Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/459 E. 2023/1497 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- …
: 2- …
: 3- …
: 4- …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
ASIL DAVA : Menfi Tespit

Birleşen Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. … K. sayılı dosyası
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
BİRLEŞEN DAVA :İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
Davacılar-birleşen dosya davalısı … tarafından davalı-birleşen dosya davacısı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davası ile birleştirilen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 26/01/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili 17/01/2021 tarihli dava ve 28/05/2021 tarihli tavzih dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasının müstenidatı “27.11.2012, 17.07.2013, 29.11.2013” tarihli kredi sözleşmelerine bağlı alacağın davacı kefil borçlularca ödenmiş olması, kefillerin eş rızalarının alınmamış olması nedeniyle geçersiz olması, hukuken sorumluluklarının sınırlı ve sorumlu tutulmalarının yasal düzenlemeler gereği mümkün olmaması nedeniyle müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline; Konya … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasının müstenidatı “08.11.2017” tarihli kredi sözleşmesine bağlı alacağın herbir borçlu davacılar yönünden ayrı ayrı tespiti ile tespit sonrası hukuken sorumluluklarının sınırlı ve sorumlu tutulmalarının yasal düzenlemeler gereği mümkün olmaması nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından “İpoteğin paraya çevrilmesi yolu” ile başlatılan takipte takip dayanağı ipotek kaydı hukuki geçerliliğini yitirdiğinden, geçersiz ve ifa edilmiş borca/ sözleşmeye bağlı olduğu için takibin iptaline; Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya müstenidatı bononun bedelsiz ve hükümsüzlüğü nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu itirazların mesnetten ve hukuki dayanaktan yoksun olup, banka alacağını sürüncemede bırakmaya matuf olduğunu, buna göre; taraflarınca davacı borçlular hakkında Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız takip, Konya… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız takip, Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız takip, Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, ödeme emirleri borçlulara tebliğ edilmiş olup takip işlemlerinin taraflarınca yerine getirildiğini, davacılar tarafından dava dilekçesinde belirtilen hesaplamalar ve tahsilat tutarlarının müvekkil banka hesaplarıyla hiçbir surette uyuşmadığını belirterek; aykırı olarak açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. … K. sayılı dava dosyasında davacı … vekili dava dilekçesiyle; müvekkil banka ile dava dışı … arasında akdedilen 27.11.2012, 17.07.2013 ve 29.11.2013 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmeleri uyarınca söz konusu şirkete kredi kullandırıldığını, iş bu sözleşmeleri davalı … müşterek müteselsil kefil olmayı kabul ve el yazısı ile beyan ederek imzaladığını, dava dışı borçlunun müvekkil bankadan kullandığı ticari kredilerin geri ödemesinde gecikme yaşanmış olup borçlular tarafından sözleşmeye aykırı hareket edildiğini, bu nedenle Beşiktaş … Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesi ile ihtar edilmiş ve borçlulara usulune uygun mehil verildiğini, bu ihtarname ile hem asıl borçluya hem de müşterek müteselsil kefillere ihtarda belirtilen tutardan imzalamış oldukları kredi çerçeve sözleşmeleri kapsamında her birinin kendi temerrüdünden dolayı doğmuş ve doğacak borçlardan sorumlu oldukları ihtar edildiğini, hesap özetleri mezkur ihtarname ekinde gönderildiğini, ihtarname usulüne uygun tebliğ edilmiş ve borçlular da hiç bir karşı iddia sunulmamış, itiraz etmemiş ve temerrüt doğmuş nihayetinde ise ihtarname İİK68/ı daki ilam niteliğine haiz belgelerden olmuş, borç kesinleştiğini, bu anlamda davalı borçlunun takibe konu borcun ödendiğine, sözleşmedeki kefilliğin geçerliliğine ve borcun zaman aşımına uğradığına yönelik itirazları iyi niyetten uzak itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek; Konya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına, karşı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasının takip müstenidatı “27.11.2012, 17.07.2013, 29.11.2013” tarihli kredi sözleşmeleri olduğunu, takibe konu kredi borçlarının ifa edilmiş/ödenmiş olduğu için borçlu şirketin borcunun kalmadığını, buna bağlı diğer kefil borçlularında ifa/ödenmiş olması ve hukuken sorumlu tutulmalarının yasal düzenlemeler gereği mümkün olmaması nedeniyle davalı …’ın takip nedeniyle borçlu olmadığının sabit olduğunu, 27/11/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil olan müvekkilinin eş rızasının alınmadığını ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek; iş bu davanın irtibatlı olduğu Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Bilirkişinin dosyaya sunduğu kök ve ek rapora göre; davalı banka ile borçlu … arasında 4 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bilirkişi ek raporuna göre, eş rızası bulunmadığından davacılardan (aynı zamanda birleşen davada davalı olan) …’ın 17/07/2013, 29/11/2013 ve 08/11/2017 tarihli sözleşmelerden dolayı sorumluluğun bulunmadığı, sadece eş rızası taşıyan 27/11/2012 tarihli sözleşmeden doğan borçtan sorumlu olduğu,
Davalı/birleşen dosya davacısı bankanın … dışındaki davacılardan, asıl alacak 521.691,79 TL, işlemiş faiz 38.822,56 TL, BSMV 1.941,13 TL. ve masraf 1.748,30 TL olmak üzere toplam 564.203,78 TL alacağı bulunduğu; …’dan ise asıl alacak 149.521,87 TL, işlemiş faiz 6.865,55 TL, BSMV 343,28 TL. ve ihtar masraf 1.786,30 TL olmak üzere toplam 158.517 TL alacağı olduğunun bildirildiği,
ASIL MENFİ TESPİT DAVASI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davacılardan … ve …’in takip tarihi itibariyle, takip talebinde istenilen 348.683,71 TL. borçlu olmadıklarının tespiti istenilmiş ise de; bu davacıların borçlarının takip tarihi itibariyle 564.203,78 TL. olması nedeniyle bu takip yönünden davanın reddine,
Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davacılardan … ve …’in takip tarihi itibariyle, takip talebinde istenilen 208.877,48 TL. borçlu olmadıklarının tespiti istenilmiş ise de; bu davacıların borçlarının takip tarihi itibariyle 564.203,78 TL. olması nedeniyle bu takip yönünden davanın reddine,
Konya… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davacılardan …’in takip tarihi itibariyle, takip talebinde istenilen 400.000 TL. borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istenilmiş ise de; bu davacının borcunun takip tarihi itibariyle 564.203,78 TL. olması nedeniyle bu takip yönünden de davanın reddine,
Konya… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davacılar …, …, … ve …’ın takip tarihi itibariyle, takip talebinde istenilen 558.062,48 TL. borçlu olmadıklarının tespiti istenilmiş ise de; bu davacıların borçlarının takip tarihi itibariyle 564.203,78 TL. olması nedeniyle bu takip yönünden davanın reddine karar verildiği,
BİRLEŞEN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Her ne kadar davacı banka tarafından, davalı … aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası üzerinden, 11/11/2020 tarihi itibariyle toplam 348.683,71 TL.’lik alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış ise de; Bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere 27/11/2012 tarihli sözleşme hariç, diğer sözleşmelerde …’ın eşinin rızasının bulunmadığı, bu nedenle …’ın sadece 27/11/2012 tarihli sözleşmeden doğan borçtan sorumlu olduğu, bilirkişi ek raporuna göre de …’ın takip tarihi itibariyle, borcunun 158.517 TL. olduğu anlaşıldığından, davacı bankanın davasının 158.517 TL. üzerinden (kısmen) kabulüne karar vermek gerektiği,
Davacı banka tarafından, davalı kefil …’a kat ihtarnamesi tebliğ edilememesine rağmen İİK.’nin 68/b maddesi gereğince tebligatın yapılmış sayılması gerektiği kabul edilerek, temerrüt belirlenmesi ve faiz hesabı yapılması istenilmiş ise de; Yargıtay 19. HD’nin “İİK’nun 68/b maddesi sadece sözleşmedeki asıl borçlu yönünden uygulanabilir, davalı kefil yönünden uygulanamaz.” şeklindeki ilamı gereği davacı bankanın aksi yöndeki iddialarının kabul edilmediği,
Davacı bankanın fer’i nitelikteki icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede de; Yargıtay 19. HD.nin yerleşik kararları gereği alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedildiği,
Birleşen davada davalı … da tazminat talebinde bulunmuş ise de; davanın reddedilen kısmı yönünden takip haksız olmakla birlikte, haksız olan kısım yönünden davacı bankanın kötü niyetli takip yaptığı ispat edilemediğinden şartları oluşmayan feri nitelikteki tazminat talebinin reddine karar verildiği….” gerekçesiyle;
1-Mahkememizin … E. sayılı asıl davası yönünden;
a)Davacılardan … ve …’in, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davalı bankaya karşı açmış oldukları 348.683,71 TL’lik menfi tespit davasının reddine,
b)Davacılardan … ve …’in, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı davalı bankaya karşı açmış oldukları 208.877,48 TL’lik menfi tespit davasının reddine,
c)Davacılardan …’in, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı davalı bankaya karşı açmış olduğu 400.000 TL’lik menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasının reddine,
d)Davacılardan …, …, … ve …’in, Konya…İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı davalı bankaya karşı açmış oldukları 558.062,48 TL’lik menfi tespit davasının reddine,
2-Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile;
a)Davalı …’ın Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın, asıl alacak 149.521,87 TL, takip tarihine kadar işlemiş faiz 6.865,55 TL, faizin BSMV’si 343,28 TL ve masraf 1.786,30 TL olmak üzere alacağın toplam 158.517 TL’lik kısmı yönünden iptali ile takibin alacağın toplam 158.517 TL’lik kısmı yönünden devamına, asıl alacak olan 149.521,87 TL’ye icra takip tarihinden itibaren %33 temerrüt faizi yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
b)Hükmedilen 158.517 TL’nin %20’si olan 31.703,40 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacı … ‘ye verilmesine,
c)Davalı …’ın davanın reddedilen kısmı yönünden feri nitelikteki tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.”
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme, takiplere konu borçların uygulamalara uygun olarak irdelemediğini, borca ilişkin hukuki sorunların değerlendirilmeyip ve sözleşmelere bağlı borçların tespit edilemediğini, dava dışı borçlu ve taraflar arasında yapılmış 6 adet kredi sözleşmesinin, 27.11.2012 tarihli 125.000,00 TL limitli sözleşmeye bağlı kefalet ipoteği, 08.11.2017 tarihli 400.000,00 TL limitli sözleşmeye bağlı munzam/teminat senedinin olduğunu, ayrıca alacaklı bankaca çekilmiş iki tanede hesap kat ihtarı ve ihtar sonrası yapılmış sözleşmelerin olduğunu, takibe konu olmamış 29.11.2018 ve 28.08.2019 tarihli sözleşmelerin kullanılmış kredilerle ödenip kapandığı rapor edilmiş olmasına ve davalının da rapora itiraz etmemiş olmasına rağmen verilmiş bu kararın kaldırılması gerektiğini, var olan sözleşme sonrası yapılan yeni sözleşme, eski sözleşmelerin fiilen sona ermesini sağladığını,
Yargıtay 11. HD. 2011/5684 E. 2012/13371 K. 14.09.2012 T. emsal kararının olduğunu, ek rapordan da anlaşılacağı üzere, banka ile yapılmış 28.08.2019 tarihli … kredi nolu sözleşme ile önceki tüm borçlar kapatılarak yeni borç oluşturulduğunu, ipoteğin kefil …’ın kefaletinin teminatı olarak verildiği davalı bankanın kabulünde olduğunu, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya müstenidatı bono’nun bedelsiz ve hükümsüz olduğunu, cevap dilekçesindeki, davacıların avalist oldukları savunmasının yasal ve hukuki dayanağının olmadığını, kefillerin sorumlulukları dışında yer alan dava dışı borçlu şirketin kredi kartı, çekten dolayı sorumluluk bedelinin deposu ve saire kalemlerin de kefillerin sorumluluğuna dahil edildiğini, kabul etmek anlamına gelmemek üzere birleşen davada; davanın tespit davası olup, iş bu nedenle harç ve vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanıp ve müvekkiller aleyhine hükmedilmesi yönünden de kararın tümden kaldırılması gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin asıl davada davalı, birleşen davada davacı …’ye tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı …’ın 27.11.2012 tarihli sözleşmede eşinin rızası olmakla birlikte diğer sözleşmelerde kefillik için eşin imzası bulunmadığı ve kefilliğin 27.11.2012 tarihli sözleşme dışındaki iki sözleşme için geçersiz olduğunun iddia edildiğini, borçluların imzalamış olduğu sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olup, tekrar kredi çekmek için yeni bir sözleşme imzalanmasına gerek kalmadığının kefiller açısından beyan edildiğini, ayrıca bu beyanları destekler nitelikte Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, davacı-karşı davalı borçlu … söz konusu adresten taşınmış olup bu durumu bankaya bildirmediğini, İİK 68/b maddesinin sadece dosya borçlularını değil kefilleri de kapsadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/7051 E. 2014/9250 K. 20/03/2013 tarihli kararının da aynı yönde olduğunu, ancak davacı-karşı davalı … bankayla imzaladığı 27.11.2012 tarihli kredi sözleşmesinde bildirmiş olduğu adresini değiştirdiği ve yeni adres bilgisini bildirmediğini, bu nedenle ihtarnamenin eski adresine gönderilmesi nedeniyle temerrüt tarihinin, davacı-karşı davalı …’ın eski adresine gönderilen ihtarnamenin iade edildiği 21.08.2020 tarihine eklenecek üç günlük süre ile birlikte 25.08.2020 olduğunu, bu sebeplerle davalı-karşı davalı borçlu … açısından kurulan hükmün kısmen hukuka aykırı olduğunu belirterek; ilk derece mahkemesinin birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararının reddolunan kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava menfi tespit, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı banka ile … arasında 27/12/2012, 17/07/2013, 29/11/2013 ve 08/11/2017 tarihli 4 adet genel kredi sözleşmesi düzenlendiği; 27/12/2012,17/07/2013 ve 29/11/2013 tarihli sözleşmelerde davacılar …, … ve …’ın; 08/11/2017 tarihli sözleşmede ise … ile …’ın müteselsil kefil olarak bulundukları, borcun ödenmemesi üzerine davalı banka ile davacılar arasında iki kez yapılandırma sözleşmesi imzalandığı, yapılandırılan borcun da ödenmemesi üzerine bankaca kat ihtarnamesi gönderildiği ve dava dışı şirket ile davacılar … ve …’e karşı Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından, …, … ve …’e karşı 2020/7218 Esas sayılı dosyalarından ilamsız takip yapıldığı; ayrıca dava dışı şirketin keşidecisi olduğu, davalıların avalist olarak imzaladıkları 08/11/2017 tanzim ve vade tarihli 750.000,00 TL’lik bonoya dayalı olarak dava dışı şirket ile tüm davacı borçlulara karşı Konya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı; bunun dışında davacı … ile …’e karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı (…ipotek borçlusu malik, …’den taşınmazı ipotekle yüklü olarak devralan yeni malik) anlaşılmış olup; menfi tespit davası takibe konu tüm dosyalardan davacıların borçlu olmadığının tespiti talepli olarak; itirazın iptali davası ise birleşen dosya davalısı …’ın, bankaca Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan ilamsız takibe itirazı üzerine açılmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz.”
Nispi harca tabi davalarda harcın ödeme zamanını düzenleyen aynı Kanun’un 28/a maddesi hükmüne göre ise, nisbi harçların 1/4’ünün peşin ödenmesi gerekir. Yine aynı Kanun’un 32. maddesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz.” denilmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2856 – 2016/12516 E.-K.; 2016/3037 – 2016/12470 E.-K.; 2015/14382 – 2016/6034 E.-K. sayılı kararları)
Menfi tespit davaları nispi harca tabidir. Harç hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece resen dikkate alınması gerektiği gibi istinaf incelenmesinde de resen dikkate alınır. Somut olayda asıl davada davacılar hakkında birden fazla icra takibi bulunmakta olup, davalı bankanın her borçlu hakkında farklı miktar alacaklar nedeniyle takipte bulunduğu, … dışındaki davacıların dava açılırken yatırması gerekli nisbi harçları yatırmadıkları anlaşılmıştır. Mahkemece harçları yatırmayan davacılara eksik harcın tamamlanması için süre verilmesi, eksik harç yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. Maddeleri gereğince işlem yapılması gerekirken işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle kamu düzenine aykırılık nedeniyle re’sen tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırlmasına, eksiklikler giderilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların asıl ve birleşen dosyaya yönelik istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davacılarına ayrı ayrı iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı-birleşen dosya davalısı … tarafından yatırılan 2.708,00 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç