurduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, taraflar arsındaki ihtilafın sırf kambiyo hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olduğu bir an için kabul edilecek olsa dahi, müvekkilinin, iki adet aracı borca mahsuben vekili ……. aracılığı ile davalıya ve ağabeyine devrettiğini ispat ettiğini, her ne kadar noter evraklarında araç bedellerinin ödendiği yazılı ise de davalının, mahkeme huzurundaki beyanında ve dahi cevap dilekçesinde böyle bir iddiası ve beyanının olmadığını belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı tarafından davacıya karşı Konya … İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden tanzim tarihleri 01/01/2014, vade tarihleri 01/02/2014 olan, her biri 1.025,00 TL bedelli 28 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacının takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talepli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir. Kambiyo senetleri birer ödeme aracı olup borçlu, bononun teminat bonosu olduğu, bedelsiz kaldığı vb… yönündeki iddialarını ancak yazılı ve kesin delillerle ispatlamalıdır. Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar, 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları). Ayrıca 6102 sayılı TTK’a göre açık (boş) bono düzenlenebilir. Boş olarak düzenlenen bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna ilişkin iddiaların da ancak yazılı delillerle ispatı mümkün olup, ispat külfeti davacı borçlu üzerindedir. Dava konusu somut olayda davacı, dava konusu senedin bedelsiz kaldığı, boş olarak verilen bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddialarını yazılı delillerle ispatlayamamış, davalı davacının teklif ettiği yemini eda etmiştir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç