Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/883 E. 2023/1754 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2021
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
YAZIM TARİHİ : 26/09/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -… Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalının imzaladığı Üye İşyeri Sözleşmesine istinaden müvekkili bankanın üye işyeri olarak faaliyete başladığını, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmeye aykırı olarak gerçekleştirdiği ve bedelini tahsil ettiği işlem/işlemlere ait tutarı ödemediğinden, Kadıköy .. Noterliğinin 11.11.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme olmadığından davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ancak, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı vekili tarafından ibraz edilen beyan dilekçesi ile, davacının müvekkilinin bilgisine başvurmadan karşı tarafın talebini müvekkili ile müşteri ilişkisi içerisinde görüşmeden ve değerlendirmeden karşı tarafa ödeme yaptığını oysa, davacını müvekkilinden ihracata yönelik belgeleri istedikten ve gerekli araştırmayı yaptıktan sonra karşı tarafa ödeme yapması gerekirken kusurlu hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Yargılamaya esas alınan bilirkişi tespitleri ile birlikte; Gümrük Çıkış Beyannamesi Sorgulamasında davalıya ait malın Türkiye’den 09/12/2015 tarihinde çıktığı görülmekle; Chargeback nedenlerinden ” işyeri, itirazı reddedebilmek için imzalı teslimat tutanağı ile ürünün teslimatını kanıtlamalıdır. ” şartı için en geç 18/02/2016 tarihinde ibraz edileceği belirtilen ürün teslimatına dair imzalı belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, firma tarafından gönderilen belgelere istinaden banka tarafından ilk itirazın reddedildiği, ürün teslimine dair imzalı belge ibraz edilemediğinden ikinci itirazın yapıldığı, Uluslararası Kartlı Ödeme Sistemleri Kurallarına göre ürün tesliminin kanıtlanamaması üzerine davacı bankanın yapılan itiraz sonucu satış konusu mal bedelinin karşı bankaya ödeme yükümlülüğünün bulunduğu anlaşılmakla; davacının, dava konusu icra takibindeki talepleri nazara alınarak ve taleple bağlılık ilkesi gereği; Davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasındaki ürün teslimini ispatlayamayan davalı itirazının kısmen iptali ile, takibin; 4.240,86 TL asıl alacak, 3.471,45 TL İşlemiş faiz, 169,94 TL BSMV ve 91,83 TL masraf olmak üzere toplam 7.974,08 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminat taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacının, kusurlu hareket ederek müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkiline yazılı bir bildirim gönderilmeden, alıcıya paranın iade edilmesi ve akabinde müvekkilinden bu miktarın talep edilmesinin ticari kurallara ve yasalara uygun olmadığını, davacının, bu hususta müvekkiline yazılı bir ihtar göndermeden alıcıya parayı iade ettiğini, müvekkilinden malın yurt dışına gönderilip gönderilmediği hususunda gerekli belgeleri istemediğini ve bilgi almadığını, davacı bankanın gereken özeni ve dikkati göstermediğini, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında da hata yapıldığını, itirazlarına rağmen bilirkişinin davacı bankanın kusuruna ilişkin bir açıklamada bulunmadığını ayrıca, taraflarına hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, üye iş yeri sözleşmesine dayalı rücu alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında üye iş yeri sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafından dava dışı 3. kişiye mal satıldığı, satım sonrası dava dışı üçüncü kişi tarafından yapılan itiraz sonrasında chargeback sürecinin işletildiği ve davalının itiraz kapsamında gerekli belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle davacı banka tarafından ürün bedelinin itiraz eden üçüncü kişiye ödenmek zorunda kalındığı, anılan bedelden sözleşmeye aykırı davranan davalının sorumlu olduğu ve sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle sözleşmenin de feshedilerek bedelin iadesi talep edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle aleyhine takip başlatıldığı iddia edilmiş, davalı tarafından, asıl kusurlu olan tarafın davacı olduğu, davacının gerekli bilgi ve belgeleri talep etmeden, haber vermeden bedeli ödediği, sözleşmeye aykırı bir eyleminin olmadığı, bu nedenle ödenen bedelden de herhangi bir sorumluğunun bulunmadığı savunulmuştur.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kök ve itiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporu sonrası, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu durum karşısında, dava ve takip konusu bedelin ödenmesinde, chargeback kuralları kapsamında, davacı tarafından talep edilen belgeleri sunmayan davalının kusurlu olduğu ve bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu nazara alındığında davalı vekilinin esasa yönelik istinaf istemleri yerinde olmadığı gibi, davada reddedilen miktar göz önünde bulundurulduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, ücret-i vekalete yönelik istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, davalı vekilinin tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 544,70 TL harçtan, peşin alınan 136,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 408,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır