Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/651 E. 2023/1728 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
YAZIM TARİHİ : 26/09/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyası ile açılan istirdat davasında 01/03/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ……. Şti.’nin yetkilisi olduğunu, iş yerinin elektrik tesisatında yapılan ölçüm ve izlenim sonucu sayacın manyetik müdahale uyarısı aldığının tespit edildiğini, tespit sonrası davalı tarafından davacıya 23.617,04 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiğini, fatura bedelinin 23.12.2019 tarihinde ödendiğini, davacının davalı şirket ile 30/11/2019 tarihinde abonelik sözleşmesi yaptığını, davacıya kesilen cezanın 29/11/2019 tarihli olduğunu, davacı tarafından kesilen cezaya itiraz edilmiş ise de, davalı şirket tarafından kaçak zaptı ile abonesiz sayaca müdahale edilen elektrik miktarının tespitini engelleyecek şekilde kullanım yapıldığının tespit edilmesi hususunda tutanak tutularak, kaçak kullanım yapıldığı tarihte ve öncesinde davacının ticari faaliyette bulunduğunun öne sürüldüğünü, davacının 30/11/2019 tarihinde abonelik işlemlerini yaptığını, kaçak kullanıma ait dönemde tesisatın işletme kayıt bilgileri kısmında …….. Şti.’nin adının geçtiğini, işletmenin davacının üzerinde olmadığı döneme ilişkin olarak davalının davacıya fatura kesmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu çabanın davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, tespitin yapıldığı anda müvekkili işletmenin yer aldığı adreste bulunuyor olmasına rağmen henüz abonelik işlemi kendi üzerine geçmediği için imzadan imtina ettiğini, aboneliği olmayan kişiye düzenlenen faturanın kabulünün mümkün olmadığını, manyetik müdahale tespitinin güvenilirliğinin şüpheli olduğunu, tahakkuk ettirilen bedelin afaki olduğunu, fatura tarihinden önceki dönemlere ait en yüksek faturanın 2.747,70 TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müdahalenin müvekkili tarafından yapıldığının davalı tarafça ispatlanması gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, cebr altında ödenen bedelin 23.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte iadesine, mahkeme aksi kanaatte ise davalı şirketin gerçek zararının tespiti ile ödenen bedelden mahsubundan sonra kalan bakiyenin 23.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte iadesine, davalının müvekkilini elektriksiz bırakması ve ticari hayatına sebebiyle 5.000,00 TL manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın istirdat davası İİK md.72 uyarınca söz konusu borcu cebri icra tehdidi altında ödeme olmadığı için açmakta kanuni şartlarının bulunmadığını, davacının tacir olması ve borcun da ticari işletmesi sebebi ile doğmuş olması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinin 9.maddesinde, aboneliği olmayan kişiye düzenlenen faturanın usulsüz olduğu belirttiğini ancak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42. maddesi uyarınca kaçak elektrik tüketiminin sözleşmesiz de yapıldığının gözetilmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat şartlarının oluşmadığını davanın görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan görevsizlik nedeniyle reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; bilirkişi tarafından sunulan rapora göre; dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura için yapılan incelemelerde; 31.10.2019- 29.11.2019 tarihleri arası için kaçak elektrik tüketimi hesabında dikkate alınacak tüketim miktarının 5748,380 kWh olduğu, EPDK tarafından ticarethane tarife grubu için belirlenen fatura dönemi olan 31.10.2019-29.11.2019 tarihleri arası geçerli birim bedelleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucu dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura bedelinin 7.734,27 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davanın mahiyeti ve tarafların sıfatı dikkate alınarak manevi tazminatın unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; 29/11/2019 tarihli fatura nedeniyle fazla ödenen 12.265,73 TL’nin 23/12/2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişiden istenilen görev itirazları doğrultusunda hesaplama yapıp hangi hesaplamanın hükme esas alınacağı kararını yerel mahkemeye bırakması iken, bilirkişi tarafından açıkça hukuki görüş bildirilerek tamamen usul ve yasaya aykırı olarak ek rapor hazırlandığını, müvekkili kurum aleyhine, tamamen usul ve yasaya aykırı kök rapor ve ek raporun hükme esas alındığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, davacı tarafça, ilgili tesisata ilk manyetik müdahalenin 29/06/2019 tarihinde yapıldığını, ancak 29 günlük eksik tüketim bedeli hesaplaması yapılarak hüküm kurulduğunu, sayaç incelemesinde açıkça görülen 153 günlük süre boyunca sayaca 88 adet manyetik müdahale bulunduğunu, bu nedenle 29/06/2019- 29/11/2019 tarihleri arasında eksik tüketim hesabının yapılması gerektiğini, manyetik müdahalenin başlangıç tarihi olan 29/06/2019 tarihi ile son okuma tarihi olan 30/10/2019 tarihleri arasında, cezasız olarak yönetmelik gereği tarifenin 1,5 katı dikkate alınarak eksik tüketim bedeli hesaplaması yapılması, son okuma tarihi olan 30/10/2019 tarihi ile kaçak tespit tutanağı tarihi olan 29/11/2019 tarihleri arasında ise yönetmelik gereği mükerrer kaçak kullanımdan dolayı cezalı hesaplama yapılarak tarifenin 2 katı dikkate alınıp eksik tüketim bedeli hesabı yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; manyetik müdahalenin başlangıç tarihi dikkate alınmadan yalnızca son okuma tarihi ile kaçak tespit tutanağı tarihi arasındaki 29 günlük süre için hesaplama yapılmış olmasının tamamıyla hatalı olduğunu, bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. sebebiyle yerel mahkemenin müvekkili kurum aleyhine verdiği kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre ve özellikle Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalıya tahakkuk ettirilmesi gereken bedelin 7.734,27 TL olduğu, davalı taraf sayaca 29/06/2019 tarihinde klemens kapağı açılarak müdahalede bulunulduğunu ileri sürmekte ise de dosya kapsamında bu hususu ispata elverişli herhangi bir belge bulunmadığı, kaldı ki dosyada mevcut faturalara göre 29/06/2019 tarihi itibariyle aboneliğin dava dışı …….Şti adına kayıtlı olduğu, bu nedenlerle mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, buna göre davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 837,87 TL harçtan peşin alınan 209,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 628,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır