Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/82 E. 2022/686 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
D. İŞ. EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI :…
TALEP EDEN : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
KARŞI TARAF : 1-… – (T.C Kimlik No: … )
2-… – (T.C Kimlik No: … )
3-… – (T.C Kimlik No: … )
4-…
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Talep eden tarafından karşı taraf (borçlular) aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz talebine konu 20/10/2021 tarihinde tesis edilen ek karara karşı karşı tarafın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; Keşidecisi …, …, …, … …, lehtarı; …, keşide tarihi: 16/12/2020, vade tarihi: 10/08/2021, bedeli : 1.285.000,00 TL. olan bonodan dolayı ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu, borcun süresinde ödenmediğini, alacağın da rehinle teminat altına alınmamış olduğunu beyan ederek borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince … tarih … D. İş. Esas… D. İş. Karar sayılı kararı ile; “…2004 s. İİK’nun 257/1. maddesine göre, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Yukarıda yazılı bonoya bağlı borcun vadesinde ödenmediği gibi, alacağın rehinle de teminat altına alınmamış olduğu anlaşıldığından, işin aciliyetine binaen dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, 1.285.000,00 TL. alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ:Karşı taraf (borrçlular) vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin şartları oluşmadığını, müvekkilleri ile talep eden arasında borç yapılandırılması yapıldığını, sözleşmedeki muacceliyet şartı yerine gelmediğini, bu nedenle de vadesi gelmiş bir borcun varlığından söz edilemeyeceğini, vadesi gelmeyen borçlar bakımından da kanun maddesinde sayılı olan hallerin müvekkilleri açısından gerçekleşmediğini, kaçma, mal kaçırma gibi bir durum da söz konusu olmadığını, işbu nedenle de mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, aksi takdirde müvekkilinin haksız yere telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kalacağını, yapılandırılan çek bedellerinin ihtiyati haciz talep tarihinden önce ödendiğini, müvekkilinin ödemeleri karşısında ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla müvekkilinin ihtiyati haciz talep tarihinden önce yaptığı ödemeler göz önüne alındığında talep edenin bu ödemeleri mahsup etmeden toplam miktar üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunduğunun açık olduğunu, yine mahkemece belirlenen teminat tutarının çok az olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonuucnda 20/10/2021 tarihli ek karar ile özetle; “…İhtiyati hacze dayanak teşkil eden bononun teminat bonosu olup olmadığının açılacak bir davada değerlendirilmesi gereken hususlardan olması ve 2004 s. İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmaması nedeniyle itiraz edenlerin bu yöndeki itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir. Ödemelerin mahsubundan sonra kalan kısım yönünden ihtiyati haciz verilmesi (veya ihtiyati haciz verilen alacak miktarının ödemelerin mahsubundan sonra kalan kısım olarak düzeltilmesi) yönündeki talep de, ihtiyati haczin ret sebebine göre yerinde görülmemiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle yerel mahkeme … gün ve … D.İş … K. sayılı ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Karşı taraf (borçlular) vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebi şartlarının oluşmadığını, talep eden şirket ile müvekkilleri arasında 16.12.2020 tarihinde borç yapılandırılması yapıldığını, işbu sözleşmede; ödeme günü geçen 220.000,00 TL’lik bonolar ile vadesi gelmeyen 170.000,00 TL’lik bonolardan kaynaklanan borcun 520.000 TL olarak yapılandırıldığını, sözleşme tarihinde vadeleri gelmeyen 515.000 TL’lik çek ve 250.000 TL’lik de bonoların vadelerinde ödeneceği kararlaştırılarak yapılandırıldığını, yapılandırılan toplam borç için de sözleşme ile birlikte ek teminat senedi olarak 1.285.000 TL’lik müvekkillerinden senet alındığını, sözleşmede ki muacceliyet şartı yerine gelmediğini, bu nedenle de vadesi gelmiş bir borcun varlığından söz edilemeyeceğini, vadesi gelmeyen borçlar bakımından da kanun maddesinde sayılı olan haller müvekkilleri açısından gerçekleşmediğini, kaçma, mal kaçırma gibi bir durum da söz konusu olmadığını, yapılandırılan çek bedelleri ihtiyati haciz talep tarihinden önce ödendiğini, müvekkilinin ödemeleri karşısında ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; ihtiyati haciz talep edenin, müvekkilinin ödemelerini bilmesine rağmen bono bedelinden 447.500,00 TL’lik ödemeyi düşüp, kalan 847.500,00 TL üzerinden ihtiyati haciz talep etmesi gerekirken ödemeleri beyan etmeden 1.285.000 TL üzerinden ihtiyati haciz talep etmesinin kötüniyetli olduğunu, bu nedenle de verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmede ki muacceliyet şartının mücbir sebep nedeniyle gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ödemeler düşüldükten sonra kalan miktar açısından ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, mahkemece bu hususun da göz ardı edildiğini belirterek ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz hakkında verilen itirazın reddine dair ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz:
Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
(Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.
Yukarıda metni yazılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince dinlenmeyen borçlu aleyhinde verilen ihtiyati hacze; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminatla ilgili huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, aynı yasanın 265/4. maddesi gereğince itiraz edenin dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri eklemesi gerektiği, itiraz üzerine mahkemenin iki tarafı davet edip ilgilileri dinledikten sonra itirazı varit görürse kararını değiştirebileceği veya tamamen kaldırabileceği, tarafların gelmemesi halinde evrak üzerinde inceleme yapılmak üzere karar verilebileceği yasanın amir hükmüdür.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden vekili, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin keşidecisi, müvekkilinin lehtarı olduğu, 16/12/2020 tanzim,10/08/2021 vade tarihli 1.285.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati haciz talebi %10 teminatla kabul edilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, ihtiyati hacze itiraz eden karşı taraf (borçlular) vekilince ileri sürülen itiraz sebeplerinin açılacak davada değerlendirilmesi gereken, yargılamayı gerektiren hususlardan olduğu, ihtiyati haciz şartlarının somut olayda gerçekleştiği, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, karşı tarafın (borçluların) istinaf başvuru taleplrinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı tarafın (borçluların) istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken toplam 322,8‬0 TL harçtan peşin alınan 301,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının karşı taraf (borçlulardan) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran karşı taraf (borçlular) tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerleirnde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

A.Ç