Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/309 E. 2022/582 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2022 – 05/01/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- … (T.C. Kimlik No: …)
2- … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Davacılar tarafından, davalı aleyhine Koya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 05/01/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı, davacılar tarafından ara kararın hüküm kısmında ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf yolu açık olarak karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece aynı kararın 14/01/2022 tarihinde tekrar kurulduğu, davacıların bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri murisi …. tarafından müvekkillerinin dava dışı kardeşi …’ya verilen vekaletnamenin geçersizliğini ve verilen vekaletnameye istinaden davalıya verilen bononun iptali ile bonoya ilişkin takibin ferileri ile iptalini talep etmiş, Konya …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasına istinaden yapılan takibin teminatsız olarak durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise teminatlı bir şekilde durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 03/12/2021 tarihli tedbir talebi dilekçesinde özetle; davalı … ve vekil …. hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını İlgili suç duyurusunun neticesinde Konya .. Ağır Ceza Mahkemesi … E. yargılama başladığını, yapılan yargılama neticesinde davalıya ve davalı ile birlikte hareket eden …’ya resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı ceza verildiğini, ilgili dosya kapsamında alınan kriminal raporunda bono metninde yer alan imzanın murise ait olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın alacaklı olduğu icra takibinin teminatsız bir şekilde durdurulması gerektiğini, aksi durumda müvekkillerinin telafisi güç zararları meydan geleceğini, ihtiyati tedbir kararının içeriğinin değiştirilmesini talep ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Netice itibariyle yukarıdaki açıklamalar ve davacı vekilinin 03/12/2021 tarihli dilekçesindeki talebe ilişkin olarak mahkememizce daha önce bu konuda karar verildiğinden ceza dosyasının neticesinin beklenilmesine karar verilmiş olması (kesinleşmemiş olması) takibe dayanak bononun vekaleten düzenlenmiş olması-dayanak vekaletnamenin sıhhati açısından yargılamanın devam ediyor olması, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre tedbir konusunda daha önce mahkememizce karar verilmiş olduğundan, dosyada mevcut delil durumu ve gelinen aşama itibariyle karar verilmesine yer olmadığına dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre yasa yolu açık olmak üzere ….Davacı vekilinin 07/01/2022 tarihli dilekçesindeki talebe ilişkin olarak mahkememizce daha önce karar verildiğinden yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları bir çok hususun davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde soyut iddialardan ibaret olduğu belirtilmiş ise de Konya .. Ağır ceza mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde verilen kararın iddialarını ispat eder nitelikte olduğunu, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasına ilişkin ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının içeriğinin değiştirilerek “icra takibini teminatsız bir şekilde tamamen durdurulması” yönünde karar verilmesi gerektiğini istinaf ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/1 maddesinde, davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğunu hüküm altına almıştır.
İhtiyati tedbir talebinin incelenmesi, Harçlar Kanunu 2 ve 27. Maddeleri ve HMK 120. maddesi gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır. Dayanağını Anayasanın 73. Maddesinden alan 492 sayılı Harçlar Kanunun 27. Maddesinde maktu harçların ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödeneceği, 32. Maddesinde ise harç ödenmedikçe müteakip işlerin yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. HMK da 120. Maddesinde bu zorunlu lüzumu tekrarlamıştır.
“Harç, devletin yüklenmiş olduğu görevleri yerine getirebilmek için anayasal sınırlar içinde egemenlik yetkisine dayanarak değerlendirdiği çeşitli kaynaklardan elde etmiş olduğu vergi ve resim gibi bir çeşit kamu geliridir. Ayrıca harç, bireylerin özel menfaatlerine ilişkin olarak, kamu hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında bu hizmetlerin maliyetlerine katılmaları amacıyla zor unsuruna dayanılarak alınan mali yükümlülüktür. Bu nedenle, yargılama sürecinde, yasayla harca tabi kılınmış bir hizmetten yararlanmak isteyen ilgili (davalı veya davacı), genel kurallar uyarınca harcını ödeyerek bu hizmetten yararlanabilir. Dava açan veya yargılama sırasında harca tabi bir işlemin yapılmasını isteyen tarafın, harç ödemeden devam eden işlemlerin yapılmasını isteyerek bireysel bir menfaat elde etmesi, harçların konuluş amacına aykırılık oluşturur.
Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağını belirten kural, bireylerin özel menfaatleriyle ilgili olarak yargı hizmetinden yararlanmalarını, bu hizmetin karşılığı olan harcın ödenmesi koşuluna bağladığından, hak arama özgürlüğünü sınırlandıran bir nitelik taşımamaktadır. Anayasa Mahkemesinin 2009/27 Esas 2010/9 Karar 14/01/2010 tarihli kararı “
“Kamu yararı ve kamu düzeni düşüncesiyle konulmuş hukuk kurallarına aykırılık durumları bölge adliye mahkemesi tarafından resen inceleme konusu yapılmalı, HMK’nın 355. maddesinde belirtilen kamu düzeni kavramı, sadece usul hukuku kurallarına aykırılık olarak anlaşılmamalıdır. Bu aykırılıklar “medeni usul hukukunda kamu düzenine ilişkin haller” ve “maddi hukukta kamu düzenine ilişkin haller” olmak üzere ikiye ayrılabilir. Medeni usul hukuku bakımından usul kurallarının kamu düzeniyle yakından ilgili olması nedeniyle HMK’da düzenlenen kuralların bir çoğunun ihlalinin bölge adliye mahkemelerince resen dikkate alınacağı söylenebilir. Davanın yürütülmesi ve yargı örgütü ile ilgili kuralları kamu düzeni kavramı sınırları içerisinde kaldığı ifade edilebilir. Yargılama hukukuna hakim olan şekilcilik, hukuki güvenliğin sağlanmasında büyük rol oynamakta olup sadece yargı organlarını değil, davanın taraflarını ve hatta davanın tarafı olmayan üçüncü şahısları da bağlar. Zira medeni usul hukuku, emredici kurallardan oluşan şekli bir hukuk dalı olup, yargılama yetki ve usulünün tarafların tercihine bırakılmasından söz edilemez.” (Şule Güneş yüksek lisans tezi)
Davacılar tarafından dava dilekçesi ile teminatsız veya uygun teminat karşılığında tedbir talebinde bulunulduğu, mahkemece 22/04/2019 tarihinde davacıların tedbir talebinin teminatlı olarak kabulüne karar verildiği, davacılar tarafından 03/12/2021 tarihli dilekçe ile mahkemece ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesine ilişkin talepte bulunulduğu ancak mahkemece davacıların kabul edilen tedbir kararına itiraz hakkının bulunmadığından davacıların vermiş olduğu dilekçenin ikinci tedbir talebi olarak değerlendirileceği, davacılar tarafından ikinci kez talep edilen ihtiyati tedbir talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin, 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken ihtiyati tedbir karar harcının ödenmediği dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolle sabit olduğundan, davacıların istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacıların İstinaf talebinin KABULÜ ile; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2022-05/01/2022 tarih …. Esas Karar sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davacıların ihtiyati tedbir talebinin USULDEN REDDİNE;
2- Alınması gereken 133,00 TL karar ve ilam harcından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan ve istinaf edene iadesi gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 52,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.