Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/602 E. 2023/1687 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 17/02/2022 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun. yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı şirket arasında 31/05/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi, 20/07/2021 tarihinde Citroen marka C5 SX 1.6 Hdi Tip 2010 model araç hakkında taşınır araç rehni sözleşmesi imzalandığını, davalının …plakalı aracı rehinle yüklü olarak satın aldığını, davalının söz konusu aracı… San. Tic. Ltd. Şti. ‘den satın aldığını beyan ettiğini, ancak borcunun olmadığını iddia ettiği halbuki noterde yapılan takip konusu aracın üzerinde rehin olduğu ve borçlunun bunu bilmediğini iddia etmesinin doğru olmadığını, borçlulara hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen cevap verilmediği gibi hiçbir ödemenin de yapılmadığını, borçlular aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava konusu hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak cevap vermediği anlaşılmıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Dosya incelendiğinde davalının dava dışı borçlular ile davacı … arasında bir kredi sözleşmesinin olduğu, bu kredi sözleşmesine istinaden dava konusu araç üzerine taşınır rehin sözleşmesi imzalandığını ,söz konusu aracın davalı tarafından satın alındığı, yapılan incelemelerde davalının söz konusu rehne istinaden ve bunu bilerek aracı aldığı yanı zamanda davacının da dava dışı şahıslarla yapmış olduğu birden fazla sözleşmenin olmasına rağmen söz konusu aracın satılmasına muvafakat ettiği anlaşılmıştır. Yapılan incelemelerde ve bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalıya ait dava konusu araç hakkındaki kredinin ödenmiş olduğu anacak dava dışı borçluların davacı bankaya başkaca kredi borçlarının olduğu, davacı bankanın vermiş olduğu krediye istinaden elindeki sözleşme ve haklara istinaden icra takipleri yaptığı, ancak söz konusu araca ilişkin borcun ödenmesiyle bu borcun kapanması bu nedenle dava dışı borçluların borcunun devam etmesinin davaya konu aracı bağlamayacağı, anlaşıldığından davalının artık iyi niyetli 3.şahıs olduğu , her ne kadar araç üzerinde önceki mal sahibinin rehin sözleşmesi olsa da davacının satışa muvafakat ettiği dava dışı 3.şahısların bu rehne ilişkin borcu ödeyerek kapattıklarını, dolayısıyla dava dışı 3. Şahısların devam eden borçlarından dolayı yeni malik olan davalıya bu borçlardan dolayı eski rehin sözleşmesine dayalı olarak işlem yapılamayacağından ve yapılan incelemelerde davalının ve dava dışı borçlunun davaya konu taşıt hakkındaki kredinin ödenip ve kapanmış olmasından ve bu ödeme ve kredi borcunun kapatılıp söz konusu krediye ilişkin herhangi bir borç kalmadığı tarih olan 13/03/2020 tarihinden sonra bankanın 16/11/2020 tarihinde dava dışı borçluya karşı yapmış olduğu icra işleminden dolayı davalının sorumlu olamayacağına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacının davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulumuştur….” gerekçesiyle davacının davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine, dosya kapsamında görülen davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerek olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi ve taşınır rehin sözleşmesi imzalandığını, davalının, sözleşme konusu aracı rehinle yüklü olarak satın aldığını, müvekkili banka ile dava dışı şirketin basiretli birer tacir olduklarını, bilerek ve isteyerek araç rehin sözleşmesini, rehnin doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olduğu maddesini ekleyerek imzaladıklarını, rehnin sadece taşıt kredisine özgülenmiş olmadığını, bu nedenle taşıt kredisi ödenmiş olsa dahi bankanın diğer alacakları yönünden de hukuki geçerliliğini sürdürdüğünü, zira rehnin, doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olduğunu, davalının takibe itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, iyi niyetin varlığından söz edilemeyeceğini, aracı rehinle yüklü olarak devraldığını, yeni rehin veren malik olan davalının ilgili konumunda olduğunu, bu nedenle hem icra takibinde hem de iş bu davada taraf olarak yer aldığını, müvekkili bankanın muvafakatının araç satışına ilişkin olduğunu, aracın sadece taşıt kredisine özgülenmesi husunda bir muvafakatı bulunmadığını, ilk derece mahkemesi kararı hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini beyanla haksız itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve araç rehni sözleşmesi nedeniyle, üzerinde davacının rehin hakkı olan aracı satın alan davalının, üçüncü kişinin rehin borcu dışındaki borçlarından da sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Rehin; bir alacağa teminat olmak amacıyla, alacağın tahsil edilmemesi durumunda, alacaklıya verilen eşya veya haktır.
Rehin hakkı; taşınır ve taşınmaz mallar için kurulabilir. Taşınmazlar için kurulan rehin hakkına ipotek denir.
TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ KANUNU
Rehin hakkının kurulması
MADDE 4/6.b; borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehinin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının belirtilmesi gerekir.
Dava dosyası incelendiğinde; Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı taşınır rehininin paraya çevrilmesi ile ilgili takip dosyası konusu …. plakalı aracın dava dışı… Tic. Ltd. Şti. adına 20/07/2017 tarihinde tescil edildiği, aynı gün adı geçen şirket ile davacı banka arasında rehin miktarı belirtilmeden dava dışı şirketin doğmuş ve ileride doğacak borçlarına karşılık rehin sözleşmesi imzalandığı, banka uygulamaları doğrultusunda, rehin sözleşmesinden bir gün sonra dava dışı şirkete 24 ay vadeli aylık %1.30 faiz oranı üzerinden 1.892,08 TL sabit taksitlerle …. proje numaralı, 38.500,00 TL (geri dönüşümü 45.409,83 TL) ikinci el binek araç taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin ilk 14 taksitinin düzenli olarak ödendiği, bu arada davalının, davacı bankaya müracaatı üzerine, davacı banka tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden rehinli aracın 50.000,00 TL bedelle davalıya satışının yapılmasına yazılı muvafakat verilmesi üzerine davalının aracın mülkiyetini devraldığı, dava dışı şirket tarafından kullanılan ticari araç kredisinin geriye kalan 10 taksitinin tamamen ödendiği ve kredinin tortusuz kapatıldığı dosyadaki delillerle ispatlandığı ve davacı banka tarafından alınan taşıt kredisine eş değer (45.409,83 TL) bir bedel ile aracı satın alan davalıya ihtirazi kayıt ileri sürmeden muvafakat verdiği, davalının dava dışı şirketin borçlarına yönelik herhangi bir kefaletinin bulunmadığı, rehin sözleşmesinde; borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehinin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarının belirtilmediği anlaşıldığından; davalının rehin bedeli ödenen araç hakkında rehnin paraya çevrilmesi suretiyle takip başlatmasının hukuka uygun olmadığı,
Benzer bir olayda; Antalya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nce aşağıda belirtilen gerekçeyle verilen kararın “… davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu şirket arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinin ve Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinin düzenlendiği, şirketin kullandığı kredi ile alınan aracın trafik kaydına rehin şerhinin işlendiği, davacının 13/07/2011 tarihinde düzenlenen 2.000.000,00 TL limitli sözleşmeye 95.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı,Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesine ise sonradan müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu yazılmak suretiyle bankaya rehinli aracın davacıya devrine muvafakat edildiği, aracın 27/02/2012 tarihinde davacıya rehinle yükümlü olarak satışının yapıldığı, davacının davalı bankanın da kabulünde olduğu üzere 15/06/2012 tarihine kadar 95.194,38 TL ödeme yaptığı, dolayısıyla Ticari Taşıt Kredisine ilişkin sözleşme nedeniyle müşterek borçlu ve müteselsil kefaletinden doğan miktarı ödediği, bankanın aracın rehin bedelini tahsil ettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamasına ve ihtarnameye rağmen rehnin kaldırılması talebinin kredi sözleşmesinin tarafı olan şirketin diğer borçları nedeniyle kaldırılamayacağı gerekçesiyle reddedildiği, oysa bankanın kredi ödenen firmanın diğer borçları ve riskleri nedeniyle davacının kefalet limitinin de üstünde borçlu olması sonucunu doğuracak şekilde rehni kaldırmayıp bedeli ödenen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile de takip başlatmak suretiyle tekrar aracın satış bedeli kadar tahsilat yapmasının doğru olmadığı, davacının sorumluluğunun yalnız satın aldığı aracın rehin bedeli ve kefalet limiti ile sınırlı olduğu, bu miktarı da ödemekle davalı bankaya karşı yükümlülüğünden kurtulduğu…” gerekçesiyle verilen kararın Yargıtay 19. HD’nin 30/06/2014 tarih ve 2014/5815 Esas- 2014/12032 Karar sayılı ilamıyla ONANMASINA karar verildiği,
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; ilk derece mahkemesinin delilleri takdir ve değerlendirmesi sonucunda davanın reddine karar vermesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı bu nedenle ; davacının, istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2023 tarihinde oy çokluğuyla HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır
(Muhalif)

Üye
e-imzalıdır

Katip 127398
e-imzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ: Davacı ile dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan araç/taşıt rehni sözleşmesinin amaç başlıklı maddesinde “İş bu sözleşme Bankanın kullandırdığı krediler ve bu çerçevede imzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle bankaya karşı doğmuş ve bundan sonra doğacak bilcümle (kefalet, garanti, aval dahil) borçlarının teminatını teşkil etmek üzere Rehneden/Borçlunun aşağıda markası, modeli, plaka, motor ve şaşi numaraları belirtilen sicile tescilli araçların ve buna bağlı haklarının (aracın ticari plakalı olması halinde rehin konusu taşıta ek olarak doğmuş/doğacak bilcümle hak, alacak ve talep haklarının) rehin, temlik ve teslimi için tanzim ve imza edilmiştir.” hükmünün yer aldığı, davalının davacı bankanın muvafakat etmesi sonucu aracı satın aldığı, bu nedenle davalının satın aldığı aracın … Tic. Ltd. Şti.’nin bankaya karşı doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatı olarak rehinli olduğu hususunda bilgi sahibi olduğu, rehin sözleşmesindeki hükmün aynen geçerli olduğu ve davalıyı da bağlayacağı (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 07/01/2019 tarih 2017/3183 Esas 2019/9 Karar sayılı ilamı), bu nedenle bankacı bilirkişiden dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin borcu olup olmadığı ve ne kadar borcu olduğu hususunda ek rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taşıt kredisinin ödendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılmak ve sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Üye
e-imzalıdır