Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/766 E. 2022/1192 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (… )
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 07/04/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VASİ : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … & Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/09/2022
YAZIM TARİHİ : 09/09/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 07/04/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nüfus kaydına göre 79 yaşında olup gerçek yaşının daha büyük olduğunu, davacının dava dışı öz kızı … ve damadı … tarafından kaçırıldığını, kaçırıldığı dönemde emekli maaşından başka geliri olmayan ve okuma yazma bilmeyen kısıtlı adayı …’den öz kızı …’nin toplamda 400.000,00 TL bedelli iki senet, damadı …’ninde 117.500,00 TL bedelli bir adet senet aldığını, öz kızı ve damadının senetleri cirolayarak dava dışı üçüncü bir şahıs eliyle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile takibe konulduğunu, müvekkilinin tek malvarlığı olan evinin haczedildiğini ve satış günü verildiğini, takip konusu senetlerin yasal olarak geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, öncelikle HMK 389 ve 209.madde kapsamında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasından yapılacak olan cebri satışın mahkemece teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve takiplerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 10/11/2020 tarihli ara karar uyarınca; “….6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince bu ara kararın tebliği tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dava değerinin % 20’si oranında nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkememize ibrazı halinde davacının ihtiyati tedbir talebininin kabulü ile; a)Konya … İcra Müdürlüğü’ne ait … E. sayılı takibin, 6100 s. HMK.nun 209. maddesi gereğince, takibin davacı yönünden (varsa diğer borçluları etkilememek üzere) tedbiren durdurulmasına….” karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin senet üzerinde kendisinden önce yer alan cirantalarla iletişime geçerek davacının takip konusu senetleri imzaladığı tarihte “akli melekelerinin yerinde olduğuna dair” doktor raporu olduğu bilgisine ulaştığını, davacının iddiaları satışın iptaline yönelik yapılmış olup, kötü niyetli olduğunu, davacıya atanan vasinin takipten sonra ve hatta Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası açılmadan yalnızca 4 gün önce tayin edildiğini, davacının mahkemeye sunmuş olduğu evraklarla mahkemeyi yanıltmak istediğini, müvekkilinin takibe konu senetlerde son ciranta yetkili hamil olduğunu, yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı usul ve yasaya aykırı olup , icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı vekilinin ihtiyati tedbir ara kararına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesini tekrarla tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının tüm iddiaları satışın iptaline yönelik yapılmış olup kötü niyetli olduğunu, davacının kaçırıldığı, kızına 400.000,00 ve damadına 117.000,00 TL borçlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, …’nin annesi …’den alacaklı olmadığına dair iddialarının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin takibe konu senetlerde son ciranta yetkili hamil olduğunu, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik 07/04/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz eden davalının istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İstinaf isteminde bulunan davalı borçlunun itirazları; HMK’nın 209.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususundadır.
Bu konudaki düzenlemeler dikkate alındığında;
İcra İflas Kanunu’nun 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 209.maddesinde ise;”1)Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir (karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2)Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Diğer yandan takibin durdurulması bakımından HMK’nın ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nun 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemede “yaklaşık ispat” ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da aranmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davalının alacak talebinde bulunduğu, davacının okuma yazma bilmediğinden imzanın geçersiz olduğunu belirterek bu bonoya dayalı olarak yapılan takibin durdurması talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince teminat alınarak davalı … tarafından Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle icra dosyasındaki takibin davacı yönünden tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davalının itirazının reddedildiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin HMK’nın 209. maddesi delaleti ile HMK 389 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler gereğince teminat alınarak kabul edilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, bu nedenle HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince ihtiyati tedbire itiraz eden davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/09/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G