Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
NUMARASI : Esas – Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – [
İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/11/2023
YAZIM TARİHİ : 30/11/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya.. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas -… Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı ile müvekkili bankanın Konya Selçuklu Şubesi arasında imzalanan 10.10.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davalıya nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine davalı şirkete ve kefillerine Konya ..Noterliği’nin 27.02.2019 tarih ve… yevmiye numaralı hesap özetini havi hesap kat ihtarnamesi çekildiğini ve ilgili hesap özeti/ihtarnamenin borçlu şirkete 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 14.11.2018 tarihinde konkordato davası açıldığını, önce 16.11.2018 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici mühlet verildiğini, daha sonra 13.02.2019 tarihinden itibaren ise 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiğini, davacı şirketin konkordato kesin mühlet sürecinde 25.04.2019 tarihinde ticaret sicil gazetesinde alacaklıların alacaklarını bildirmesine ilişkin ilan yapıldığını, süresi içinde 29.04.2019 tarihinde alacak kaydına ilişkin evrakların ilandaki adrese teslim edildiğini, kesin mühlet sürecinde şirketin alacaklılar toplantısına ilişkin ilanın 04.10.2019 tarihinde yayınlandığını, 26.10.2019 tarihinde toplantıda konkordato projesi ve projeye dahil edilen alacak miktarının kabul edilmediğini ve itiraz edildiğini, işbu itiraz üzerine konkordato davasının Konya..Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı doyasında görüldüğünü, sözü geçen konkordatonun tasdiki davasında konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, müvekkilinin 349.144,57 TL alacaklı olmasına rağmen konkordato projesine bu miktarın 172.282,79 TL’sinin dahil edildiğini ileri sürerek, konkordato projesine dahil edilmeyen 176.861,78 TL alacağın davalı şirketten tahsiline ve konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin konkordato tasdik kararının Türk Ticaret Sicili Gazetesi’nde 06.01.2020 tarihinde Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ise 03.01.2020 tarihinde yayınlandığını, bu sebeple davanın bir aylık dava açma süresinde açılmadığını, konkordato komiserliğine yapılan alacak bildiriminde davacı bankanın 349.144,57 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağının olduğunun belirtildiğini, davacı tarafın Konya ..Noterliği’nden 27.02.2019 tarih ve … yevmiye numarası ile kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu ihtarnameye karşı Konya ..Noterliği’nden 01.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamenin keşide edildiğini, hesap katına açıkça itiraz edildiğini, müvekkili şirketin 13.02.2019 tarihinden itibaren 12 aylık kesin mühlet süresi içerisinde olduğu davacı bankaya tebliğ edilen mahkeme kararı gereğince geçmiş dönemden kaynaklanan doğmuş herhangi bir borcun ödenemeyeceğinin belirtildiğini, müvekkili şirket adına Konya ..ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunulduğunu, 16.11.2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, daha sonra ise 13.02.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkili şirkete çekilen ihtarın kesin mühlet süresi içerisinde olduğunu, geçmiş dönemden kaynaklanan doğmuş herhangi bir borcun ödenmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı alacaklının kredi sözleşmesini feshetmesi, krediyi kat etmesi, borcun muaccel hale geldiğini ve müvekkili şirketin temerrüde düştüğünü iddia etmesinin mümkün olmadığını, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. E. sayılı dosyasında 13.02.2019 tarihli duruşmasında verilen ara kararda “..Borçlunun, hesapta karşılığı bulunan çek ve senetler dahil, geçici mühletin verildiği tarihten daha önce doğmuş ve geçici komiserin onayı olmadan geçici mühlet kararından sonra doğan hiç bir borcu ödeyemeyeceğine, …” karar verildiğini, müvekkili şirketin söz konusu mahkeme kararına uymak zorunda olduğundan iradesi dışında davacı bankaya ödemelerde bulunamadığını, konkordato süreci içerisinde veya öncesinde kredi kullanırken müvekkili şirketin tahsil/teminat amacıyla davacı bankaya müşteri çekleri tevdi ettiğini ancak bu çeklerin tahsil edilmeleri sonucu elde edilen miktarın davacı banka tarafından kullandırılan kredi meblağından düşülmediğini, davacı bankanın çek deposuna takasa verilen çeklerin meblağı toplamının 1.611.690,02 TL olduğunu, bu miktarın davacı bankanın toplam adi alacağından mahsup edildiğini, bu hususa ilişkin tarafınca Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Selçuklu Şubesi’ne Konya ..Noterliği’nin 04.12.2018 tarih ve …yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini, bahsi geçen ihtarnamede 16.11.2018 tarihli geçici mühlet kararının yerine getirilmesi ihtar edilmekle konkordato süresince müvekkiline gelen tüm ödemelerin komiser nezaretinde açılan banka hesabına aktarılması gerektiğinin bildirildiğini, mahkemenin verdiği ara kararda takas yasağı bulunmasına rağmen davacı banka tarafından ödemeleri bildirilen banka hesabına aktarılmadığı gibi tahsil edilen senet ve çekler kredi borçlarına takas/mahsup edilmediğini, müvekkili şirketin davacı bankaya olan borcunun 172.282,79 TL olduğunun Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tasdik edildiğini kaldı ki, bu miktarın tasdik edilen konkordato projesi kapsamında müvekkili şirket tarafından 18 taksitte ödeneceğinin de ortada olduğunu, konkordato komiseri tarafından kabul edilmeyen davacı bankanın var olduğunu iddia ettiği alacağın müvekkili şirket kayıtlarındaki çek takas hesabında gözüken davacı bankanın zaten tahsil etmiş olduğu ve müvekkiline ödemesini gerçekleştirmediği miktar olduğunu savunarak, davasının reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece ”…. Davacının, davalı ile davacı bankanın Konya Selçuklu Şubesi arasında imzalanan 10.10.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davalıya nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığının, kredinin ödenmemesi üzerine davalı şirkete ve kefillerine Konya ..Noterliği’nin 27.02.2019 tarih ve… yevmiye numaralı hesap özetini havi hesap kat ihtarnamesi çekildiğini ve ilgili hesap özeti/ihtarnamenin borçlu şirkete 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin, davalı/borçlu şirkete 14.11.2018 tarihinde konkordato davası açıldığın, şirkete önce 16.11.2018 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici mühlet verildiğinin ve daha sonra davalı şirkete 13.02.2019 tarihinden itibaren ise 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiğinin, davacı şirketin konkordato kesin mühlet sürecinde 25.04.2019 tarihinde ticaret sicil gazetesinde alacaklıların alacaklarını bildirmesine ilişkin ilan yapıldığının, süresi içinde 29.04.2019 tarihinde alacak kaydına ilişkin evrakların ilandaki adrese teslim edildiğinin, kesin mühlet sürecinde şirketin alacaklılar toplantısına ilişkin ilanın 04.10.2019 tarihinde yayınlandığının, 26.10.2019 tarihinde toplantıda konkordato projesi ve projeye dahil edilen alacak miktarının kabul edilmediğinin ve itiraz edildiğinin, işbu itiraz üzerine konkordato davasının Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı doyasında görüldüğünün, sözü geçen konkordatonun tasdiki davasında konkordato projesinin tasdikine karar verildiğinin, davacı bankanın 349.144,57 TL alacaklı olmasına rağmen konkordato projesine bu miktarın 172.282,79 TL’sinin dahil edildiğinden bahisle; Konkordato projesine dahil edilmeyen 176.861,78 TL alacağın davalı şirketten tahsiline ve konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın ise davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, İİK.’nun 308/b maddesi “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde düzenlendiği,
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin … Es. sayılı dosyasından 14.11.2018 tarihinde davalının Konkordato talebinde bulunduğu, mahkemenin 16.11.2018 tarih ve … Es. sayılı ara kararı ile 3 ay süreyle konkordato geçici mühleti verildiği, akabinde 13.02.2019 tarihli duruşmada 13.02.2019 tarihinden geçerli olmak üzere konkordato kesin mühleti verildiği, 06.12.2019 tarih ve 2018/1103 Es.2019/1057 Kar. sayılı ilamı ile konkordatonun tasdiki kararı verildiği, kararın 2-b maddesinde “Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısımları hariç, faiz ve diğer fer’ilerinden feragat etmiş sayılmalarına” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının konusunda SMMM …, bankacı bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av…’ya tevdi edilerek; Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenildiği, SMMM …, bankacı bilirkişi…. ve hesap bilirkişisi Av…. tarafından düzenlenen 28.06.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Davacı alacaklı bankanın, davalı borçlu firmanın … Esas sayılı dosyasında takip edilen konkordato davası süreci içerisinde, yetkili komiserlikçe çıkarılan alacak bildirimi ilanına istinaden komiserliğe 29.04.2019 tarihinde alacak bildiriminde bulunulduğu, bu bildirimin 470.156,54 TL nakdi alacak bildirimi olarak yapıldığı, davacı alacaklı bankanın yaptığı alacak bildiriminde rehin yada ipotek bildiriminde bulunulmadığı, dolayısıyla da alacağı için adi ve imtiyazlı alacak olarak ayrıca bir tasnif yapmadığı, alacağın tamamının adi alacak olarak bildirildiğinin ve bu şekilde kabul edildiğinin, davacı alacaklı bankanın; Davalı borçlu şirketin asıl borçlusu olduğu alacağı için çekilen kat ihtarnamesinin 27.02.2019 tarihinde çekildiği, ihtarın bu tarihin kesin mühlet tarihinden sonraki bir tarihte ve süreç içerisinde olduğu, kat ihtarnamesinin Konya ..Noterliği’nin … yevmiye numarası ile çekildiği ve kredi alacağının kat edildiği, hesap kat tarihi itibarıyla davacı bankanın 985.135,94 TL alacağının olduğunun ihtar edildiği, ihtarnamenin 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile 3 gün içerisinde 985.135,94 TL’nin fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte ödenmesinin talep edildiği, davacı alacaklı bankanın, davalı borçlunun kredi borçlarının tamamına (kayıtlarda 1.783.972,81 TL olan borç)faiz hesaplandığı, (yapılan alacak bildiriminde hesaplanan faizin hangi oranda hesaplandığı, anapara ve faizin ayrı ayrı rakamlarının kaç TL olduğu hakkında ayrıntılı bilginin bulunmadığı) konkordato sürecinden önce tahsil/teminat için aldığı 24 adet müşteri çekini(toplamı 1.611.650,00 TL olan ve bu dosyada 40,02 TL devir bakiyesi ile birlikte 1.611.690,02 TL olarak işlem gören)vadelerinde tahsil edildikçe anapara+faiz alacağından düştüğü, 29.04.2019 tarihi itibariyle de bildirimini, faiz, fer’i ve anapara olarak kalan alacağı üzerinden yaptığı, komiserliğin; 29.04.2019 tarihi itibariyle tamamı tahsil olan ve mahsup edilebilen 1.611.690,02 TL’lik çek bedellerini, davalı borçlunun kesin mühlet tarihi itibariyle alacaklı bankaya olan 1.783.972,81 TL olan borcundan mahsup ettiğinin, davacı banka için imtiyazlı borç tespiti yapılmadığı, tahsil için verilen müşteri çeklerinden vadeleri kesin mühlet tarihinden sonra olan 353.000,00 TL’lik kısmı da dahil edilerek yapılan mahsup sonrasında banka alacağının 172.282,79 TL kaldığı, bu rakamın adi alacak olarak belirlendiği, adi alacak olarak belirlenen 172.282,79 TL’nin konkordato alacak listesine ve nisaba dahil edilmesinin 2004 s.İİK madde 294 uyarınca makul uygulamalar olduğu, bu konudaki takdir yetkisinin mahkemenin takdirinde olduğu, 2004 s.İİK madde 294.uyarınca; (Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağı faiz işlemesi durur.)Davacının kesin mühlet tarihine kadar faiz talebi olmasına karşın, tasdik olan konkordato projesindeki feragatler arasında adi alacaklıların tüm faiz ve fer’ilerinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmesi sebebi ile alacağa herhangi bir faiz işletilemeyeceğinin, bu davaya konu alacağın ve alacaklı ile borçlu arasındaki çekişmenin faiz hesabından kaynaklandığının, buna göre davacının anapara harici faiz ve fer’i talebinin kanaatlerince yersiz olduğunun, davalı borçlu firmanın 16.11.2018 tarihli geçici mühlet kararından önce davacı alacaklı bankaya yapılması gereken kredi ödemeleriyle ilgili bir gecikme ve temerrüdün ve dolayısıyla borcun muacceliyetini gerektirecek bir durumun tespit edilemediğinin, davacı bankanın alacağının, 2018/1103 E.sayılı dosyada çekişmeli alacak olarak işlem gördüğünün, tasdik edilen konkordato projesinde ve ödeme planında, çekişmeli alacaklar için verilen ara karar uyarınca kayıtlarda yer aldığının(Konya 1.ATM’nin 28.11.2019 tarihli ara kararın 1/h maddesi), mahkeme kesin mühlet içinde çekilen ihtarnameyle davalı borçlunun temerrüde düştüğü ve temerrüt gününde ihtarnamede ihtar edilen tutarın(anapara + faiz +fer’ilerinin), anapara alacağı olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatinde ise; davacının anapara alacak talebinin miktarı belirlenirken, uzman bankacı bilirkişi heyeti üyesi tarafından yapılacak çalışmada, toplam anapara borç miktarından, davacı alacaklı banka tarafından konkordato komiseri inisiyatifinde oluşturulan hesaba iade edilmeyerek tahsil yoluna başvurulan çeklerin, tahsil tarihlerinde borç bakiyesinden mahsup edilerek ve kalan borç bakiyeleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, buna göre bankacı bilirkişinin raporunun ilgili bölümlerinde yapılan hesaplamaları sonucunda 13.02.2019 kesin mühlet tarihi itibari ile davacı bankanın davalı şirketten 294.895,29 TL adi alacağının bulunduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek; Tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, SMMM …., bankacı bilirkişi. … ve hesap bilirkişisi …. tarafından düzenlenen 28.12.2021 havale tarihli bilirkişi ek heyet raporunda; Davacı bankanın, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında, bu davanın davalısı konkordato borçlusu …. Ltd. Şti’nden alacağı olarak 470.156,54 TL alacak bildiriminde bulunduğunun, bu alacağın 349.144,57 TL’sinin anapara alacağı olduğunun, davalı şirketin dosyaya yapılan alacak bildiriminin 172.282,79 TL’sini ödemeyi kabul ettiğinin, mahkemenin … Karar sayılı kararıyla tasdik olunan konkordato projesine göre oluşturulan ödeme planında davacı bankanın alacağının 172.282,79 TL olduğunun, davacı bankanın alacağı olarak belirlenen rakamın 294.762,76 TL olduğunun, bunun miktar itibariyle ödeme planındaki alacaktan 122.479,97 TL daha fazla olduğunun, hesaplanan fazla tutarın davacının alacağının ödeme planına ilave edilmesini hususunun mahkemenin takdir ve yetkisinde olduğunun bildirildiği, mahkememizce ayrıntılı ve denetime elverişli olması nedeniyle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2019 tarih ve … Es….Kar. sayılı ilamı ile davalının açtığı konkordato davasının sonunda, davalının konkordato projesinin tasdikine ve konkordatonun tasdiki kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (06/12/2019 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine, tasdik edilen proje gereğince davacı …Ş.’nin alacağı yönünden 172.282,79 TL.’nin 29/11/2019 tarihli ödeme planının öngördüğü şekilde ( 15/05/2020 tarihinden başlamak üzere 3 er aylık taksitlerle 18 taksitte ) ödenmesine karar verildiği, müdahillerin istinafı üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 10/03/2021 tarih ve.. Es… Kar. Sayılı ilamı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, dosyada alacak bildirimlerinin kesin mühlet tarihi itibariyle yapılmasının talep edilmiş olduğundan mahkememizce de davacı bankanın alacağının kesin mühlet tarihi itibariyle hesaplandığı, bilirkişiler SMMM bilirkişisi …ve Bankacı bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 28/06/2021 havale tarihli ve 28/12/2021 havale tarihli ayrıntılı rapor ve ek rapor kapsamından, 13/02/2019 tarihli kesin mühlet tarihi itibariyle davacı bankanın kredi bakiyesinin 1.783.972,81 TL olduğu, davalı şirket tarafından davacı bankaya 24 adet 1.611.650,00 TL tutarında tahsil için müşteri çeki verildiği, müşteri çeklerinin davalı şirkete iade edilmediği, 1.258.650,00 TL tutarında 19 adet müşteri çekinin davacı banka tarafından 16/11/2018 geçici mühlet tarihi ile 13/02/2019 kesin mühlet tarihi arasında tahsil edildiği, tahsil edilen bu çek bedellerinin davacı banka tarafından alacak bildirimi yapılırken davalının kredi borcundan düşüldüğü, kalan 353.000,00 TL’lik 5 adet çekin ise kesin mühlet tarihinden sonra fakat tasdik tarihi olan 06/12/2019 tarihinden önce davacı bankaca tahsil edildiği, kesin mühlet tarihi itibariyle davalı şirketin davacı banka nezdindeki cari hesabının 440.809,82 TL hesap bakiyesinin bulunduğu, davacı bankanın kesin mühlet tarihi itibariyle toplam 1.088.705,11 TL adi alacağının olduğu ancak tahsil edilen 353.000,00 TL’lik çek ile 440.809,82 TL cari hesap bakiyesi mahsup edilmesi sonucu davacının kesin mühlet tarihi itibariyle 294.895,29 TL adi alacağının bulunduğu, bunun da 172.282,79 TL’sinin konkordato tasdik projesinde kabul edildiği, kesin mühlet tarihi itibariyle davacı bankanın bakiye 122.612,50 TL projeye dahil edilmesi gereken adi alacağının olduğu, davanın süresi içerisinde açıldığı, dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, kurulacak hükümle tasdik kararı ve proje kapsamında alacağı kabul edilen alacaklılar arasında eşitlik ilkesinin ihlal edilmemesi ve davacı yararına diğer alacaklılar aleyhine dengesizlik oluşmaması ve davalı şirketin konkordato talebi ile elde etmek istediği borçlarını ödeyebilmek ve iflastan kurtulmak amacını ortadan kaldırmamak için hükmedilen alacağın tasdik kararındaki projedeki şartlarla davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği,
Davacının nakdi alacağa yönelik fazlaya ilişkin talebinin ise; Hukuki yararın varlığının 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince dava şartlarından olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 115.Maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, dava konusu yapılan bakiye çekişmeli alacağın tasdik kararından önce tahsil edilmesine rağmen tekrar projeye dahil edilmesinin davalı şirket yönünden mükerrer ödemeye sebebiyet vereceği gibi konkordato projesini diğer alacaklılar aleyhine olumsuz etkileyeceği, dava tarihi itibariyle projeye dahil edilmeyen bakiye alacağının tasdik olunan projenin ödeme planına dahil edilmesini talep etmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2019 tarih ve… Es…. Kar.sayılı ilamı ile davalı şirket hakkında verilen konkordatonun tasdik kararı kapsamında İİK’nun 308/b.maddesi gereğince taraflar arasında çekişmeli hale gelen 122.612,50 TL nakdi alacağın Konya .Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2019 tarih ve .. Es…. Kar. Sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordato projesindeki ödeme planı dahilinde davacının alacağına eklenerek karar tarihine kadar ödenmiş kısmının karar tarihinden sonra gelen ilk ödeme vadesinde tek seferde, bakiye kısmının tasdik edilen konkordato projesindeki ödeme planına göre davalı tarafından davacıya ödenmesine, davacının nakdi alacağa yönelik fazlaya ilişkin talebinin HMK’nın 115.maddesi gereğince davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2019 tarih ve.. E-.. K. sayılı ilamı ile davalı şirket hakkında verilen konkordatonun tasdik kararı kapsamında İİK’nun 308/b.maddesi gereğince taraflar arasında çekişmeli hale gelen 122.612,50 TL nakdi alacağın Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2019 tarih ve.. E- .. K. sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordato projesindeki ödeme planı dahilinde davacının alacağına eklenerek karar tarihine kadar ödenmiş kısmının karar tarihinden sonra gelen ilk ödeme vadesinde tek seferde, bakiye kısmının tasdik edilen konkordato projesindeki ödeme planına göre davalı tarafından davacıya ödenmesine, davacının nakdi alacağa yönelik fazlaya ilişkin talebinin hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili bankanın dava tarihi itibariyle 349.144,57 TL anapara alacağının bulunduğunu, işbu rakamın tamamının davalı şirketten tahsili gerekirken eksik inceleme neticesinde oluşturulan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkili bankanın anapara alacağının altında bir rakamla şirketin konkordato projesine dahil edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında konkordato mühlet tarihlerine ilişkin hesaplanan banka alacağının hatalı olduğunu, keza ana para alacağından daha düşük bir rakam hesap edilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin hesabının 27/02/2019 tarihinde kat edildiğini ve işbu tarihli hesap bakiyesinin 985.135,94 TL olduğunu, 29/04/2021 tarihinde ise şirkete 470.156,54 TL alacak bildiriminin yapıldığını, yapılan tahsilatların zaten düşüldüğünü, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında kesinleşmiş hesap kat ihtarnamesi ve müvekkili bankanın ana para alacağı dikkate alınmaksızın eksik ve hatalı inceleme yapıldığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmesinin hukuken mümkün olmayıp, temerrüt hükümlerine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, dosya kapsamında alınan raporda kesin mühlet tarihinden sonraki bir tarih olan 27/02/2019 tarihinde (16/11/2018 de geçici mühlet kararı verilmiş, borçların ödenmemesi yönünde mahkemece ara karar kurulduğunu, hukuken istese de borcun ödeme imkanı olmamasına, kesinleşen nihai kararda tüm adi alacaklıların fer’ileri ilgili feragat hükmüne rağmen) müvekkil şirketin temerrüde düştüğünden bahsedilerek temerrüt hükümlerinin uygulanmasının, mahkeme kararına istinaden ödenmeyen birkaç taksit için faiz hesaplanması yerine kredi borcunun tamamı üzerinden hem de temerrüt hükümlerinin uygulanarak hesap yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından açık kanun hükmü ve emsal yargıtay kararları gereğince kesin mühlet tarihinden sonrasına kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, geçici mühlet tarihine kadar faiz hesaplaması yapılması gerektiğini, bankacı bilirkişinin faiz alacağı dahil tüm faiz ve fer’i alacak hesaplamalarının hukuki dayanağının bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapordaki hesaplamalarda 27/02/2019 kesin mühlet tarihinden sonraki tarihi değil, 16/11/2018 geçici mühlet tarihinin dikkate alınması gerektiğini, mahkeme tarafından da (anapara+faiz+fer’iler) üçlemesinin ana para olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, konkordato dosyasında müşteri çeklerinin mahsubu ile yapılan değerlendirme kanun maddesine uygun olarak gerçekleştirilmiş olmakla müvekkili şirketin davacı bankaya olan anapara borcu üzerinden işlemler yapıldığını, bilirkişi raporunda da bu hususun belirtildiğini, mahkemece nakdi alacağa yönelik talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddinin hatalı olduğunu, esastan reddi gerektiğini, bankanın basiretli bir tacir olmanın gerektirdiği yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, banka nezdinde tutulan kayıtların esas alınması ile rapor düzenlendiğini ve dosyanın karara çıktığını, banka tarafından mahsup edilen çeklerin müvekkili şirket tarafından istenmiş olmasına ve hatta konkordato dosyasında verilen ara karar ile başka bir hesaba tevdii edilmesi gerekmekte iken bankanın kötüniyetli olarak çekleri tahsil ettiğini, hatta tahsil edildiğini bildiği halde işbu davayı açtığını, bu nedenle dahi davanın usulden değil esastan reddi ile reddedilen kısım üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, konkordato sürecinde itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 308/b maddesinde ”Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” hükmü,
Aynı Yasa’nın ”Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları” başlıklı 294. maddesinde ”Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tabidir. Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilanı tarihi esas alınır.
Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde 186 ncı madde hükmü uygulanır.
Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.
Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir.” hükmü,
İİK’nın 296. maddesinde de ”Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise; Dava konusu, davacının iddia ettiği ve çekişmeli hale gelen alacağın reddedildiği davalı şirketin konkordato davasının Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2019 tarih, …. K. sayılı ilamı ile karara bağlandığı, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 10/03/2021 tarih, .. E-.. K. sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, Dairemiz kararının temyiz edilmesi üzerine de Yargıtay 6. HD’nin 21/12/2021 tarih, .. E- …. K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği ve kesinleşen işbu mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde ” Tasdik edilen Konkordato Projesi gereğince ; a) Kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için, konkordato komiserinin 03/12/2019 tarihli raporuna ekli, 29/11/2019 tarihli ödeme planına göre (davacı vekilinin de 03/12/2019 tarihli dilekçesine ekli aynı ödeme planına göre) ve 15/05/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlamak üzere, adi alacak niteliğindeki anapara borçlarının tamamının davacı tarafından ödenmesine,
b) Konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısımları hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına ” karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve itiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile karar verilmiş ise de, alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek mahiyet ve yeterlilikte bulunmadığı anlaşıldığından, İİK’nın ilgili madde hükümleri ve kesinleşen konkordato davası da nazara alınarak, taraf iddia, savunmaları ve delilleri ile bilirkişi raporuna itirazlarını karşılayan, uyuşmazlığı çözmeye ve denetime elverişli, hükme esas teşkil edebilecek yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarih, …Esas- .. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 2.093,92 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır