Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/622 E. 2023/1782 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … – [15322-23576-34764] UETS

DAVALILAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
: 2-
: 3- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
YAZIM TARİHİ : 29/09/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 17/02/2022 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların murisi … arasında muhasebe hizmeti alımı konusunda 2011 yılı Aralık ayında bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya göre kamyonculuk yapan müvekkilin muhasebe edebilmek için anlaşmanın başında açık bono aldığını, muhasebecilikten kaynaklanan borcun ödenmemesi halinde bu bononun işleme konulacağını, davacı müvekkili bu anlaşma uyarınca Aralık 2011 tarihinden 31 Mart 2015 tarihine kadar müteveffadan muhâsebe hizmeti satın alındığını, 31 Mart 2016 tarihinden Ekim 2017 tarihine kadar ise fiilen sürdüğünü, takibe konu bono incelendiğinde muhasebe hizmeti nedeniyle alındığı sabit olduğunu, bedelsizlik iddiası yazılı delille ispatlanabilecek olup dava dilekçesi ekinde yer alan makbuzların yazılı delil niteliğindeki kesin delillerinden olduğunu, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğundan dava açmadan önce bu yola tevessül edilmiş ancak taraflar anlaşamadıkları için anlaşmazlık tutanağı tanzim edildiğini, müvekkili tarafından açılan menfi tespit davasının kabulü ile; borçlu … in alacaklılara Konya…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak 12.914,00 TL borçlu olmadığının tespitine, 3.951,00 TL üzerinden takibin devamına, 2004 sayılı İİK nun 72/5 fıkrası uyarınca davacıya kabul edilecek miktar üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatı ödenmesine, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ve takibe konu bononun araç kiralama sözleşmesi teminatı olarak boş olarak imzalanarak müteveffaya verildiğini, bononun bedelsiz olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddiaların kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, davacının iddialarının aksine dava konusu bononun açık bono olarak verildiğini, davacı taraf takip miktarı kadar borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belgede sunmadığını, bedelsizlik davacının öne sürdüğü bir vakıa olduğuna göre bunun ispat yükünün davacıya ait olduğunu, dava konusu bononun müteveffanın sunmuş olduğu hizmete yönelik olarak davacı tarafından 01/02/2018 tarihinde düzenlenerek müteveffaya verildiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve kötüniyetli davanın reddine, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davacı borçlunun, davalı müvekkile %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunduğu makbuzların dava konusu bononun verilmesine sebep muhasebe işlemlerine ilişkin olduğunu iddia etmiş ise de; bononun tanzim tarihinin 01/02/2018 olması karşısında, ilgili bono tanzim tarihi itibariyle toplam alacağı gösterdiğinden ve bu tarih sonrası yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından önceki tarihli ödemeleri gösteren makbuzların dava konusu senede ilişkin yapılan ödeme makbuzları olduğuna yönelik iddialara itibar edilmemiştir. Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu bononun davacı ile davalılar murisi arasındaki muhasebe işlemlerine ilişkin olarak verildiği sabit ise de; muhasebe işlemlerinin gereği gibi yapılmadığına yönelik herhangi bir iddia bulunmamakta olup, dava konusu bonoya ilişkin ödemeleri gösterir herhangi bir delilde sunulmadığı….” gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf önce bononun muhasebe hizmeti nedeniyle elde edilmediğini beyan etmiş ancak aşamalarda bu iddialarını zımnen kabul ederek Aralık 2011 ile 2018 yılları arası muhasebe hizmeti alacakları bulunduğunu savunduğunu, Konya Mali Müşavirler Odasından 2011 ile 2018 yılllarına ait muhasebe asgari ücret listesi temin edildiğini, dosyanın bilirkişiye verildiğini, bilirkişi raporunda davalıların murisinin toplam 7.222,00 TL muhasebe hizmet alacağı bulunduğunun belirtildiğini, dosyaya sunulan 5.302,00 TL lik ödeme de tenzil edildiğinde 1.920,00 TL alacak bulunduğunun sabit olduğunu, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin bu kabulünün doğru olduğu kabul edilse bile; dosyayı bilirkişiye tevdi etmemesi gerektiğini, yerel mahkemece bononun muhasebe hizmeti nedeniyle verildiği iddialarının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini kabul ederek ret kararı vermiş ise de; burada ispat yükünün davacı tarafta değil, davalı tarafta bulunduğunu, açıklanan nedenlerle bononun başka bir hukuki ilişki nedeniyle alındığı konusunda ispat külfeti davalı tarafta iken bu külfeti müvekkiline yükleyen iş bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266 ve devamı maddelerinde “bilirkişi incelemesi” düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. 282. Madde ise hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe değerlendirileceğini, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa ve verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HMK’nın 281. maddesi hükmüne dayalı olarak, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi duruşmada sözlü olarak açıklamada bulunmasını da resen isteyebilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa giderilmeden karar veremez. Gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder (Yargıtay 19. HD 10/10/2016 tarih 2016/3458 Esas 2016/13172 Karar sayılı ilamı).
Dava konusu bonoda düzenlenme nedeninin hizmeten yazılı olduğu, davalılarının da senedin murislerinin sunduğu hizmete karşılık alındığını kabul ettiklerini, davacının 11/10/2011 tarihinde mükellefiyet kaydının başladığı, 17/10/2017 tarihinde ise mükellefiyet kaydının kapatıldığı, bu nedenle dava konusu bononun davacının önceki borçlarına istinaden verildiği, davacı ile davalıların alınan bilirkişi raporuna itiraz ettikleri, tarafların bilirkişi raporuna itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile, HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih ….Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır