Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/565 E. 2023/1520 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Banka Düzenlemelerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi gereği krediler kullandırıldığını, davalının bahsi geçen sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullanılan kredinin geri ödemelerinin zamanında yapılmaması sebebi ile davacı bankaca hesabın kat edildiğini ve muaccel hale gelen borçların ödenmesini teminen muhataplar hakkında Konya … Noterliği’nin … tarih ve …yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen borç ödenmediğinden Konya … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu alacağın 46.945,00 TL’si üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmalardaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ve taleple bağlılık ilkesi gereğince tüm dosya kapsamına göre, takip tarihi olan 20/05/2019 tarihi itibarı ile davacı bankanın davalıdan 35.681,38-TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu, İİK 67/2 maddesindeki şartlar bulunduğundan inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalının Konya … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 35.681,38 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 35.681,38 TL asıl alacak faiz ve feriler yönünden takip talebinde belirtildiği şekilde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kabul edilen miktarın %20’si olan 7.136,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını, kredi sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, müvekkilin kefalet imzasının bulunduğu sözleşmede sadece adı soyadı, imzası ve adresinin yazıldığını, 6098 sayılı TBK 583. madde hükmündeki şartları taşımayan kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olduğunu, sözleşmedeki adres ile tebligat çıkartılan adresin farklı olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında İİK’nın 150/ı maddesi gereğince tebligatın geçerli ve dolayısıyla usulüne uygun olmadığının belirtildiğini, müvekkilinin cari hesap ekstresinden dolayı borçlu olmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporu ile ek raporuna itiraz ettiklerini, iş bu dosyada takip konusunun cari hesap olduğunu, müvekkilinin kabul etmedikleri kefalet sözleşmesinin içeriğinde dahi cari hesap yönünden kefilliğinin bulunmadığını, mahkemenin müvekkilinin itirazları yönünden bir gerekçe yazmadığını, mahkemenin alacağın likit olduğu tespitinin de hukuka aykırı olduğunu, davacının talep ettiği asıl alacak ile bilirkişi tarafından tespit edilen alacak miktarı birbirinden farklı olup; davacının dahi asıl alacak miktarını bilmediğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerine yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, davalının genel kredi sözleşmesinde kefil ve müteselsil borçlu olduğunu iddia etmekte, davalı ise genel kredi sözleşmesindeki kefilliğinin TBK 583. maddesindeki şartları taşımadığını ve geçersiz olduğunu savunmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davalı beyan dilekçesinde, kefalet sözleşmesinin TBK 583. Maddesinde düzenlenen geçerlilik şartların taşımadığını, sözleşmedeki yazıların kendi el yazısı ile yazılmadığını savunduğuna göre, mahkemece kefalet sözleşmesindeki yazıların davalının eli ürünü olup olmadığı, ilgili kısımların davalının el yazısı ile yazılıp yazılmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu veya bu konuda inceleme yapan resmi kurumlardan rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 609,35 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye… Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç