Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/521 E. 2023/1146 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM …HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
YAZIM TARİHİ : 23/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlular ile müvekkili arasında gerçekleştirilen mal/ürün alım satımı neticesinde davalı/borçlu satın almış olduğu ürünün ücretlerini ödemediğini, bunun üzerine de davalı/borçlu hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki gerçekleşen ürün alımına ait kıymetli evraka binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 21/04/2021 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek; davanın kabulüne, davalı/borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğramış olan bonoda yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasındaki temel borç ilişkisi üzerinden alacağın ispat edilemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin içeriğinin, alım/satım yapılan ürünler ve varsa bunların faturaları ile tarihlerinin, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerden dilekçede bahsedilmediğini, dolayısıyla davacı yanın müvekkili borçludan kabul etmemekle birlikte şayet bir alacağı var ise bunun ispatı gerektiği şekilde yapılmadığını belirterek; davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya ve takibe konu zamanaşımına uğramış bonoda davacının lehtar davalının ise aval veren olduğu, bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle davalı aval verenin bonodan kaynaklı sorumluluğunun sona erdiği, anılan emsal nitelikteki içtihatlarda da belirtildiği üzere davacı lehtarın temel ilişkiye dayalı olarak davalı aval verene karşı talepte bulunmasının da mümkün olmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda takibin kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının, icra takibine itirazın haksız olmadığı kabul edildiğinden ise davacının tazminat istemlerinin reddine ….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya ve takibe konu edilen bonoda davalının aval veren değil bilakis esas borçlul olduğunu, müvekkilinin ilgili ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönündeki taleplerininde herhangi bir değerlendirme altına alınmadan davanın bu şekilde reddedilmesinin kabul edilebilir olmadığını, bahse konu bonodaki borçluların aval olma durumunun olmadığını, senet mentine atılan imzaların aval olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince gerçekleştirilen hukuki irdelemenin esik ve hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya konu Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinin … tarihinde başlatıldığı ve takip dayanağının keşidecisi …, lehtarı …, davalı …’nin imzasının senedin ön yüzünde yer aldığı, senedin 17/11/2015 tanzim, 05/04/2017 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli olduğu görülmüştür.
Takibe konu senedin, vade tarihi ve takip tarihi dikkate alındığında zamanaşımına uğramıştır. Zamanaşımına uğramış bonodan dolayı senedi avalist sıfatıyla imzalayan borçludan bir talepte bulunulamayacaktır. İlk derece mahkemesince de bu kabulle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; davacı alacaklının talebinin, davalının takip konusu bonoda avalist olarak yer almış olması sebebine değil, davalı ile arasındaki temel ilişkiye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, avale ilişkin TTK’nın 778 inci maddesinin üçüncü fıkrası, TTK’nın 776 ncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile aynı Kanun’un 778 inci maddesinin atfı ile uygulanması gereken TTK’nın 701 inci maddelerinin somut olayda uygulama imkanı bulunmamaktadır.
Davacı alacak talebinde, davalı ile arasındaki temel ilişkiye dayanmış olduğundan, davacının bu talebe yönelik delilleri toplanarak bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Ne var ki davalı tarafça cevap dilekçesinde, takip konusu bonoda yer alan imza inkar edildiğinden öncelikle imzanın davalının eli ürünün olup olmadığı hususunda Y. HGK’nın 08.10.2019 tarihli ve 2017/12-2692 E., 2019/1003 K.sayılı kararında belirtilen ilkeler doğrultusunda usulünce imza incelemesi yapılması, imzanın davalıya ait olduğunun tespiti halinde, yukarıda ifade edildiği şekilde, taraflar arasındaki temel ilişkiye yönelik davacının bildirdiği deliller toplanarak ayrıca teslim olgusunun yemin delili ile de ispatlanabileceği ve davacı tarafça yemin deliline dayanıldığı da gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen eksikliklerin ikmalinden sonra delillerin esastan değerlendirilip hüküm tesis etmek üzere HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.