Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/449 E. 2023/1256 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
YAZIM TARİHİ : 02/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında …tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 2011 yılından beridir …’nin ortağı olduğunu, 2017 yılında davalının da şirket ortağı olduğunu ancak, daha sonra ortaklığın sona erdirildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya bono tanzim edilerek teslim edildiğini, davalı tarafından bonoların takibe konulduğunu, takibe konu olan senedin borç senedi olmayıp teminat senedi olduğunu, taraflar arasında ayrılma sözleşmesi haricinde herhangi bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin Konya … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile takibe konu bonodan kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali ile bononun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili tarafından başlatılan takibin kambiyo senedine dayandığını, davacı tarafın senetteki imzayı inkar etmediğini, senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, bu nedenle senetle aynı kuvvette bir belge ve delil ile iddiasını ispat etmesi gerektiğini, senede karşı iddianın ispatının yine senet ile olacağını, davada tanık dinlenemeyeceğini, davaya konu senedin 25/02/2020 tarihli protokol kapsamında verilmiş bir senet olmadığını, teminat senedi olarak verdiğini iddia eden davacı tarafın yazılı bir belge ibraz etmediğinden davanın reddi gerektiğini, takip kambiyo senedine dayalı olduğundan ticari defterlere işlenme şartının aranmayacağını, ticari defterlere kambiyo senedinin işlenmemiş olmasının senedi hükümden düşürmeyeceğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 25/02/2020 keşide, 20/08/2021 vade tarihli 1.000.000,00 TL bedelli bononun taraflar arasında düzenlenen 25/02/2020 tarihli ortaklıktan ayrılma sözleşmesinden sonra …’nin…ve … şirketlerine borcu nedeniyle davacı tarafından davalıya teminat olarak verildiği, müvekkilinin ilgili şirketlere olan borcunu ödemesi sebebiyle teminat senedinin bedelsiz ve konusuz kaldığı ileri sürülerek, davacının bu teminat senedinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve bononun davacıya iadesi talep edilmiş olup; HMK’nun 190. ve MK’nun 6. maddeleri gereğince davada ispat yükü davacı taraftadır. Takibe ve davaya konu bononun metninde senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi, davacının dayandığı ortaklıktan ayrılma sözleşmesinde de bu bonoya ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bononun teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılmadığı hallerde teminat senedi iddialarının davacı tarafça yazılı belge ile ispatı zorunludur. Davalı vekilince HMK 200/2. maddesi gereğince tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinden, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa yemin delilini hatırlatmak gerekmiştir. Davacı tarafça bu hususta yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafından davalıya yöneltilen yemin davalı asıl tarafından usulüne uygun olarak eda edildiğinden, davacının davaya konu bononun teminat senedi olduğuna yönelik iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılarak, davanın reddine ve davalı tarafın şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece, yargılama esnasında ticari defterlerin incelenmesi ve bilirkişi raporu alınması taleplerinin reddedildiğini, sadece karşı tarafın yemin beyanlarına itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davaya konu bononun teminat bonosu olduğunun yazılı belge ile ispatı mümkünken yalnızca yemin deliline dayanılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bononun teminat olarak düzenlendiğini, ispat için yemin delilinin yeterli olmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, takip ve dava konusu senedin teminat senedi olduğu, davalıya senetten kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığı iddia edilmiş, davalı tarafça senedin teminat senedi olduğuna yönelik iddianın kabul edilmediği ve davacının bu iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği savunulmuştur.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, davacının dava konusu senedin taraflar arasında akdedilen sözleşme ve hisse devir işlemi sırasında teminat olarak verildiği iddiasının yazılı delille ispat edilemediği, davacının yemin deliline de dayandığı, davalıya yemin teklif ettiği ve davalının da yemini eda ettiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı ve bu itibarla, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6- Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince, taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 31/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T