Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/576 E. 2023/1596 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2021
NUMARASI : ….. Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ :

DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :

: 2-
: 3-
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
YAZIM TARİHİ : 14/09/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … . Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 28/12/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından davacı aleyhine 75.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya… İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu bononun ….. ile yapılan sözleşme sebebiyle yarı boş halde teminat olarak verildiğini, bono bedellerinin banka havalesi ile ödendiğini, verilen diğer 65.000 TL’lik senet iade edildiğini fakat 75.000 TL bedelli takip konusu senedin davacıya iade edilmediğini, davacının takip alacaklısı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, senet bedelinin lehtar …’ya ödendiğini, icra takibine itiraz ederek Yalvaç C.Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını, haciz işlemleri nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, öncelikle icra dosyası üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve takip konusu bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bonoda yazılı miktar olan 75.000 TL ‘nin %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve …. yetkilisi cevap dilekçelerinde özetle; …’nın davalı ……’nin yetkilisi olduğunu, davayı kabul etmediklerini, ilk olarak yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca şirketin bu davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, çünkü şirketinin dava konusu senette adı ve imzasının bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, ödeme iddiaları ile borcun bulunmadığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu senette davalı şahsın adının yazdığını, davalı … ve davalı şirketin ortada hiçbir delil yokken bu dava ile başbaşa bırakıldığını, davacı tarafın kötüniyetli tutumu sebebiyle madden ve manen zarar gördüklerini, bu sebeple davalılar lehine İİK’nın 72. maddesine göre % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, iş bu davada mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin dava konusu bononun lehtarı değil bonoyu ciro yoluyla alan iyiniyetli üçüncü kişi konumundaki yetkili hamil olduğunu, davalıya yapılmış herhangi bir ödemenin bulunmadığını, şahsi definin cirantaya veya son hamile karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak davanın usulden ve esastan reddine, müvekkili lehine İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Somut olayda; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 75.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak icra takibi başlatıldığından bahisle mahkememizde takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit davası açıldığı, Konya … İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin … tarafından başlatıldığı, takibe konu senet üzerinde davalı ………’nin isminin yer almadığı, dolayısıyla ……..’nin davada pasif husumetinin bulunmadığı, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, bu tür senetleri sonradan ciro yolu ile devralanların iyi niyetli olduklarının kabulünün karine olarak kabul edildiği, davalı …’ın davaya konu bonoyu kötü niyetli olarak ele geçirdiğine ilişkin yeterli düzeyde bir delilin davacı tarafça dosyamıza sunulmadığı, ayrıca davacı tarafça davaya konu 75.000,00 TL’lik bononun ödendiğine ilişkin geçerliliği olan yazılı bir belgenin dosyamıza sunulmadığı birlikte değerlendirilerek, davalılar … ve … yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir…” gerekçesiyle …… yönünden pasif husumet bulunmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalılar … ve … yönünden ispatlanamayan davanın reddine, şartlar oluşmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından 19/10/2021 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı gereğince delil bildirmek için taraflarına 2 hafta kesin süre verilmesine ve yasal süresi içerisinde delillerinin bildirilmiş olmasına rağmen delillerinin tartışılmadığını, ilk derece mahkemesine ödeme iddiasına ilişkin sundukları belgelerin dava konusu bono ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını kabul ederek davanın reddine karar verildiğini, lakin mahkemeye sunmuş oldukları dekontlarda yapılan ödemelerin alıcısı Sütkar Şirketinin ticaret sicil araştırması yapıldığında şirketin sahibinin … olduğunun görüleceğini, zaten …’ya bu senetlerin şirketi ile yapılan sözleşmeden ötürü verildiğini, ödeme dekontları yerel mahkemece geçerliliği olan yazılı bir belge olarak kabul edilmemiş ise de tamamı dava dilekçesinin ekinde ibraz edildiğini, ayrıca T.C. Ziraat Bankası Yalvaç Şubesinin 08/10/2019 tarih ve …… sayılı gönderilen havale hak. konulu yazısında da belirtildiği gibi davacının 25/01/2019 tarihinde Ziraat Bankasından kullanmış olduğu Sübv. Sabit Faizli mak. (trk-biç-hrç) kredisi için 75.000 TL sistem tarafından ……..’nin TR……. nolu hesabına 75.300 TL …… fiş referansıyla aktarıldığını, müvekkilinin ödemiş olduğu senetlerin iade edilmesi gerekirken müvekkile sadece 65.000 TL’lik senet iade edildiğini, diğer senedin istenmesine rağmen iade edilmediğini ve boşlukların doldurularak işleme konulduğunu, davalı …’ın iyiniyet karinesine dayanarak müvekkilini mağdur etmeye çalıştığını, açıklanan nedenlerle yerel mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararının kaldırılmasını, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.
Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı).
Davacının davalı … tarafından aleyhine 75.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya … İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu bononun ……. ile yapılan sözleşme sebebiyle yarı boş halde teminat olarak verildiğini, bono bedellerinin banka havalesi ile ödendiğini, verilen diğer 65.000 TL’lik senedin iade edildiğini, fakat 75.000 TL bedelli takip konusu senedin iade edilmediğini, takip alacaklısı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, senet bedelinin lehtar …’ya ödendiğini, icra takibine itiraz ederek Yalvaç C.Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını, haciz işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu, öncelikle icra dosyası üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve takip konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bonoda yazılı miktar olan 75.000 TL ‘nin %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, senet bedelinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının bu iddiasını ancak yazılı delillerle/ kesin delillerle ispatlaması gerekeceği, 6102 sayılı TTK’nın 778/A, 687 maddeleri uyarınca şahsi defilerin bono hamiline karşı ileri sürülemeyeceği, hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile bono borçlusunun zararına kötü niyetli hareketi halinde şahsi defilerin kötü niyetli hamile karşı ileri sürülebileceği, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının….. soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği, ancak davacının yemin deliline de dayandığı, yemin delilinin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, yeminin kesin delillerden olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasını diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu, şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemeyeceği, hal böyle olunca davacı taraf dava konusu senet bedelini davalı …’ya ödediğini iddia ettiğinden ispat yükünün davacıya düştüğü, davacının yazılı delille senet bedelini ödediğini ispat edemediği, davacıya davalı …’ya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacının istinaf başvuru talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş yukarıda belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2021 tarih …… Esas……. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G