Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/301 E. 2022/900 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR
İSTİNAF EDEN : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

2- … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
YAZIM TARİHİ : 30/05/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, dava dışı müvekkili kurum sigortalısının mirasçılarına müvekkili kurum tarafından ödeme yapıldığını, sigortalının ihyası talep edilen ….’nin çalışanı olduğunu, müvekkili tarafından işverenden kurum alacaklarının tahsili amacıyla Konya … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, işbu davanın istinaf aşamasında olduğunu, ihyası istenen şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine müvekkiline şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, ….’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Müdürlüğü, dava konusu şirketin tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararıyla terkin edildiğini, davanın TTK’nın 547. madde şartlarını taşıyorsa şirketin ek tasfiyesine karar verme konusunda takdirin mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin yasal hasım konumunda olduğundan davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden de sorumlu olmadığını savunmuştur.
Davalı … vekili, dava konusu ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararıyla terkin edildiğini, şirketin ek tasfiyesinin TTK’nun 547.maddesinde düzenlendiğini, şirketin ek tasfiye yoluna gidebilmek için öncelikle kanunla belirtilen kurallara göre tasfiyenin yapılmış ve kapatılmış olması gerektiğini, rücuen tazminat davasının halen derdest olduğunu, davacının iddia ettiği rücu alacağının varlının halen kesin olmayıp şirketin ek tasfiyesi için gereken şartların gerçekleşmediğini, ihyası istenen şirketin tasfiye memuru olan müvekkilinin herhangi bir kusurlu hareketiyle işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, dava dışı kazazede …’ın 13.09.2014 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat ettiğini, davacı kurum sigortalısı …’ın mirasçılarına davacı kurum tarafından 86.425,65 TL peşin değerli sermaye bağlandığını, 3.214,14 TL ölüm gideri ve mirasçı dava dışı …’a 1.740,31 TL evlenme yardımı altında fiili ödeme yapıldığını, kazazede …’ın ihyası istenen …’e ait işyerinin çalışanı olduğunu, sıva işlerini yaparken maruz kaldığı kaza sonucu vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde …’in kusuru olduğunu, davacı kurumca işverenden kurum alacaklarının tahsili amacıyla Konya …İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 16.11.2016 tarihinde rücuen tazminat davası açıldığını, … Esas … Karar sayılı 06/02/2018 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiğini, işbu davanın istinaf aşamasında olduğunu, ihyası istenen …’in 05.07.2018 tarihli 9614 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden 01.06.2018 yılında Genel Kurul Kararı ile terkin edildiğini ve Ticaret Sicilinden silindiğinin ilan edildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 21.04.2021 tarihli duruşmasında taraflarına ticaret sicilinden terkin edilen … için iş bu davanın açılması için mehil verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın devam edebilmesi için müvekkili kurumun hukuki yararı bulunduğundan bahisle; Terkin olunan … sicil numaralı …’nin ihya edilerek ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, 6102 sayılı TTK’nun 547.maddesinde; “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde, TTK’ nun 636. maddesinde; “(1)Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a)Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle. b)Genel kurul kararı ile. c)İflasın açılması ile. d)Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. (2)Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. (3)Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4)Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5)sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde, TTK’ nun 643. maddesinde;”(1)Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır:” şeklinde, TTK’nun 644. maddesinde;”(1)Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır. A)Belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığına ilişkin 549 uncu; sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi hakkında 550 nci; değer biçilmesinde yolsuzluğa dair 551 inci; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü; denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561 inci maddeler. b)(Değişik: 26/6/2012-6335/32 md.) Feshe ilişkin 353 üncü madde, şirkete karşı borçlanma yasağına ilişkin 358 inci madde, müdürlerin yakınlarının şirkete borçlanmasına ilişkin 395 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi hükümleri, kâr payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrası. C)Yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki 391 inci ve müdürlerin bilgi alma haklarına kıyas yolu ile uygulanmak üzere 392 nci madde. d)Limited şirketlere de uygulanan 549 ilâ 551 inci maddelerine aykırı hareket edenler, 562 nci maddenin sekizinci ilâ onuncu fıkralarında öngörülen cezalarla cezalandırılırlar.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 01.06.2021 tarihli yazısında; Dava dışı … Limited Şirketi’nin 25.06.2018 tescil tarihinde terkin olduğu ve kaydının silindiğinin bildirildiği, davacı kurum tarafından dava dışı … Gıda İhtiyaç Maddeleri İnşaat Ticaret Limited Şirketi ve … Tic. Ltd. Şti. aleyhine Konya ….İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile rüc’uen tazminat davası açıldığı, 06.02.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, dava dosyasının istinaf aşamasında olduğu ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 03.02.2021 tarihli duruşmasında; Davacı kurum vekiline ticaret siciline terkin edilen dava dışı … Maddeleri İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin ihya edilmesi için dava açılması için mehil verildiği, davacı kurumun dava dışı … Maddeleri İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu, davalı … müdürlüğünün taraf sıfatının kanundan kaynaklandığı, dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla davanın kabulüne…” dair, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı iken 25/06/2018 tarihinde terkin edilmiş olan “Tasfiye Halinde … İnşaat Ticaret Limited Şirketi”nin 6102 TTK.nun 547/1 maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılıncaya kadar ihyası ile Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, davacının hukuki menfaati olduğu yönündeki talebini dayandırdığı rücuen tazminat davasının halen derdest olduğunu, TTK’nın 547. maddesinde belirtilen ek tasfiyeyi zorunlu kılan şartların gerçekleşmediğini, tasfiyenin hukuka uygun yapıldığını ve şirket yararına açılmış bir dava bulunmadığını, davacının davanın kabulüne karar verilmesi halinde şirketle ilgili gerekli işlemlerin yapılması için yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak görevlendirilmesi ve bu kişilerin tescil ve ilan edilmesini talep ettiğini, davacının ek tasfiye talebinin haksız olmakla beraber müvekkilinin tasfiye memurluğu işini yerine getirirken herhangi bir usule ve yasaya aykırı işlemde bulunmadığını, şirket yetkililerinin bu konuda tasfiye memuru olarak herhangi bir muvafakatlerinin alınmadığını, müvekkilinin tasfiye memuru olarak yer almak istemediğini, şirketin tasfiye haline gelmesinde şirket yetkililerin kusurunun bulunmadığını, yargılama giderleri, harçlar ve vekalet ücretinden müvekkilinin de sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda davacının, … İnş. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açmış olduğu davada şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden kaydının silinmiş olması nedeniyle yargılamayı devam ettirebilmek için işbu ihya davasını açtığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde, tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı Kanunun 636- 644 maddeleri arasında limited şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde, ihyası talep edilen şirketin tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararı ile 25.6.2018 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Bu durum karşısında, somut olayda, şirketin tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de davacının, ihyası istenen şirket hakkında rücuen tazminat davası açtığı, tasfiye memurlarının bu iş kazasından haberdar olmamasının kabul edilemeyeceği, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, tasfiye memurlarının işbu davanın neticesini bekleyip, davacının alacağı için gerekli payı ayırmadan tasfiye işlemlerini sonuçlandırarak şirketi sicilden terkin ettirdikleri için davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarında ve ayrıca, her ne kadar davalı vekili tarafından mahkemece tasfiye memuru olarak atanması da istinaf edilmiş ise de, cevap dilekçesinde talebin kabulü halinde yeni kişilerin tasfiye memuru olarak atanmasının zorunlu olmadığı zira, kendisinin tasfiye memurluğu görevini layıkıyla yaptığının beyan edildiğinin de anlaşılmış olması karşısında bu yöne ilişkin istinaf isteminin de yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T