Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/205 E. 2023/1427 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
YAZIM TARİHİ : 22/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali istemli davada 14/12/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1985 yılında kurulan …Tic. A.Ş.’nin ortakları … (%50), eşi … (%20), müvekkili … (%20), müvekkilinin eşi … (%1) ve müvekkilinin kardeşi … (%9) iken, müvekkilinin bu şirkette kardeşi ve eşine ait hisseleri reel değerleri kendilerine ödenmek suretiyle devir ve temlik aldığını, … tarafından ikame olunan Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında usul ve yasaya aykırı tedbir kararı ile müvekkilinin kardeşi ve eşinden devralınan hisselerin müvekkili adına tescil ettirilemediğini, akabinde davalı …’nin kendisinin ve eşi …’nin hisselerinden büyük bölümünü, mallarını muvazaalı olarak devralan kızı …’ın çocukları (torunları) … ve …’a yine muvazaalı olarak devrettiğini, Yönetim Kurulu Başkanının usul ve yasaya aykırı iş ve işlemleri sebebi ile şirketi zarara uğratması ve şirket aleyhine işlemler yapması sebebi ile gerek Y.K.Başkanı, gerekse şirketi zarara uğratan diğer şüpheliler hakkında Konya C.Başsavcılığı’nın … Sor.sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini yine Yönetim Kurulu Başkanı’nın usul ve yasaya aykırı iş ve işlemleri sebebi ile şirkeli zarara uğratması ve şirket aleyhine işlemler yapması sebebi Yönelim Kurulu Başkanı’nın hukuki sorumluluğu sebebi ile aleyhinc Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi … E.sayılı hukuki sorumluluk davası ikame olunduğunu, işbu davanın da halen derdest olduğunu, 17.05.2018 tarihli 2017 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı ve toplantıda alınan kararların TTK’nın 447.maddesi uyarınca butlan ile batıl, 445.maddesi uyarınca yasa, esas sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Genel Kurul Toplantısı’nda muhalefet şerhinde de belirtildiği üzere Yönetim kurulunun 2017 yılı Faaliyet Raporu’nun ibrası ve Finansal tabloların tasdiki kararlarının açıkça yasanın amir hükümlerine aykırı olduğunu, Y.K.Başkanı …’nin TTK’nın 369. maddesinde tanzim olunan özen ve bağlılık yükümlülüğüne riayet etmediğini, görevini tedbirli bir yöneticinin özeni ile yerine getirmediğini ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralına uyarak gözetmediğini, TTK’nın 551. maddesinde tanzim olunan şirkete ait taşınır ve taşınmaz mallara ve kıymetlere değer biçilmesinde usulsüzlük ve yolsuzluk yaptığını, devralınan taşınmazın niteliğini farklı gösterdiğini, Genel Kurul Kararı olmaksızın şirket ile işlem yaptığını, Genel Kurulun devredilmemez yetkisini devraldığını, kendisi ile ilgili olan işte müzakereye katıldığını ve işbu davaya konu Genel Kurul Toplantısında kendi ibrası için TTK’nın 436.maddesine aykırı olarak oy kullandığını, Y.K. Başkanı tarafından şirketin açıkça yasaya aykırı olarak zarara uğratıldığını, Y.K.Başkanı …’nin şirketin ayrı bir kişiliği ve davacıdan başka ortakları olduğunu düşünmeksizin şirketi şahsi mal ediminde araç olarak kullandığını, taşınmazların gerçek değerinden fazla bir bedel ile şirketi, ortakları zarara uğratmak şirketin içini boşaltmak kastıyla devrettiğini, satış bedeli olarak gösterilen fahiş bedeller kadar şirketten alacaklı olduklarını, şirketin tasfiyesinden 10/08/2010 tarihli genel kurul kararı ile vazgeçilerek ticari faaliyetine devam ettiğini, Y.K.Başkanı …TTK 396. maddesine muhalefet ederek rekabet yasağına aykırı davrandığını, …’de faaliyet gösteren … Ltd. Şti.’ni kurduğunu, bu şirketin yönetici ve hakim ortağı olduğunu, … A.Ş.’nin bu şirkete paralar aktardığını, muvazaalı iş ve işlemler bittikten sonra bu şirketten hisselerinin çoğunu müvekkilinin oğlu … ve …’ye devrederek borçları diğer oğlu ve torununa bıraktığını, şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, YK başkanının TTK 396.maddesine aykırı davranışından sorumlu olduğunu, şirketin yönetimi, temsili ve yasal olarak ifa etmesi gereken görevlerini usul ve yasaya uygun olarak ifa etmemek sureti ile açıkça kendi yararına, şirketin ve diğer ortakların zararına işlemler yaptığını, hissedar ve yönetici olarak gerek kendi, gerekse eşi diğer ortak … adına şirket ve diğer hissedarların zararına, kendi yararına haksız ve hukuka aykırı muameleler yapmak sureti ile hukuki ve cezai sorumluluğunu doğuran iş ve eylemler ile muamelelerde bulunduğunu, bulunmaya devam ettiğini, şirketi temsile, yetkili Y.K.Başkanı olan …’nin görevini tedbirli bir yöneticinin özeni ile yapmadığını, şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralına uyarak gözetmediğini, bu sebeple de YK:’nun ibrası ve yaaya aykırı tanzim olunan faaliyet raporunun tasdik ve ibrasına daire genel kurul kararlarının batıl ve iptale tabi kararlar olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 17.05.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan tüm Genel Kurul Kararlarının TTK.447 uyarınca batıl ve TTK.md. 445 uyarınca yasa, esas sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırı olması sebebi ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, makam, mevkii ve ekonomik olarak büyüdüğünü ve dolayısıyla aileden her şeyin kendi kontrolünde olmasını istediğini, davacının hiçbir iddiası tek başına hiçbir anlam ifade etmediğini ve hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, müvekkili hakkında ancak olumsuz bir algı oluşturarak, sonuç alabileceğini düşündüğünden bu kadar yığın yersiz iddia ile dosyaları içinden çıkılmaz hale getirdiğini, aslında davacının yine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı … ve … esas sayılı davalardaki iddiaları ile işbu davadaki iddialarının da aynı olduğunu, dosyalarda alınan bilirkişi raporlarının da cevap dilekçesindeki beyanlarla doğruladığını, davacının iddiaların boş ve dayanıksız çıktığını, buna rağmen davacının aynı iddiaları tekrar tekrar dava konusu ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “Davanın süresinde açıldığı, davacının genel kurul kararlarının iptali talebi yönünden olumsuz oy kullanma ve muhalefetin tutanağa geçirtilmesi şartının yerine getirildiği, davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunduğu, genel kurulun toplantıya çağrılmasında, toplanmasında, müzakere edilmesinde hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı, ancak toplantıda oylamaya sunulan 2017 yılı finansal tablolar ile aynı yıla ait faaliyet raporunun oylamasına 240 (%10) hisseye sahip yönetim kurulu başkanının oylamaya katıldığı, TTK’nun 436/2. Maddesinde Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişilerin, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacaklarının düzenlendiği, bu nedenle yönetim kurulu başkanı …’nin oylamaya katılmasının anılan kanun maddesine aykırı olduğu, ancak iptale talebine konu genel kurul kararında yönetim kurulu başkanı …’ oylamaya iştirak etmemiş olsaydı finansal tablo ve faaliyet raporunun 480 oya karşılık 1440 olumlu oyla tasdik edilmiş olacağı, yönetim kurulu başkanının oylamaya katılmasının alınan kararın sonucuna etkili olmadığı, bu nedenle icra edilen genel kurulun öncesinde ve toplantısında yasal mevzuata uygun hareket edildiği, şeklen kararların iptalinin gerekmediği, bunun yanında davacının alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğu iddiasında bulunulmuşsa da; toplantıda alınan kararların 6102 Sayılı T.T.K.nun 447.maddesinde sayılan kararlardan olmadığı, her ne kadar davacı tarafça yönetim kurulu başkanının şirketi zarara uğrattığı, hisselerini usulsüz devrettiği, yönetim kurulunun basiretli bir yönetici gibi davranmadığı iddia edilmiş ise de soyut iddia dışında dosyaya kesin kabul edilebilir bir delil sunulmadığı, davacı ile şirket yönetim kurulu başkanı arasında birinci derecede akrabalık (baba-oğul) bulunduğu, bu davaya dayanak olarak gösterilen olaylarla ilgili sadece Konya Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemelerinde çok sayıda davanın bulunduğu ve halen bir kısım davaların devam ettiği, davacı iddiaların ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde beyanlarını tekrarla, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmadığını, dava konusu kararların şekli manada geçerli olup olmadığının değerlendirildiğini, kararların geçersizliğine ilişkin TTK hükümleri uyarınca herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, mahkemece Yönetim Kurulu Başkanı …’nin TTK 369. Maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmeksizin butlan sebeplerinin bulunmadığı şeklinde genel bir gerekçe ile yetinildiğini, oysa dava konusu kararların TTK 447. Maddesi gereğince batıl olduğunu, , dava konusu genel kurul kararlarının anonim şirketin genel yapısına aykırı olduğunu, şirketin 1.441.250,00 TL YK Başkanı ve eşinden alacaklı olması gerekirken şirketin … ve …’ye 2.060.000,00 TL borçlu olduğunun göründüğünü, bu husustaki usulsüzlüğün tapu kaydı, şirket defter ve belgeleri kesin hükümle ispat edilmesine rağmen mahkeme gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, Yönetim Kurulu Başkanının sorumluluğuna ilişkin olarak açılan Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ayrıca Yönetim Kurulu Başkanı … hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın halen derdest olduğunu, soruşturmada tespit edilecek maddi vakıaların davayı etkileyebilecek mahiyette olduğunu, bu nedenle soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini, mahkemece bu hususa riayet edilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve 17/05/2018 tarihinde yapılan 2017 olağan genel kurul toplantısında alınan tüm genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava şirket genel kurulu toplantısında alınan kararın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin TTK 445. Maddesinde belirtilen iptal nedenleri ile TTK 447. Maddesinde belirtilen butlan nedenleri arasında yer almadığı, iptali talep edilen genel kurulda 2017 yılı finansal tabloları ile aynı yıla ait faaliyet raporunun kabulüne ilişkin kararlara ilişkin olarak yönetim kurulu başkanının oy kullanması kanuna aykırı ise de yönetim kurulu başkanının kullandığı oyun oylama sonucuna etkisinin bulunmadığı, bu nedenle yönetim kurulu başkanının kanuna aykırı olarak oy kullanmasının iptal nedeni yapılamayacağı, davacının bu davada iptal nedeni olarak ileri sürdüğü şirket yöneticisinin şirketi zarara uğrattığı yönündeki iddiaları davalı şirketin 22/05/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı genel kurulu kararının iptali talebi ile Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı açtığı davada da ileri sürdüğü, bu dosyada yapılan yargılama sonucunda davanın esastan reddine karar verildiği, kararın istinaf incelemesini yapan Ankara … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verildiği, iptali istenen genel kurulda alınan kararların finansal tabloların tasdiki, yönetim kurulu faaliyet raporunun kabulü ve yönetim kurulu üyelerinin seçiminden ibaret olduğu hususu dikkate alındığında davacı tarafça bekletici mesele yapılması istenen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyalarının sonucunun işbu davayı etkileyecek nitelikte olmadığı, buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6- Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 20/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
O.B