Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/233 E. 2023/1335 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : A…
VEKİLLERİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin … nolu …’de aboneliğinin bulunduğunu, söz konusu aboneliğe ilişkin … tarafından 26/09/2019 tarihli 126.764,50 TL bedelli fatura düzenlendiğini, düzenlenen faturada 62767 m³ tüketim yazıldığını, ancak faturada hata olduğunu, faturadaki bedelin ve tüketim miktarının fahiş bir rakam olduğunu, konuyla alakalı ilgili kuruma başvuruda bulunulduğunu fakat herhangi bir sonuç alınamadığını, bu sebeple müvekkilinin faturayı ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığını, arabuluculuk süresinde de …’yle anlaşılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra ıslahla taleplerini 120.792,67 TL’ye çıkarmıştır.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Ticaret Mahkemesine açıldığını, ancak davacının bir tüketici olduğunu, davaya konu faturanın tek bir fatura olduğunu, fatura borcunun bölünebilir ve kısmı tahsil edilebilir durumda olmadığını, 1.000 TL üzerinden kısmı olarak açılamayacağını, davacıya ait … nolu işyeri aboneliğinde abonenin aylık ortalama kullanımları 2000-3000 m³ civarlarında iken sayaçta değişik nedenlerle meydana gelen arıza nedeniyle kullanım miktarları düşerek 25/09/2017-28/05/2019 tarihleri arasında sağlıklı bir ölçüm yapılmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine davacıya ait işyerinde yapılan tespitler sayacın kulanılmasına rağmen çalışmadığı görülerek 30/05/2019 tarihinde sayacın çalışamaz olarak değiştirildiğini, yeni sayacın değişim tarihi olan 30/05/2019 ile 27/08/2019 tarihleri arasındaki kullanımına göre … Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre 25/09/2017-30/05/2019 tarihleri arası için 59.775 m³ ek tahakkuk yapıldığını, yapılan tahakkukun yasal mevzuata uygun olduğunu beyan ederek davacının davasının usulden ve esas yönüyle reddine, alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Dava, alacak isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; davacıya ait 502049 numaralı atık su aboneliğine ilişkin sayacın 25/09/2017-28/05/2019 tarihleri arasındaki dönemde arızalı olup olmadığı, bu döneme ilişkin olarak kıyas tüketimi hesabının yapılmasının gerekip gerekmediği, gerekir ise bu döneme ilişkin olarak davacıdan tahsil edilmesi gereken tutarın ne kadar olduğu, bu tutar dikkate alındığında davacıdan fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise bu tutarın davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
… Tarifeler Yönetmeliği’nin 58/11. Maddesine göre; Dönem arasında sayacın çalışmadığı veya kısmen çalıştığı hallerde, abonenin aynı dönemlere ait geçmiş su ve atıksu tüketimleri veya yeni takılan sayacın tüketimi esas alınır. Böyle bir bilgi yok ise, söz konusu aboneliğin özellikleri ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen kişi başına günlük tüketim miktarları dikkate alınarak, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 03/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile, ihtilaf konusu faturanın 62.767 m³ karşılığı 126.764,50 TL olduğu, bu kullanımın 2.992 m³’lük kısmının fatura dönemine ait olduğu, çekişme konusunun bu faturanın 59.775 m³’lük kısmın ve dolayısıyla 120.721,59 TL’lik kısmının olduğu, davacının Ocak 2016-Ocak2020 dönemi arası aylık ortalama atık su tahakkukunun 2.973,32 m³ olduğu, 25/09/2017-28/05/2019 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ortalama atık su üretim tutarının 79,95 m³ olduğu, davacının aylık ortalama 2.973,32 m³ tutarında atık su ürettiğinin kabul edilmesi halinde ihtilaflı dönem kullanımının 62.439,72 m³ olması gerektiği, bu tutardan tahakkuk eden 1.679 m³ tutarındaki tüketimin mahsup edilmesi sonucunda tahakkuk etmesi gereken atık su üretiminin toplam 60.760,72 m³ olduğu, bu tutarın kabul edilmesi halinde davacının borcunun 110.244,25 TL olduğu, ancak … tarafından atık su kullanım tutarının 59.775 m³ olarak kabul edildiği, bu tutarın doğru kabul edilmesi halinde ise davacının borcunun 108.455,76 TL olacağı ve … tarafından fazla tahsil edilen tutarın 12.265,83 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça sayacın arızalı olmadığı doğru ölçüm yaptığı belirtilen dönemde su sarfiyatı yapılmadığı iddia edilmiş ise de; ihtilaflı dönem öncesi ve sonrasındaki atık su kullanım tutarları ile davacının diğer aboneliklerinde ihtilaflı dönemde herhangi bir artışın bulunmayışı birlikte değerlendirildiğinde davacının bu iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu 126.764,50 TL bedelli faturanın 6.042,91 TL’lik kısmının fatura dönemine ait kullanıma, 120.721,59 TL’lik kısmının ise kıyas hesabına ilişkin olduğu, davacıya ait 502049 numaralı atık su aboneliğine ilişkin sayacın 25/09/2017-28/05/2019 tarihleri arası dönemde arızalı olduğu, doğru ölçüm yapmadığı, bu zaman aralığına ilişkin olarak yapılan kıyas hesabı neticesinde davacının ödemesi gereken tutarın 108.455,76 TL olduğu, buna rağmen davalı tarafça 120.721,59 TL tutarında tahsilat yapıldığı, bu bakımdan davacıya iade edilmesi gereken tutarın 12.265,83 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile toplam 12.265,83 TL’nin 1.000,00 TL’lik kısmının dava tarihi olan 04/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 11.265,83 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunun, davalı kurumun beyanlarının doğru olduğu ön kabulü ile hazırlanmış olup, karara esas teşkil edebilecek nitelikte olmadığını, davaya konu abonelik kuyu suyuna ilişkin olup, kuyu aboneliklerinde kanalizasyona kirli su bırakıldığı iddiası ile “atık su bedeli”nin taraflarından tahsil edildiğini, ilgili su faturası incelendiğinde taraflarından tahsil olunan bedelin atık su bedeli olduğunun görüleceğini, karara esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi tarafından bu durumun gözetilmediğini, müvekkili şirkette birden fazla su aboneliği bulunduğunu, müvekkili tarafından, dava konusu edilen aboneliğe ilişkin herhangi bir kullanım durumu söz konusu olmadığını, yani herhangi bir arıza nedeniyle değil kullanılmaması nedeniyle bedel olarak “0” çıktığını, arıza iddiası var ise bunu davalının ispat etmesi gerektiğini, ancak 65.madde dikkatle incelendiğinde sayacın çalışmadığı veya sayacın kısmen çalıştığı hallerde geçmiş dönem ortalamanın alınacağının yazdığını, müvekkiline ait … nolu aboneliğe konu sayacın çalışmaması gibi bir durumu söz konusu olmadığını, yani bu sayaç hiç arızalanmadığını, davalı kurum sırf haksız ücret almak için sayacın arızalı olduğunu iddia ettiğini, mahkeme tarafından ise arızalı olduğu varsayılarak karar verildiğini, kısmen kabul edilen miktara uygulanacak faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu, dava konusu fatura bedeli, müvekkilinin icrai yaptırım baskısı altında olmasından dolayı, 30.09.2019 tarihinde ihtirazi kayıt sunulmak suretiyle ödenmek zorunda kalındığını, bu nedenle mahkeme tarafından hükmedilen miktara, ödeme tarihi olan 30.09.2019 itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın tümden kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının işyerinde aylık ortalama kullanımlarının yaklaşık 3000 m³ civarlarında iken sayaçta değişik nedenlerle meydana gelen arıza nedeniyle kullanım miktarlarının 25.09.2017 tarihinden itibaren düştüğünü ve sıfıra indiğini, yapılan tespitlerde su kullanılmasına rağmen çalışmadığı görülerek 30.05.2019 tarihinde sayaç çalışmaz olarak değiştirildiğini, sayaç çalışmadığı takdirde uygulanacak tarife Yönetmeliğin 58. ve 59 maddelerinde düzenlendiğini, … Tarifeler Yönetmeliği’nin 58/6.maddesinde “Faturaların hatasız düzenlenebilmesi için, abone tarafından sayaç yerlerinin sürekli kontrol edilebilir ve sayacın okunabilir konumda bulundurulması zorunludur.” denildiğini, tarifeler yönetmeliği’nin 58/11 maddesinde ise “Dönem arasında sayacın çalışmadığı veya kısmen çalıştığı hallerde, abonenin aynı dönemlere ait geçmiş su ve atık su tüketimleri veya yeni takılan sayacın tüketimi esas alınır. Böyle bir bilgi yok ise, söz konusu aboneliğin özellikleri ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen kişi başıma günlük tüketim miktarları dikkate alınarak, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır. 58/12 Çevre sulama aboöneliklerinde, kıyas uygulaması yapılması gereken hallerde, Mayıs-Ekim arasında kalan sulama dönemini kapsayan 6 aylık sulama dönemi süresi esas alınır.” denildiğini, bu nedenle yeni sayacın yapılan ara okumalarında sayaç değişim tarihi olan 30.05.2019 ile 27.08.2019 tarihleri arasında kullanılan 8937 m³’e göre yapılan değerlendirme neticesinde, (8937 m³: 89 gün ) = 100.415 m³/gün tespit edildiğini, günlük bu miktar üzerinden 25.9.2017-30.5.2019 tarihleri arasında 612 gün için (612 gün * 100,415 m³ -) 61.454 m³’lük kullanım belirlenmiş ve bu tarihler arasında daha önce tahakkuku yapılıp tahsil edilen 1679 m³ düşüldükten sonra kalan (61454 – 1679 =) 59.775 m³’ün ise ek tahakkuku yapıldığını, bu tahakkukun bedelinin ise 126.764,50 TL olduğunu, yukarıda ayrıntılı olarak anlattıkları itiraz konusu tahakkukta bu hükümlere göre belirlendiğini, bu sebeple idarenin yaptığı tahakkuklar yasal mevzuata uygun olduğunu, davacının … no’lu aboneliği tahsil olunan bedelin su bedeli olmadığı atık su bedeli olduğu ancak bu durumun raporda bilirkişi tarafından gözetilmediğinin iddia edildiğini, ancak raporlarda aboneliğin kuyu aboneliği olduğu tüketimin ise atık su tüketimine ait olduğuna ilişkin tespit olduğu ve buna göre rapor düzenlendiği apaçık görüldüğünü beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın tümden reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacıya ait … abone nolu atık su aboneliğinde davalı tarafından 25/09/2017-28/05/2019 tarihleri arasında sağlıklı bir ölçüm yapılmadığı, sayacın kulanılmasına rağmen çalışmadığı iddia edilerek 30/05/2019 tarihinde sayacın değiştirildiği ve yeni sayacın değişim tarihi olan 30/05/2019 ile 27/08/2019 tarihleri arasındaki kullanım miktarı dikkate alınarak … Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre davacıya 59.775 m³ ek tahakkuk yapıldığı, bu ek tahakkuk miktarı ve son ay kullanımının da dahil olduğu tutar ile birlikte davacıya 126.764,50 TL’lik fatura tahakkuk ettirildiği, davacının 126.764,50 TL fatura bedelini 30/09/2019 tarihinde dava açma hakkının saklı olduğunu belirterek ihtirazi kayıtla ödediği anlaşılmıştır.
… Tarifeler Yönetmeliği’nin 58/11. maddesinde ;”Dönem arasında sayacın çalışmadığı veya kısmen çalıştığı hallerde, abonenin aynı dönemlere ait geçmiş su ve atık su tüketimleri veya yeni takılan sayacın tüketimi esas alınır. Böyle bir bilgi yok ise, söz konusu aboneliğin özellikleri ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen kişi başıma günlük tüketim miktarları dikkate alınarak, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır. ”düzenlemesi mevcut olup, aynı tarifenin 59.maddesinde ise;” 1) Abone veya görevli memur tarafından, su sayacının, tüketimi doğru kayıt edip etmediğinin kontrol edilmesi istendiği takdirde, su sayacı sökülerek ilgili Bakanlık teşkilatınca kontrol edilmesi sağlanır. Kontrol neticesi düzenlenen raporda, sayacın endeksine itibar edilmeyeceği belirtilmiş ise 58. maddenin 11. fıkrasına göre, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır.(2) Tüketimi doğru olarak kayıt edip etmediğinden şüphe edilerek, abone veya görevli memur tarafından kontrol edilmesi istenen su sayacının, ilgili Bakanlık teşkilatınca yapılan kontrolü sonucunda, bir neticeye varılamamış ise, 58. maddenin 11. fıkrasına göre, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır.(3) Sayacın hatalı çalıştığı, Ölçüler Ayar Şube Müdürlüğünce yapılan kontrol neticesinde tespit edilmiş ise, o döneme ait hatalı tahakkuka, gecikme zammı tahakkuk ettirilmez.(4) Patlayan su sayacının üst mekanizmasının etkilenerek tüketimi kaydetmediğinin ilgili bakanlık veya İdare teknik personelince belirlenmesi durumunda, 58. maddenin 11.fıkrasına göre, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır.(5) Tüketimi doğru olarak kayıt edip etmediğinden şüphe edilerek, abone veya görevli memur tarafından kontrol edilmesi istenen ancak 10 yıllık periyodik muayene süresinin dolması nedeniyle ilgili Bakanlık teşkilatınca kontrolü yapılamayan sayaçlar için 58.maddenin 11. fıkrasına göre, kıyas usulüyle tahakkuk yapılır.” hükümleri bulunmaktadır.
Somut olayda davalı kurum tarafından sayacın arızalı olduğu, çalışmadığı iddia edilerek davacıya ek tahakkuk yapılmış ise de sayacın arızalı olduğuna dair ilgili bakanlık teşkilatınca verilen bir rapor dosyada bulunmadığı gibi, sayacın değişim evrakları da dosyada bulunmamaktadır.
Bu itibarla arızalı olduğu iddia edilen sayaca ilişkin ilgili bakanlık teşkilatınca verilen bir rapor olup olmadığının davalı kurumdan sorularak rapor var ise onaylı bir suretinin istenmesi, ayrıca sayacın değişim evraklarının onaylı birer suretlerinin de istenmesi daha sonra olay tarihindeki … Tarifeler Yönetmeliği hükümleri göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılması, gerekirse tarafların bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazlar göz önüne alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda uzman başka bir bilirkişiden yeniden rapor alınması ve tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından tarafların istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 209,50 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunan taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç