Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/931 E. 2022/1352 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 17/05/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN
DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

KARŞI TARAF DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İhtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından karşı taraf davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan davada 17/05/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, müvekkilleri murisi …’nın vefat etmeden kısa bir süre önce dava dışı oğlu …’ya vekaletname vermek için oğlu … ve davalı …’le birlikte Konya … Noterliği’ne başvurduğunu, bu başvurunun akabinde Konya … Noterliğinin muris …’nın vekaletname vermeye yetkili olup olmadığını öğrenmek için 03/05/2016 tarihinde … Hastanesi Psikiyatri servisine başvuruda bulunduğunu ve muris …’nın vekaletname düzenlemeye yetkili olmadığının beyan edildiğini, 04/05/2016 tarihinde dava dışı muris … oğlu … , davalı … ve muris …’nın Konya … Noterliği’ne gidip aynı vekaletnameyi burada düzenlettirmeye çalıştığını, Konya … Noterliği’nin ise, …Hastanesinden alınan rapora istinaden 04/05/2016 tarihli vekaletnameyi düzenlediğini, daha sonra davalı … ve vekil …’nın muris … ait olan … ili, … ilçesi, … Mahallesi … pafta, … ada ve … no’lu parselde bulunan taşınmaz üzerine ipotek tesis etmek için Karatay Tapu Müdürlüğü’ne 04/05/2016 tarihli vekaletname ile başvuruda bulunduklarını, Karatay Tapu Müdürlüğü’nün ise Konya … Noterliği tarafından düzenlen 04/05/2016 tarihli vekaletnamede ipotek tesisine ilişkin bir ibare olmadığını beyan ederek davalı …’in ve vekil …’nın taleplerini reddettiğini, bu olayın akabinde davalı … ve vekil …’ın davalılar murisi …’yı da yanlarına alarak tekrar Konya … Noterliği’ne başvuruda bulunduklarını, Konya … Noterliği’nin ise bunun üzerine 06/05/2016 tarihli ve sağlık raporu olmayan vekaletname düzenlediğini, daha sonra dava dışı muris …’nın oğlu …’nın 04/05/2016 tarihli vekaletnameye dayanarak davalı lehine bir adet 20/11/2016 vade günlü, 100.000,00 TL bedelli ve 10/05/2016 tanzim tarihli, alacaklısı davalı … olan bir adet bono düzenlediğini, vekil …’nın yine aynı şekilde bu sefer 06/05/2016 tarihli vekaletnameye istinaden müvekkilleri murisi … adına kayıtlı olan … ili, … ilçesi, … Mahallesi,… pafta ve … ada numaralı taşınmaza 10/05/2016 tarihinde 100.000,00 TL bedelinde bir ipotek konulduğunu, bu hususta ipoteğin fekki davası açıldığını ve yargılamanın devam ettiğini, davalının 20/11/2016 vade günlü, 100.000,00 TL bedelli ve 10/05/2016 tanzim tarihli bir adet bonoya ilişkin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığını ileri sürerek, icra takibin öncelikle teminatsız olarak, aksi halde teminat karşılığında durdurulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 22/04/2019 tarihli ara karar ile, davacının dava konusu miktarın %15’i kadar teminat yatırması halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı … vekili, davanın vekaletin geçersizliğine ilişkin olduğunu, henüz davasını ispata yarar yeterli bilgi ve belge bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, ihtiyati tedbir talep eden taraf haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ücüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğunu, bu teminat miktarının hakkaniyet gereği talep edilen miktara göre takdir edilmesi gerektiğini, teminat miktarının muhtemel zararları karşılayacak oranda ve miktarda olmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir teminat miktarının artırılması, mümkün olmadığı takdirde tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 13/06/2019 tarihli ara kararı ile, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararını değiştirecek bir neden olmadığı gerekçesiyle, mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamına göre tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili 03/12/2021 tarihli dilekçesiyle, davalı … ve vekil … hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, ilgili suç duyurusunun neticesinde Konya …. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında davalıya ve davalı ile birlikte hareket eden …’ya resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı ceza verildiğini, ilgili dosya kapsamında alınan kriminal raporunda bono metninde yer alan imzanın murise ait olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın alacaklı olduğu icra takibinin teminatsız bir şekilde durdurulması gerektiğini, aksi durumda müvekkillerinin telafisi güç zararları meydan geleceğini ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının içeriğinin değiştirilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 05/01/2022 tarihli ara karar ile, davacılar vekilinin talebine ilişkin olarak daha önce bu konuda karar verildiğinden, ceza dosyasının neticesinin beklenilmesine karar verilmiş olması (kesinleşmemiş olması) takibe dayanak bononun vekaleten düzenlenmiş olması, dayanak vekaletnamenin sıhhati açısından yargılamanın devam ediyor olması, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili 07/01/2022 tarihli dilekçesi ile, mahkemece verilen 05/01/2022 tarihli ara kararın hüküm kısmının istinaf yolu açık olarak verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın hüküm kısmında istinaf kanun yolunun belirtilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 14/01/2022 tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin 07/01/2022 tarihli dilekçesindeki talebe ilişkin olarak daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, yapılan istinaf incelemesi neticesinde Dairemizin … E-… K. sayılı kararı ile, davacılar tarafından 03.12.2021 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesine ilişkin talepte bulunulduğu, bu talebin ikinci bir tedbir talebi olarak değerlendirilebileceği ancak, harcının yatırılmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması ile ihtiyati tedbir talebinin usulden reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince 13/05/2022 tarihli ara karar ile Dairemiz kararına uygun şekilde davacılar vekilinin tedbir talebinin usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili 16/05/2022 tarihli dilekçesiyle, Dairemizin 05/04/2022 tarihinde verilen kararında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2022-05/01/2022 tarih ve … Esas numaralı ara kararları hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verildiğini, ilgili karar doğrultusunda mahkemece taleplerin yeniden değerlendirmeye alınması gerektiğini, Konya … Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında verilen karar da dikkate alınarak dava konusu icra takibinin teminatsız bir şekilde durdurulmasını, aksi kanaatte olunması halinde ise, uygun bir teminat karşılığında takibin tamamen durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN 17/05/2022 TARİHLİ ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayımıza baktığımızda; (HMK209. Maddesi mi yoksa İİK 72. Maddelerinin hangisinin uygulanacağı, hangisinin özel düzenlene (kanun), hangisinin genel düzenleme (kanun) olduğu ve uygulama noktasında değişik görüşler olmakla birlikte) dava konusu bir kambiyo senedidir (bono). Yukarıda TCK maddesinde de belirtildiği gibi bono resmi evraktır, ceza yargılaması neticesinde verilen hükümlerin netice doğurması için bir başka ifade ile infaz kabiliyetinin olması için kesinleşmesi gerekir (Yüksek Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17/03/2015 tarih, 2014/29455 Esas, 4760 Karar sayılı ilamında ceza davası açılmasının tek başına icra takibini durdurmayacağı; takibin durması için ceza mahkemesinin ihtiyat-i tedbir kararı vermesi gerektiği görüşündedir.[WWW.e-uyar.com ]) .
HMK 209/2 madde düzenlemesi (… Mahkeme kararı ile sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. Bu durum yasa gerekçesinde de şöyle ifade edilmiştir.
İkinci fıkranın madde gerekçesinde “resmi senetlerdeki yazı ve imza inkar edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olunca, bu senedin herhangi bir işleme esas alınmayacağı hususu düzenlenmiştir. Resmi senedin güven uyandırmasının bir soncu olarak, resmi senetler sahteliği iddia edilince değil, ancak bir mahkeme kararıyla sabit olunca herhangi bir işleme esas alınamazlar. Adi senetlerle resmi senetler arasındaki bu önemli fark, fıkrada bir kez daha vurgulanmıştır.”
Netice itibariyle yukarıdaki açıklamalar ve davacı vekilinin 16/05/2022 tarihli dilekçesindeki talebe ilişkin olarak (davacılar vekili her ne kadar Konya Bölge Adliyesi Mahkemesinin … Hukuk Dairesi’nin 05/04/2022 tarihli kararında ARA KARARIN KALDIRILMASINA, “Yeniden Hüküm Kurulmasına” şeklinde hükmün akabinden zaten yeniden hüküm kurulmuştur. Başka bir ifade ile mezkur kararda; ilk derece Mahkemesinde yeniden karar verilmesi şeklinde değildir.) mahkememizce daha önce bu konuda karar verildiğinden ceza dosyasının neticesinin beklenilmesine karar verilmiş olması (kesinleşmemiş olması) takibe dayanak bononun vekaleten düzenlenmiş olması-dayanak vekaletnamenin sıhhati açısından yargılamanın devam ediyor olması (vekil edenin fiil ehliyeti yönünden farklı raporların verildiği…), mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre tedbir konusunda daha önce mahkememizce karar verilmiş olduğundan, dosyada mevcut delil durumu ve gelinen aşama itibariyle karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, mahkeme ara kararın ilgili BAM kararları ile çeliştiğini, bono metninde yer alan imzanın müvekkilleri murisine ait olmadığını, bu hususa ilişkin olarak davalının da bir itirazının bulunmadığını, davalı tarafça takibe konu edilen bononun sahteliğinin göz önünde olduğunu ve bu hususun Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile de ispatlandığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli olduğunu ileri sürerek, mahkeme ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 394. Maddesinde ” Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Yasa’nın 396. maddesinde de ” Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin talebinin HMK’nın 396. maddesi kapsamında olup, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinafa tabi kararlardan olmadığı ve ilk derece mahkemesince hükme karşı istinaf kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de taraflara yasayla verilmemiş bir hakkı bahşetmeyeceği kanaatine varıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 352 maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T