Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/653 E. 2022/967 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : … Esas

İHTİYADİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

İSTİNAF EDEN
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
YAZIM TARİHİ : 07/06/2022
İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından karşı taraf davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada tesis edilen ara karara karşı, karşı taraf davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TALEP:İhtiyadi tedbir talep eden davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı takip başlattığını, müvekkilinin bu faturalardan kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, haciz ve satış işlemleri dahil olmak üzere tüm icra işlemlerini kapsayacak şekilde öncelikle teminatsız, aksi halde uygun teminat karşılığında icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesi ve takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 02/12/2021 tarihli ara kararı ile, “…İİK.’nın 72/2-3. maddesine göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”
6100 s. HMK.nın 390/3. maddesine göre ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”
Somut olayda ; Mevcut delil durumu gözönünde bulundurularak, ileride telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi için ve teminat karşılığında, davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile icra takibinden sonra açılan bu davada, davacı tarafından icra dosyasına yatırılacak paraların teminat karşılığında alacaklıya ödenmesinin tedbiren önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, bu davanın icra takibinden sonra açılması karşısında, hukukumuzdaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin de reddine…” dair, dava değerinin % 20’si oranında teminat yatırılması halinde ihtiyati tedbir talebininin kısmen kabulü ile, dava konusu icra dosyasına yatırılan paraların davalı alacaklıya tedbiren ödenmemesine, davacının icra takibinin tedbiren durdurulması yönündeki talebinin ise, reddine şeklinde karar verilmiştir.
İhtiyadi tedbir talep eden davacı vekili 18/01/2022 tarihli talep dilekçesi ile, tedbir kararının verildiği dönemde gerek Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler, gerekse de dava konusu icra dosyası kapsamında tüm makinelerinin haczedilmiş olması nedeniyle teminat bedelini süre bitiminde temin edebildiklerini ancak süresinde teminat yatırılamadığı için tedbir kararının ortadan kalktığını, tedbir kararı verilmesinin hayati bir öneme sahip olduğunu ileri sürerek, davanın konusuz kalmaması adına dava konusu icra takibi kapsamında icra dosyasına yatırılan paraların alacaklıya ödenmesinin önlenmesi uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 18/01/2021 tarihli ara kararı ile, “…Somut olayda ; Mevcut delil durumu gözönünde bulundurularak ileride telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi için ve teminat karşılığında davacının tedbir talebinin kabulüne
-6100 s. HMK’nın 393/1. ve 2004 s. İİK’nin 72/3. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir bu ara kararının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dava değerinin % 20’si oranında nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı ve aynı süre içerisinde 2. kez ihtiyati tedbir harcının bu dosyamıza yatırılması halinde davacının İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİNİN KABULÜ ile;
a) Dava konusu icra dosyasına yatırılan paraların davalı alacaklıya tedbiren ödenmemesine, bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
b) Teminatın ve/veya 2. tedbir harcının süresinde yatırılmaması halinde, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinden vazgeçmiş sayılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ: Karşı taraf davalı vekili, ihtiyati tedbir talep eden davacının, müvekkili şirkete borcu bulunmadığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, davacının fatura alacağını ödediğine ve müvekkile borcunun bulunmadığına ilişkin beyanlarının soyut ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafça fotokopileri sunulan bonoların yalnızca 30/08/2020 vade tarihli olanının vadesinin geçtiğini, diğer 11 tanesinin henüz vade tarihi gelmemiş iken icra takibine girişildiğini ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, “…İİK.’nın 72/3. maddesi gereğince, “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”
6100 s. HMK.nın 390/3. maddesine göre ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”
Antalya BAM 11. HD’nin 10/07/2018 gün ve 2018/1280 E. 2018/1205 K. sayılı emsal kararına (ve aynı yöndeki Sakarya BAM 7. HD’nin 27/03/2019 gün ve 2019/362 E. 2019/290 K. Sayılı emsal kararına) göre, “Mahkeme İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar vermiş olup, 72. maddenin 3. fıkrasında “….İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir” düzenlemesi yer almaktadır. Maddenin düzenleniş biçimi nazara alındığında, düzenlemeyle borçluya alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak üzere teminat yatırarak, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödememesini isteme hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla bu durumda mahkemenin tedbir hususunda takdir hakkı bulunmamakta, sadece teminat tutarını belirlemede takdir hakkı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece tedbire itirazın reddi kararı yerindedir.”
Somut olayda ; davalı taraf, davanın menfi tespit davası olduğunu, davacı tarafın kötüniyetli hareket ettiğini, icra takibini sürüncemede bırakmak için tedbir istediğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin şartlarının oluşmadığını beyan ederek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Davalının talebinin, ihtiyati tedbirin şartlarına yönelik itiraz olduğu kabul edilmiş, mevcut delil durumu, gecikmesinde sakınca görülmesi, tarafların menfaat dengesi ve alınan teminat miktarı birlikte değerlendirilerek, 2004 s. İİK’nın 72/3. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yerinde olduğu, halen ihtiyati tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektiren şartların da bulunmadığı, davalı tarafın itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılarak ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi reddedilmiştir.
Kaldı ki, yukarıda yazılı emsal BAM kararları gereğince de, İİK’nın 72/3. maddesine göre, “icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin” tedbir düzenlemesi içeriğine göre, bu konuda mahkemenin bir takdir hakkı da bulunmayıp, takdirin sadece teminat miktarına yönelik olduğu da anlaşılmış, bu gerekçelerle de itiraz yerinde görülmeyerek, murafaa duruşmasında tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
16/03/2022 tarihli murafaa duruşmasında verilen tedbire itirazın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf davalı vekili, davacının müvekkili şirkete borcu bulunmadığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, beyanlarının soyut ve mesnetsiz olduğunu, fatura konusu edilen malların teslim alınmadığı iddiası ile açık biçimde çelişecek şekilde borcu ödediğini ileri sürdüğünü, bonoların ödendiğine ilişkin belge ibraz etmediğini, davacının dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, talep üzerine teminatın yatırılması halinde davacının ihtiyati tedbir talebininin kısmen kabulüne karar verildiğini ancak, davacının verilen kesin süre içerinde ne kararda belirtilen teminat miktarı ne de ihtiyati tedbir harcını yatırdığını, davacının bunun üzerine yeniden ihtiyati tedbir talep ettiğini, talep gerekçesinin geçersiz olduğunu, yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkemenin ihtiyati tedbir verilmesine ilişkin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz ile kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 72/3. maddesinde ”İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, İİK’nın 72/3 ve 6100 sayılı HMK’nın 390. madde şartlarının somut olayda gerçekleştiği, ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafça tedbir harcı ve teminatın da yatırıldığı ve bu itibarla, karşı taraf davalı vekilinin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Karşı taraf davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran karşı taraf davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T