Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2021
NUMARASI : …. Esas – …. Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
YAZIM TARİHİ : 13/09/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 04/11/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan borcundan dolayı Konya … İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlunun itirazı üzerine Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. Esas sayılı dosyası ile itirazın iptaline karar verildiğini, itirazın iptali kararından sonra taraflar bir araya gelerek Konya … İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı icra takip dosyası borcu için bir ödeme planı oluşturulduğunu ve birbirlerini gayri kabili rücu olmak üzere 29/06/2018 tarihinde ibra ettiklerini, iş bu anlaşmaya göre davalı hükmü istinaf etmeyecek, karşılığında ise kendisine ödeme zamanı konusunda kendisine yardımcı olunacağını, zira davalı borcu nakit olarak ödeyecek durumda olsa böyle bir anlaşmaya gerek olmadığını, borç miktarını dosyaya depo ederek tehiri icra kararı alabileceklerini, nitekim davalı 29/06/2018 tarihinde 94.000,00 TL nakit ödeme yaptığını, kalan tutar için 12/07/2018 keşide tarihli ve 52.600,00 TL tutarlı müşteri çekini taraflarına teslim ettiğini, çekin karşılığı tahsil edildikten sonra da taraflarınca icra dosyasına beyanda bulunularak icra dosyasının kapatıldığını, buna rağmen borçlu davalı anlaşmaya aykırı olarak mahkeme hükmünü istinaf ettiğini, istinaf incelemesini yapan mahkeme, dava konusu olmayan 10/11/2015 tarihli faturaya karşılık olarak ödenen ve taraflarınca bu faturaya karşılık ödendiği kabul edilen 32.500,00 TL ödemeyi sanki dava konusu 15/04/2016 tarihli faturaya karşılık olarak yapılmış gibi kabul ederek alacaklarından 32.500,00 TL düşmek suretiyle fazla ödemenin iadesine kesin olarak karar verildiğini, istinaf mahkemesinin kararı açıkça eksik incelemeye dayalı olduğunu, istinaf incelemesi sonrası ise davalı ibra sözleşmesine aykırı olarak iade talebinde bulunmadığını, davalının gayri kabili rücu olmak üzere ibrası nedeniyle talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle teminatsız olarak, mümkün olmaması halinde %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilecek icra dosyasına giren paranın yargılama neticesi kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesine, neticede borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk olarak davacı yanın kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı “istinaf incelemesinin eksik yapıldığı” iddialarının dinlenemez nitelikte olduğunu, davacının ikinci iddiasının ise, taraflar arasında istinaf yolundan vazgeçildiğine dair ibranın gerçeğe aykırı olduğunu, Konya …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde müvekkilinin borcunu haricen ödediğinin görüleceğini, icra borcunun tamamının ödendiğini, davacının dava dilekçesinde yer alan “borçlu davalı ibra sözleşmesine aykırı olarak mahkeme hükmünü istinaf ettiği” şeklindeki beyanlarının yerinde olmadığını, müvekkili ciddi derece mağduriyet yaşadığı gibi ihtiyati tedbir kararı ile de mağduriyetinin arttığını, bu nedenle ihtiyati tedbire yapılan itirazlarının kabulüne, davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ayrı ayrı reddine, 6100 s. HMK 329 uyarınca hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan davacı hakkında, disiplin para cezası uygulanmasına, davacı hakkında alacak tutarının %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas, ………. karar sayılı dosyanın incelenmesinde; Davanın, davacı … tarafından, davalı … aleyhine başlatılan 78.352,00 TL bedelli fatura tahsiline ilişkin icra takibine borçlu itirazının iptali davası olduğu, yargılama safhasında düzenlettirilen bilirkişi raporunda neticeten davacının, davalıdan 97.140,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tespite ilişkin olarak taleple bağlılık ilkesi gereği itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu hüküm sonrası davacının Konya …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında ilgili mahkeme hükmü gerekçe gösterilerek icra inkar tazminatı yargılama gideri ve vekalet ücretine ek olarak tahsilinin talep edildiği ve buna ilişkin ek ödeme emrinin düzenlendiği, taraflar arasında ilk hüküm sonrası 29/06/2018 tarihinde Konya …… İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası kapsamındaki tüm alacaklara ilişkin olarak ödeme planı ile ibraname düzenlendiği, bu ibraname gereği borçlu tarafından tüm ödemelerin gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki ödemelere ilişkin herhangi bir itilaf bulunmadığı anlaşılmıştır. Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin……. esas, ……….. karar sayılı hükmü davalı tarafından istinaf edilmiş olup Ankara Bölge Adliye Mahkemesi….. Hukuk Dairesinin ……….. esas, ………. karar sayılı hükmü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış olup, İlk Derece Mahkemesince yargılamaya esas alınan bilirkişi raporundaki alacak miktarı olarak tespit edilen 97.140,00 TL imalat bedelinden davalının EFT yoluyla yaptığı 32.500,00 TL ödemenin mahsubu ile takibin 64.640,00 TL üzerinden devamına icra inkar tazminat talebinin reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. İlgili karar gereği davalı borçlu vekili yapılan fazla ödemelere ilişkin iade talebinde bulunmuş ve Konya …. İcra Dairesinin ………. esas sayılı dosyası kapsamında 27/02/2021 tarihli karar ile davalı borçlunun 44.263,63 TL fazla ödeme yaptığı ve iadesinin gerektiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar taraflar arasında 29/06/2018 tarihli ibraname ile Konya …. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyası kapsamındaki tüm alacaklara ilişkin ödemelere dair plan yapılmış ve taraflar birbirini ibra etmiş ise de; ibraname tarihi itibariyle icra edilebilir mahiyette olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas, ……. karar sayılı hükmü taraflar arasındaki husumet konusu bedele etki ettiğinden ve tahsil edilmesi gereken bedel külli olarak kabul edilip gayri kabili rücu olmak üzere ibraname gerçekleştirilmiş olup; ilgili hükmün Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin ……. esas, ………. karar sayılı hükmü ile kaldırılarak, yeniden ve kesin olmak üzere davalı borçlu lehine hüküm kurulmasıyla, davalının borç miktarını fazladan belirleyen durum ortadan kalkmış olup, taraflar arasındaki ilişkinin yeniden ve kesin olarak kurulan hüküm gereği yeniden düzenlenmesinde ve yapılan ödemelerin ibraname gereği olsa dahi iadesinin istenilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığı takdir ve kanaatine varılmıştır. İlgili icra dosyasında fazla ödenen bedellerin iadesine ilişkin alacak kalemleri, kaldırılan İlk Derece Mahkemesi hükmü ve bu hükümde nazara alınarak imzalanan taraflar arasındaki 29/06/2018 tarihli sözleşme gereği fazladan ödenen bedellere ilişkin olup, harici herhangi bir bedel talep edilmediğinden ayrıntılı hesaplama yapılmaksızın mevcut delil durumu itibariyle haksız davanın reddine karar verilmiştir…” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece delillerinin toplanmadığını, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, celbi talep edilen belgenin celp edilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişinin davaya konu faturaya ilişkin inceleme yaptığını, ancak 97.140,00 TL değer belirlediğini, belirlenen değerin taleplerinden daha fazla olduğunu, buna karşın müvekkilinin 78.352,00 TL alacağı olduğundan bahisle talebini artırmadığını, müvekkilinin iyiniyetli davrandığını, yerel mahkemede taleple bağlı kalarak ona göre karar verdiğini, davalı …’ın müvekkiline olan borcundan dolayı başlatılan Konya ….. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyasına borçlunun itirazı üzerine açılan Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında itirazın iptaline karar verildiğini, bu dosya incelendiğinde taraflar arasında ihtilaf konusu olan faturanın, 15/04/2016 tarih …….. nolu 78.352,00 TL tutarlı fatura olduğunun açıkça görüleceğini, her iki faturada yapılan işler ayrı olduğu gibi, 10/11/2015 tarih ……. nolu ve 33.807,00 TL tutarlı faturaya ilişkin işlemlerin yargılama konusu olmadığından bilirkişi raporunda bu faturada yapılan işler ile ilgili hesaplama yapılmadığını, davalının kendi tanıklarının dahi bu hususları anlattığını, tüm bu anlatılanlara karşın istinaf incelemesi yapan Ankara BAM ….. Hukuk Dairesi’nin ……… E. ………. K. sayılı ilamında dava konusu olmayan ve karşılığında 32.500,00 TL ödeme yapıldığı taraflarınca kabul edilen 10/11/2015 tarih ……… nolu ve 33.807,00 TL tutarlı faturayı göz ardı ederek yapılan tüm iş bedelini 97.140,00 TL olarak kabul ettiğini, ödenen 32.500,00 TL’yi düşerek fazla ödeme yapıldığı yönünde karar verildiğini, taraflarınca 10/11/2015 tarih ……… nolu ve 33.807,00 TL tutarlı faturaya karşılık olarak yapıldığını ifade ettikleri ödemeyi dava konusu olan faturaya karşılık olarak yapıldığını kabul ettiğini, istinaf mahkemesi kararının açıkça eksik incelemeye dayandığını, iş bu ilamı kendisine dayanak yapan davalının, istinaf incelemesi sonrası ise davalı ibra sözleşmesine aykırı olarak iade talebinde bulunduğunu, haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davalının gayri kabili rücu olmak üzere ibrası nedeniyle talebinin reddi gerektiğini, davalının fazla ödemenin iadesi isteminin yerinde olmadığını, mahkeme herhangi bir hukuki gerekçe kuramadan, takdir yetkisini kullandığını ifade etmiş, kanaatine dayalı olarak hüküm kurduğunu, açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun kararın kaldırılarak, delillerinin toplanmasına, neticede haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının davalı hakkında Konya… İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyası ile takip yaptığı, davalının itirazı üzerine açtığı itirazın iptali davasında Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/06/2018 tarih …….. Esas ………. Karar sayılı kararı ile “davanın kabulü ile, davalının Konya ….. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2020 tarih …….. E ………. K. sayılı ilamı ile “davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2018 tarih ve……… E. …… K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Konya ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyasında davalının 64.640,00 TL alacağa ilişkin itirazının iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, fazla istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” kesin olarak karar verildiği, Konya …. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyasında 27/02/2021 tarihinde İİK’nun 40.maddesine göre borçlu tarafından fazla ödenen 44.263,63 TL’nin alacaklı tarafından istenilmek üzere muhtıra gönderilmesine karar verildiği, davacının davalının anlaşmaya aykırı olarak kararı istinaf ettiği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin ibra belgesini dikkate almadan karar verdiğini, bu nedenle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunduğu,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi….Hukuk Dairesinin kararı ile davalının ödemesi gereken miktarın tespit edildiği, davalının fazla ödediği miktarın iadesini talep edebileceği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yatırılan 752,00 TL harçtan alınması gereken 269,80 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 482,20 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
A.G