Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/337 E. 2023/1342 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
YAZIM TARİHİ : 09/06/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafın … ve … ilçelerinde bulundurduğunu bildirdikleri şubeleri için … isimli programı davacı şirketten satın aldıklarını, program bedeli, kurulum, server ve eğitim/ destek hizmeti de dahil olmak üzere tüm işlemlerin yerine getirilmesine rağmen davalı çalışanları programı kullanamadığı için bedelini ödemekten kaçındıklarını, bunun üzerine faturaya dayalı Konya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin kambiyo takibi olmadığını, davalının programı olmadığını söylemesine rağmen satıma konu firma genel müdürlüğü nezdinde lisans programı bulunduğunu, davacı şirket tarafından kesilen faturaların Maliye nezdinde BA- BS formları olarak karşılık gördüğünü ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili, dava konusu fatura ve sözleşmede Seydişehir Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, hizmet sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığını, davaya Tüketici Mahkemesinin bakması gerektiğini, davacının fatura borcu oluşturmaya çalıştığını, verdiği mal ve hizmetin ayıplı olduğunu, sözleşmeye konu hizmet bedelinin 17.700,00 TL olduğunu fakat bu bedel haricinde başkaca faturalar kesildiğini, 17.700,00 TL dışında neye ilişkin hizmet verdikleri ve fatura düzenlediklerinin anlaşılamadığını, alacağın likit alacak olmadığını, sözleşmedeki gibi 1 yıllık eğitim destek hizmeti almadıklarını, davalının böyle bir hizmet ve program almaya rızasının olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafın … ve … ilçelerinde bulunan şubeleri için … isimli programın satıldığı, program bedeli, kurulum, server ve eğitim/ destek hizmeti de dahil olmak üzere tüm işlemlerin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafça bedelin ödenmemesi nedeniyle Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile takip yapıldığı, yapılan takibe itiraz üzerine davacı tarafça mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, mahkememizce davalı tarafa tanınan süre içerisinde ticari defterlerinin incelenmek için sunulmadığı, davacı tarafın ticari defterlerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemede; davacı şirketin davalı …’den 23.224,76 TL alacaklı olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, her ne kadar davalı vekilince sözleşmede ‘Ödeme sipariş anında peşin olarak yapılacaktır’ hükmüne atfen davanın reddini istemiş ise de, sözleşmeye karşılık gelen ücretin miktarı dikkate alındığında davalının yapılan ödemeyi ispat zorunluluğunun kendinde olmasına rağmen yapılan ödemeyi ispatlayamadığı, açıklanan nedenler ile davacının ticari defterlerinin kendi lehine ve aleyhine delil olarak kabul edileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.224,76 TL üzerinden devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranındaki 4.644,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacının müvekkiline fatura borcu doğurmaya çalışsa da vermiş olduğu mal ve hizmetin ayıplı olması bir yana haksız ve mesnetsiz olarak fazlaca alacak kalemi eklendiğini, sözleşmeyi yetkisiz kişi ve kişilerle yapan tacirin dosyaya bir takım deliller eklediğini, 16/10/2017 tarihli sözleşmede %18 KDV dahil edilerek sözleşmeye konu hizmet bedelinin (15.000,00 TL + KDV) toplam 17.700,00 TL olduğunu ve bu bedel içinde sözleşme kapsamındaki tüm hizmetlerin ayrı ayrı sayıldığını, ekstra bir hizmet bedeli yansıtılmadan paket program fiyatına 90 günlük hizmet bedeli, eğitim ve destek organizasyon hizmetlerinin ücretsiz olarak verileceğinin sözleşmede belirtildiğini ancak, takip çıkışına bakıldığında 511281 seri nolu, 19/10/2017 tarihli, 4.880,48 TL ve 511352 seri nolu, 06/11/2017 tarihli, 644,28 TL’lik başkaca faturaların girildiğinin görüleceğini, 12 aylık hizmet bedeli olarak toplam paket program miktarı olan 17.700,00 TL’nin dışında hangi hizmet için neye ilişkin fatura düzenlendiğinin anlaşılamadığını, hizmetin ayıplı olduğunu, alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, davalı vekilinin 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde kanun yoluna başvurmaktan feragat yetkisinin bulunduğu ve dosyanın henüz karara bağlanmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 349/2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 400,00 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 220,10 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/06/2023 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T