Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2022
NUMARASI : … Esas – ….. Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/09/2023
YAZIM TARİHİ : 19/09/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile açılan Menfi Tespit davasında 22/02/2022 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … ve kardeşleri ….. ve …… tarafından işletilen ……. isimli işyerinden döküm işinde kullanılan hammaddeyi tedarik ettiğini, taraflar arasındaki ticari teamüle göre davalı …’un müvekkili şirket tarafından getirilmesi talep edilen hurda nitelikli hammaddeyi KOS Bölge müdürlüğüne ait olan kantarlarda tarttırarak müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin de teslim edilen malzeme karşılığı düzenlediği çekleri davalı …’a ya da kardeşlerine teslim ettiğini, davalı … tarafından müvekkili şirkete getirilen hurda hammadde ve bu hammadde karşılığında üretilen ürünler arasında hem tonaj hem de maddi açıdan farklılıklar olduğundan şüphelenen müvekkili şirket yetkilisi …….’ın davalı ile ticari ilişkilerinin başladığı günden itibaren gelen hurda hammadde ve giden üretilmiş ürünler arasındaki tonaj ve mali gelir gideri üzerinde incelemeler yaptığını, yapılan incelemeler neticesinde gelen hurda hammadde ile üretilen mamul arasında afaki tonaj farklarının oluştuğunu tespit ettiğini, mevcut durumu tespit etmek için davalı …’un getirdiği hurda hammaddelerin tartıldığı KOS Bölge Müdürlüğü tartı kantarındaki tartı kayıtları ile kendi iş yerinde mevcut olan ve her geliş faturasına ilişkin olan tonajları karşılaştırdığını, yapılan karşılaştırmalar neticesinde; KOS Bölge Müdürlüğü tartı kantarındaki tartı miktarları ile davalı …’un fatura ekinde getirtiği hurda hammadde miktarını gösterir tartı miktarlarının farklı olduğunun, her gelen hurda hammaddede 2 ila 5 ton fark bulunduğunun, davalı …’un eksik hurda hammadde getirmesine rağmen fatura bedeli kadar hurda hammadde getirdiği yönünde KOS Bölge Müdürlüğü tartı kantarına ait tartı ekstresi sunduğunun tespit edildiğini, tespit sonucunda müvekkili şirket yetkilisi tarafından suç ihbarında bulunulduğunu, ihbar sonucunda davalı …’nın işletmesi hakkında gizli soruşturma başlatıldığını, yapılan soruşturma neticesinde; davalı …, kardeşleri ve iş yerinde çalışan diğer elemanların sahte tartı fişleri düzenleyip bu fişleri KOS Bölge Müdürlüğü tartı kantarlarına ait gerçek fişlerle değiştirip müvekkiline vererek hammadde getirdikleri her araçta 2 ila 5 ton eksik hammadde olmasına rağmen sahte tartı fişleri ile tam gibi gösterdiklerinin anlaşıldığını, tartı fişlerinin düzenlendiği bilgisayar ve dökümanların davalı …’un iş yerinde tespit edildiğini ve el konulduğunu, soruşturmanın Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… soruşturma nolu dosyası ile devam ettiğini, davalı …’un üzerine atılı suçu kabul ettiğini, müvekkili tarafından iş yerine gelen hammadde ve çıkması gereken ürün oranlaması yapıldığında; davalı … tarafından müvekkili şirkete 900-1000 ton arasında eksik hammadde teslim edildiğinin tespit edildiğini, eksik teslim edilen hammadde bedelinin yaklaşık 1.710.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkili şirket tarafından alındığı zannedilen hammaddelere karşılık olarak ………., lehtarı … olan Türkiye Halk Bankası Konya …… Sanayi Şubesinin TR ……….. IBAN nolu hesabına ait 48 adet ve toplamda 901.680,00 TL çeklerin teslim edildiğini, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararın daha da artmaması, ileride telafisi imkansız maddi mağduriyetlerin doğmaması için mevcut çeklerin muhatap bankaya ibrazı anında ödenmemesi, müvekkili şirketin mevcut çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti için 02/04/2018 tarihinde Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talepli dava ikame edildiğini, mahkeme tarafından %20 teminat karşılığında çeklerin muhatap bankaya ibrazı halinde çek bedellerinin ödenmemesi için 03/04/2018 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalı …’nın tutuksuz yargılanan kardeşlerinin 31/10/2017 teslim, 03/04/2018 vade tarihli, ….. seri numaralı 20.000,00 TL bedelli, 23/01/2018 teslim, 04/04/2018 vade tarihli,……. seri numaralı 20.000,00 TL bedelli, 05/12/2017 teslim, 05/04/2018 vade tarihli, ….. seri numaralı 20.000,00 TL bedelli ve 26/12/2017 teslim, 06/04/2018 vade tarihli, …… seri numaralı 16.000,00 TL bedelli çekleri, tutuklu olan … tarafından ciro edilmiş gibi göstermek suretiyle diğer davalı … aracılığı ile tahsil etmek istediklerini, ilgili çeklerin davalı … tarafından tahsil için muhatap bankaya ibraz edildiğini, banka tarafından mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına istinaden çek bedellerinin ödenmediğini, davalı … tarafından çek bedellerinin tahsili için müvekkili şirket aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin icrai işlem tehdidi altında, mevcut dosya borcunu her türlü dava ve itiraz hakları saklı kalmak üzerine icra dosyasına ödemek zorunda kaldıklarını, icra takibine konu çeklerin incelendiği zaman; çekleri ciro eden davalı ismi altında belirtilen T.C Kimlik Numarasının davalı …’ya ait olmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, bu sebeple davalı …’in alacaklı sıfatının bulunmadığını, taraflar arasında mevcut bir ticari ilişki bulunmadığını, davalılar arasında bedelsiz çeklerin tahsili için muvazaalı ciro ve muvazaalı ticari bağ varmış gibi gösterilerek işlem yapıldığını ileri sürerek müvekkili şirketin dava konusu olan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin müvekkili şirket yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyiniyetli 3. şahıs olduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını ve verilen tedbir kararı neticesinde mağdur olduğunu, iddia edilenin aksine çekte ciro silsilesinin kopuk olmadığını, çekin ön yüzü ile arka yüzündeki kimlik numaraları arasında olduğu iddia edilen hatanın sadece bir rakam hatası olduğunu, bu hatanın her aşamada yapılabileceğini, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacının bir iddiası var ise; bunu tereddüde yer bırakmayacak ve mücerretlik unsurunu dahi bertaraf edecek kuvvette somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir ispat zarureti bulunmadığını, ispat yükünün tamamen davacıda olduğunu, yasanın iyiniyetli 3. şahısları korumaya dair hükmü ve emsal mahiyette çok sayıda Yargıtay kararı bulunmasına rağmen müvekkili aleyhinde alacağına kavuşmasına mani olacak şekilde tedbir kararı verilmesinin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında hammadde alımına ilişkin bir ticari ilişki bulunduğu hususunun ihtilafsız olduğunu, müvekkilinin davacının tedarikçisi olduğunu, müvekkilinin kantar fişlerini sahte olarak düzenlemesinin bizzat davacı şirketin temsilcisinin talebi üzerine olduğunu, davacı şirketin Konya Büyükşehir belediyesi, Koski Genel Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Toki Genel Müdürlüğü gibi birçok kamu kurumunun açtığı mal alım ihalelerine katılarak mal teslim ettiğini, teknik şartnameyle belirlenen, belli bir kg ağırlığında mal teslim etmesi gerekir iken bundan daha az kg mal imal edip kamu kurumlarına teslim ettiğini, eksik teslim sonucu davacının elinde fatura bazında imalat ve envanter hesaplarında mal alım eksikliği oluştuğunu, davacının bu eksikliği gidermek için ilk etapta müvekkiline, yüksek kg tutarlı fatura talep ettiğini ve müvekkilinin ise bunun faturada sahtecilik suçunu oluşturacağını belirterek bu teklifi kabul etmediğini, bunun üzerine davacının tonajı yüksek, birim fiyatı düşük tutarı aynı olan fatura düzenlemesini talep ettiğini, müvekkilinin tutar aynı olduğu ve kendisi de KDV’den muaf olduğu için ve herhangi bir vergi kaçırma durumu olmadığı için bu teklifi kabul etmek zorunda kaldığını, davacının eksikliği gidermek için; müvekkilinden aldığı faturayı örneklemek gerekirse; 10.000 kg x 2.430 TL = 24.300,00 TL yerine kg yüksek göstermek suretiyle 15.000 kg x 1.620 TL = 24.300,00 TL olarak aldığını ve 213 sayılı VUK’a göre faturayı destekleyici belgelerden olan sevk irsaliyesi, nakliye faturası, ödeme makbuzu ve kantar fişini faturanın arkasına eklemek suretiyle ticari defterlerine işlediğini, davacının böylelikle aylık ve yıllık dönem sonu hesaplarında hammadde açığının çıkmasının önüne geçtiğini, davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, müvekkilinin 4-5 günde bir davacıya hammedde teslim ettiğini, davacının teslim aldığı hammadde ile üretebileceği mamul mal miktarını bilmemesinin ve 3 yıl boyunca bu durumun farkına varmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının devamlı surette müvekkili ile birlikte bir çalışanını kantara gönderdiğini, kantarın dışa doğru olan elektronik tartımını ve araçta kaç kg mal olduğunu gördüğünü, bu çalışan tarafından, malın eksiksiz alındığına dair kantar fişlerinin imzalandığını, dolayısıyla müvekkilinin sahte kantar fişi ile davacıyı aldatması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin teslimatını yaptığı ve henüz davacıdan ödemesini almadığı 209.255,40 TL alacaklı olduğunu, buna ilişkin olarak taraflarınca Konya … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile davacı aleyhinde icra takibi başlattıklarını, davacının müvekkili tarafında teslim edilen mala ilişkin fatura içeriklerine yasal sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi her ayın sonunda fatura ve kantar fişleri konusunda mutabakat sağlayıp ödemeler alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: Davalı … yönünden; Konya … Ağır ceza Mahkemesi’nin 04/06/2021 tarih ve ….. Es…… Kar. Sayılı dosyasından davalı … hakkında “özel belgede Sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kamu davası açıldığı, müştekileri arasında davacının yer aldığı, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleşmediği, istinaf aşamasında olduğu, bu davalının yargılama aşamalarındaki ikrarı, mahkemece yapılan tespit, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Es. Sayılı dosyasından toplanan bilgi belgeler ve bilirkişi raporu ile davalı … hakkında herhangi bir ceza soruşturması ve davası olmaması hususları ile yargılamada gelinen aşama da dikkate alınarak 01/02/2022 tarihli duruşmasında Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin ….. Es. Sayılı dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesinden vazgeçildiği, çeklerin bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi defiyi davacı keşidecinin kural olarak, davalı lehtar …’ya karşı ileri sürebilir ise de, hamil davalı …’e karşı ileri sürülebilmesi için kötüniyetle iktisabının ispatı gerektiği, dava konusu edilen çeklerin karşılığı satın alınan malların eksik gönderildiği, davalının da bunu bilerek kötüniyetle iktisap ettiği iddiasında bulunan davacının bu iddiasını ancak HMK’nın 200 ve 201.maddeleri kapsamında senetle ispat edebileceği, davacı ile davalı … arasında karşılıklı ticari ilişkinin var olduğu, esasen bu konuda ihtilafın bulunmadığı, davalı lehtar …’nın ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında 2017 yılında ticari ilişkilerinin bulunmadığı, 2018 yılında ticari ilişkinin bulunduğu, dava konusu edilen çeklerin davalı …’nın ticari defterlerinde davalı …’e ciro edildiğinin kayıtlı olduğu, dava konusu çeklerin kambiyo senetlerinden olup kıymetli evrak vasfında, sebepten mücerret olduğu, kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydedilmesi zorunluluğu olmadığından dava konusu edilen çeklerin davalı …’nın ticari defterlerinde kayıtlı olmaması halinde dahi sonuca etki etmeyeceği, davacı 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile delil listesinde yemin deliline dayanmışsa da sözkonusu dilekçe delil bildirme süreleri geçtikten sonra verildiğinden yemin deliline itibar edilmediği, davacının dava konusu edilen çeklerin karşılığında satın aldığı malların eksik gönderildiğinin davalı … tarafından kötüniyetle iktisap edildiğine yönelik iddiasını HMK’nın 200 ve 201.maddeleri kapsamında yazılı belge ile ispat edemediğinden bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği, çeklere ilişkin icra takibinin durdurulması için 20.04.2018 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davacı tarafın talebi üzerine tedbir kararının infazının yapıldığı anlaşıldığından İİK 72/4. maddesinde belirtilen kötüniyet tazminatı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın reddine, İİK.72/4.maddesi gereğince reddedilen ve ihtiyati tedbir kararına konu 84.626,89 TL’nin takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine karar verilmiş,
Davalı … yönünden; davacının Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile işbu dosyanın konusunu oluşturan çeklere ilişkin olarak menfi tespit davası açtığı, her iki dosyanın taraflarının (davacısının ve davalılarından …’nın), konularının ve dava sebeplerinin aynı çeklere ilişkin olduğu, dosyanın halen derdest olduğu gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı ve 115/2.maddeleri gereğince derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve davalı …’nın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; gerek ceza dosyasında ve gerekse ….. esas sayılı kök dosyada alınan rapor içeriklerinde davalı …’un işletmecisi olduğu …. isimli işletmenin, davaya konu çekler sebebiyle müvekkilinden alacaklı olmadığı, aksine …’nın borçlu olduğunun belirtildiğini, delil listesinde tarafların mali durumlarının, SGK ve Bağ-Kur kayıtlarının bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep etmelerine rağmen mahkemece bu hususun araştırılmadığını, dava konusu çekler üzerinde çeklerin cari hesap ilişkisine istinaden verildiğinin açıkça belirtildiğini, davalı …’in bu kaydı görerek ve ne anlama geldiğini bilerek çekleri devraldığını, bilirkişi raporuna göre davalı …’in çekleri 10.03.2018 tarihinde teslim aldığını, çeklere karşılık sattığı malları ise 06.04.2018-20.04.2018-25.04.2018 ve 25.04.2018 teslim ettiğini, davalının mal teslim ettiği tarihte diğer davalı …’un tutuklu olduğunu, malı teslim ettiği tarih itibariyle “bedelini aldım” diyerek gider pusulasını imzalayan davalı …’in dört ayrı tarihteki mal teslimi haricinde başkaca mal satımı olmadığına göre dava konusu çeklerden alacaklı olmadığının açık olduğunu, davalı …’in iyi niyetli üçüncü şahıs olmadığını, işbu dosyanın birleştirildiği Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının sonucu beklenmeden tefrik kararı verilmesinin ve davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, yemin deliline dayanılmasına rağmen, yerel Mahkemenin yemin delili konusunda tarafların beyanı alınmadığı gibi hiçbir ihtarda da bulunmadığını, deliller toplanmadan eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının işbu davayı açmadan önce dava konusu çeklerin keşidecisi olan davalı … aleyhine Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığı, bu davanın halen derdest olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesi gereğince “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartı olduğundan mahkemece davanın davalı … yönünden derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, diğer davalı …’in dava konusu çekleri davalı …’dan ciro yoluyla devraldığı, buna göre davalı …’in Türk Ticaret Kanunu’nun 818. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gereken 686. maddesi gereğince dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğu, aynı kanunun 687. maddesi gereğince davacının çek lehtarı kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri davalı …’e karşı ileri sürebilmesi için davalı …’in bile bile kendisinin zararına hareket ettiğini ispatlaması gerektiği, hamilin bile bile borçlunun zararına hareket ettiği iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği, bu nedenle yerel mahkeme kararında yer alan davalı …’in kötüniyetli olduğunun yazılı delille ispatlanması gerektiği yönündeki gerekçe isabetli olmadığı, ancak dosya kapsamında davacının davalı …’in kötüniyetli olduğu ve diğer davalı … ile birlikte hareket ettiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle gerekçede yapılan hatalı tespitin sonucu değiştirmeyeceği, davacı taraf Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasının ve Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürmekte ise de sözkonusu dosyaların sonucunun işbu dosyayı etkileyecek mahiyette olmadığı, yine davacı taraf yemin deliline dayandığını ileri sürmekte ise de davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi gereğince davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 318. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi davalarda tarafların tüm delillerini dilekçelerine eklemeleri gerektiği, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı, buna göre mahkemece davanın davalı … yönünden derdestlik nedeniyle, diğer davalı … yönünden esastan reddine karar verilmesinde ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
O.B