Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/936 E. 2023/1589 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
YAZIM TARİHİ : 13/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararına karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının ciro yoluyla devrettiği çekin sahte olup olmadığı, karşılığının tahsil edilip edilmediği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davacı alacaklının takipte talep ettiği kadar bakiye alacağının olup olmadığı, davalının bu borcunu ödeyip ödemediği noktasında toplandığını, davalıyla olan ticari ilişkiden bir kısım faturaların limitinin yüksek olması sebebiyle her iki tarafın da maliyeye BA BS formlarını teslim ettiğini, takibe konu çekin sahte olduğunu ve bankanın hiçbir işlem yapmadan davacıya çeki iade ettiğini, söz konusu çekin davacıya ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının çeki verdiğini kabul ettiğini ancak borcun bu kadar olmadığını beyan ederek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek davalının icra takibindeki yetkisine ve icra takibine itirazının iptali ile takibin 45.000,00 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu edilen miktarda bir borcu olmadığını, aksine davacı taraftan 32.594,44 TL alacağı bulunduğunu, alacağa ilişkin davacı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Konya …İcra Müdürlüğünde … takip sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takibe dayanak çekin müvekkili tarafından davacıya tarafların ticari alış verişine istinaden verildiğini, takibe dayanak çekin davacıya verildiği tarihte müvekkilinin davacıya olan cari hesabının 10.000,00 – 13.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkilinin işbu çeki bu miktar borca karşılık ve yeni zirai ilaçlama ürünleri almak için verdiğini, ancak müvekkiline teslim edilen malın olmadığını, müvekkilinin davacıya çeki verdikten sonra da dönem dönem ödemelerde bulunduğunu, davacının mal satmadığı halde vade farkı olarak 28.000,00 TL bedelli fatura kestiğini, müvekkilinin işbu faturaya itiraz ettiğini beyan ederek takas- mahsup definin dikkate alınarak mahsubuna, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…mahkememizce tarafların defterlerinin ayrı ayrı incelendiğinde taraflar arasında süre gelen ticari bir ilişkinin olduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkinin olduğu kabul edilerek mahkemenin bilirkişilerce yaptırdığı hesapta her iki ticari defterde de davaya konu çekin işlenmiş olduğu ve bu çekin ödenmemiş olduğu tespit edildiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayanan hesabın yapıldığında çekin ödenmediği dikkate alındığında davacının her ne kadar 45.000,00 TL alacaklı olsa da davalının 16/09/2019 vadeli senedini alacaktan mahsup edildiğinde davacının davalıdan 38.500,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Alacağın miktarı belirli olup bu haliyle likit olduğundan kabul edilen miktar üzerinden İİK.nın 67/2 maddesi uyarınca %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerektiğinden…” davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile 38.500,00 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen 38.500,00 TL’nin %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hatalı bir biçimde çekin sahte olup olmadığı, çekin davacı tarafından müvekkile iade edip etmediği hususunda kesin bir neticeye varmadan hüküm tesis edildiğini, davacı tarafın dava konusu çeki müvekkile teslim/iade etmediğinin kendi kabulleri ile sabit olduğunu, zira çekin sahte olup olmadığına dair Konya CBS soruşturmasının devam ettiğini, mahkemenin, bu bekletici meseleyi beklemeksizin karar vermesinin hatalı olduğunu, dosyalara alınan raporlara karşın itirazda bulundukların ancak itirazlarının değerlendirilmediğini, kararda “dosya kapsamına uygun görülerek her iki tarafın ticari defterlerinde inceleme yapan bilirkişilerin 2 ayrı raporu ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.” şeklindeki ibarenin belirsiz olup hangi iki raporun hükme esas alındığının anlaşılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile 07.06.2021 tarihli raporda davacının alacağının 12.406,00 TL olduğu, ancak 28.02.2022 tarihli rapor ile alacağın farklı hesaplandığını, rapora göre bu farkın 2017 yılı devir farkından kaynaklı olup mahkeme bu hususta neden 2017 yılı devir farkını neden mahsup etmediğini gerekçelendirmediğini, raporlar arası çelişkilerin giderilmesi için talepte bulunduklarını ancak taleplerinin dikkate alınmadığını, müvekkil aleyhine hükmedilen %20 icra inkar tazminatının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, İcra inkar tazminatının yasal koşullarının olmadığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olması nedeniyle alacağın likit olmadığını belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.

Davacı tarafından davalıya karşı Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayııl dosyası ile 45.000,00 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının takibin devamını sağlamak için incelemeye konu eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu tarafların ticari defter ve kayıtlarından anlaşılmakta olup, 6098 Sayılı TBK 89 maddesi uyarınca alacaklı davacının yerleşim yeri mahkeme ve icra daireleri de yetkili olduğu anlaşılmakta olup, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının yerinde değildir. Bu nedenle mahkemece yargılamaya devam edilerek karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Mahkemece her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 38.500,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişinin sunduğu 28/02/2022 tarihli raporda, tarafların ticari defterlerine göre 2017 yılından 2018 yılına devreden davacının alacağında 17.795,00 TL devir farkı çıktığı, davacının 2017 yılı ticari defterleri incelenemediğinden bu farkın sebebinin anlaşılamadığı mütalaa edilmiştir. Mahkemece davacıya HMK 222.maddesine uygun şekilde 2017 yılı ticari defterlerini sunmak üzere kesin süre verilip, defterlerin sunulması halinde bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile ve bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 657,49‬ TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç