Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/33 E. 2022/658 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 07/12/2021
NUMARASI : … Esas
ASIL DOSYADA
İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …-

DAVALILAR : 1- … – T.C Kimlik No:…
2- … – T.C Kimlik No:…
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

BİRLEŞEN KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI
İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …-

DAVALI : … – T.C Kimlik No:…
VEKİLİ : Av. … –

BİRLEŞEN KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI : … – T.C Kimlik No:…
VEKİLİ : Av. …-

DAVALI : … – T.C Kimlik No:…
VEKİLİ : Av. … –
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Asıl dosya ve birleşen dosyalarda birleşen dosya davacıları tarafından, davalılar-birleşen dosya davalıları aleyhine açılan davalarda asıl dosyada verilen 07/12/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacı …’nin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin davalıların dayısı olduğunu, tarafların babası/dedesi olan dava dışı …, hiçbir ihtiyacı ve gerekliliği olmamasına rağmen şu an milyonlarca liralık suni/göstermelik borç altına girdiğini, tüm taşınmazlarını davalılara ve onların yakınlarına satış göstererek muvazaalı bir şekilde ve ehliyetsiz bir şekilde ve ahlaka aykırı olarak ve hile ile devretmiş göründüğünü, 6098 sayılı TBK nun 27. maddesindeki sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü nedenlerinden olan ahlaka aykırılık iddialarının incelenmesi gerektiğini, sonrasında ise 6098 sayılı TBK nun 19. maddesindeki muvazaa iddialarının incelenmesi gerektiğini, ahlaka aykırılıktan sonra gerekirse 6098 sayılı TBK nun 36. maddesindeki irade bozukluklarından olan hile/aldatma iddialarının incelenmesi gerektiğini, 6100 sayılı HMK nun 389/1. fıkrasında; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, ihtiyati tedbir davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki koruma olduğunu, dava, şirket paylarının aynına ilişkin olup, tedbire konu şirket payları ile uyuşmazlık konusu payların aynı paylar olduğunu, dolayısıyla dava konusu şirket paylarının şu aşamada davalılar adına kayıt ve tescilli olduğunu, dava konusu şirket paylarının devri halinde iyiniyetli üçüncü kişilerin hakları olumsuz etkilenecek, ayrıca yeni dava ve sorumluluklar ortaya çıkacağını, işbu sebeple tarafların sıfatı, uyuşmazlığın niteliği, maddi kanıtların yoğunluğu gecikmesinde ve ilerde telafisi imkânsız sonuçlar doğmaması adına şirket paylarının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve şirket kayıt kayıtlarına, ticaret sicili kayıtlarına ve davalılara ‘davalıdır’ şerhinin konulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 04/06/2021 tarihli ara kararı ile “….dava konusu şirket paylarının devir ve temlikinin önlenmesi ile ilgili ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile HMK nun 389–399. maddeleri gereğince takdiren teminatsız olarak Konya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı ….’deki …’a ait 792 adet payın ve …’a ait 528 adet payın olmak üzere davalılara ait toplam 1320 adet payın üçüncü kişilere gerek rızaen gerekse cebren devir ve temliklerinin tedbiren önlenmesine…” karar verildiği görülmüştür.
Davacı … vekili 29/11/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu şirket hisselerinin devrinin önlenmesi yönündeki tedbir kararının yetersiz kaldığını, mahkemeniz dosyasında verilecek karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere tedbir kararı verilerek, ….’ye ortak gözüken davalıların paylarından kaynaklanan hak ve yetkilerinin tedbiren askıya alınmasını, bu payları temsile yetkili kayyım atanmasını ve ayrıca şirketin yönetim kurulu başkanı ve başkan vekili olan davalıların bu görevlerinin askıya alınarak yöneticilik yapmak üzere ayrı bir kayyım atanmasını, bu kararların Ticaret Siciline tescil ve ilanını talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili 02/12/2021 tarihli beyan dilekçelerinde özetle; davacılar vekilinin tedbir taleplerinin duruşmada değerlendirilerek reddine karar verilmesini, taleplerinin hukuken ve usulen kabul edilemez olup davanın konusu da olmadığını, iş bu kayyım atanmasına yönelik taleplerinin dava dilekçesindeki talepleri olmayıp iddia ve savunmalarını genişletmeye yönelik olduğunu, şirketin başkan ve vekili olan müvekkillerinin eğitimli ve liyakatli kişiler olup şirketin en iyi şekilde yönetildiğini beyanla davacı tarafın tedbir kararı verilerek kayyım atanması taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Ana dava, dava dışı şirkete ait hisselerin devri işleminin, geçersiz/ batıl olması sebebiyle iptaline, birleşen davalar ise davacılara hariçten yapıldığı ileri sürülen hisse devri işleminin tespiti ve tescili ya da devredilmiş hisse bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, eldeki davalarda, davalı taraflara şirket yöneticisi olmaları ve şirketin yönetim şeklinden dolayı bir husumet yöneltilmemiştir. HMK’nun 389. maddesinin açık hükmü gereğince ihtiyati tedbir sadece dava konusu şey hakkında verilebilir. Dava taraflarının dava dışı şirketteki hisse oranlarının değişip değişmeyeceği yargılama sonucunda anlaşılacak olup, davanın kabulü halinde hisse çoğunluğunun ele geçirilecek olmasından sebeple şirket yönetimine ilişkin bu aşamada tedbir kararı verilmesinin hak ve menfaat dengesine uygun düşmeyeceği kanısına varılmıştır. Zira, dava sonunda hükümle ulaşılabilecek sonuca tedbirle ulaşacak şekilde karar verilemez. Öte yandan ana dava ve birleşen davalarda dava konusu şirket hisselerinin devrinin önlenmesine yönelik iş bu talep öncesinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup; dava konusu şirket hisselerinin yönetilmesi veya temsil edilmesi amacıyla kayyım atanması talebinde yaklaşık ispat koşulu sağlanmamıştır. Açıklanan nedenlerle her iki tedbir talebinin reddi gerektiği….” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; …. (Yeni ünvanı ….)’nin 2400 adet payından, 240 adedi davalı …’ye, 792 adedi davalı …’a, 528 adedi davalı …’a, 480 adedi davacı …’ye, 216 adedi dava dışı …’ye, 120 adedi dava dışı …’ye ve 24 adedi de dava dışı …’ye ait olduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kök dava dosyasındaki (birleşen davalar hariç) davanın kabulü halinde davalılar … ve …’ın ortak sıfatları kalmayacağını, hem … esastaki hem de birleşen davaların (kök ve birleşen davaların) kabulleri halinde ise hem davalılar … ve …’ın hem de davalı …’nin ortak sıfatları kalmayacağını, ayrıca yöneticiliklerinin hukuken yıkılmış olacağını, tüm davaların kabulü halinde şu an çoğunluk olan …, … ve … ortaklık sıfatlarını (yönetici olanlar doğal olarak yöneticiliklerini) kaybedeceğini, müvekkillerinin ve arkadaşlarının çoğunluğunun sahibi olacaklarını, hatta azınlık olarak kalan … bile kendisini azınlık olarak hissetmeyecek ve şirkete hak ve adalet geleceğini, davalara konu payların tamamının toplamı … olduğunu, mevcut payların da eklenmesi ile şirketin ortaklık yapısı ve dolayısıyla yönetim vs. yapısının kökten değişeceğini, yerel mahkeme kararında şirketler hukukunun genel ilkeleri ve şirketlerin nasıl işlediği hususlarının gözden kaçırıldığını, kararda yalın olarak HMK’ndaki genel hükümlere göre bir değerlendirme yapıldığını, bu değerlendirmenin dosyadaki iddialara ve tarafların hak ve menfaatlerine uygun olmadığını, iddialarının yaklaşık ispat derecesini geçecek boyutta olduğunu, kaldı ki davalı …’nin vesayete muhtaç olduğu iddialarının kararda hiç nazara alınmadığını, tüm bu nedenlerle 07.12.2021 tarihli ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Madde 120: (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Harçlar Kanunu
Madde 2: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir.
Madde 15: Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.

Madde 27: (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir.
Madde 32: Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.
Davacı tarafça ihtiyati tedbir talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken ihtiyati tedbir karar ve ilam harcının ödenmediği anlaşılmıştır.
Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden dairemizce resen inceleme konusu yapılmıştır.
İhtiyati tedbir talebinin incelenmesi Harçlar Kanunu 2 ve 27. maddeleri gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır. Somut olayda asıl dosya olan Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacının 29/11/2021 tarihli dilekçesine istinaden tedbir talebinin reddedildiği, davacının talepte bulunduğu tarihte geçerli olan 97,70 TL ihtiyati tedbir karar ve ilam harcını yatırmadığı, daha önce yatırılan tedbir harçlarına ilişkin asıl ve birleşen dosyalarda tedbir kararlarının verildiği, yatırılan harçların bunlara yönelik olduğu halde ilk derece mahkemesinin bu hususu gözardı ederek talebi esastan inceleyip karar verdiği anlaşıldığından; ara kararına yönelik diğer istinaf sebepleri esastan incelenmeksizin ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı …’nin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2021 tarih … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacının istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacı …’nin ihtiyati tedbir talebinin USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 133,00 TL harçtan peşin alınan ve istinaf talebinin kabul edilmesi nedeniyle davacı tarafa iadesi gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 73,70 TL karar ve ilam harcının davacı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

A.G