Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1846 E. 2023/221 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 14/12/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : 1-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DİĞER DAVALILAR : 2-… – (T.C. Kimlik No: …) –
3-… – (T.C. Kimlik No: …) –
4- …
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
YAZIM TARİHİ : 03/02/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 14/12/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalı …’un istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili 12/09/2022 tarihli dava dilekçesiyle ; asıl taleplerinin dışında ayrıca davalı gerçek kişilerin davalı şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisinin dava sonuna kadar durdurularak davalı şirkete denetçi kayyımı atanmasına ve ayrıca davacının şirketteki mali haklarının korunması için sair tedbirlere hükmedilmesini de istemiştir.
İlk derece mahkemesince 13/09/2022 tarihli ara karar ile; “….Somut olayda ; mevcut delil durumu ve tarafların menfaat dengesi ile davanın mahiyetine göre davacı tarafın denetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin teminat karşılığında kabulüne, diğer ihtiyati tedbir taleplerinin ise açıkça ne istenildiğinin belirtilmemesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle 6100 s. HMK’nın 393/1. maddesi gereğince bu ara kararının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 10.000 TL. nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkemeye ibrazı ve ayrıca denetim kayyımı için de 6 aylık ücret karşılığı 9.000 TL.’nin mahkeme veznesine depo edilmesi ile 133 TL.’lik eksik tedbir harcının yatırılması halinde, davacının ihtiyati tedbir talebininin kısmen kabul, kısmen reddi ile; davalı şirketin rutin işleyişini engellememek kaydıyla, davalı şirket yönetiminin davalı şirketi borçlandırıcı ve malvarlığını azaltıcı işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına, denetim kayyımının dosyaya aylık rapor ibraz etmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı … vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı terditli dava olarak ikame ettiği davasını 10.000,00 TL olarak göstermiş olup, 45 yıldır aktif faaliyette bulunan … Ltd. Şti.’nin yönetimini en az 6 ay şirketin işleyişini ve iç yapısını bilmeyen bir kayyıma devredilmesi talebi aşar mahiyette olup, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kısmen kabulü kısmen reddi kararı davacı dahil diğer tüm mirasçıların haklarına zeval getirecek nitelikte olduğunu ayrıca korunan hukuki değer ile karşılaştırıldığından ve de iş bu terditli davada asli talebin para alacağına ilişkin olduğu da gözetildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde bile açıkça şirket ortaklığını istemediği ve çıkarılmasnıa karar verilmesini istediği bir şirketi sırf çıkma payını almak için denetimi kayyım atayarak şirketi ve şirket ortaklarının haklarını korumayan bu kararın ivedi olarak kaldırılması gerektiğini, davacı diğer paydaşlar aleyhine sürekli dava açarak diğer tüm paydaşların mahvına yol açmak istemekte iş bu dava ile birlikte de şirketi günümüzün kötü ekonomik koşulları karşısında iflasa da sürüklemek istediğini, davacının iş bu davayı kötü niyetle ikame ettiğini beyanla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda 14/12/2022 tarihli ara kararı ile özetle; “…Somut olayda; davalılardan … tarafından davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına sebep ve teminat yönünden itiraz edilmiş ise de; davanın terditli olarak açılan limited şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi veya limited şirketin feshi davası olması, davacının talebinin haklı görülmesi ve çıkmasına izin verilmesinin gerekmesi halinde, davacının çıkma payının güncel (rayiç) şirket hisse değeri ve davacının payına göre belirlenecek olması, şirketin borçlandırıcı işlemlerinin denetim kayyımı onayına tabi tutularak, davacının hak doğarsa çıkma payının güvence altına alınmış olması, denetim kayyımının yönetim kayyımı sıfat ve yetkisine sahip olmaması, davalı şirketin rutin işleyişini bozmayacak şekilde ve sadece borçlandırıcı işlemler yönünden görevlendirilmesi karşısında davanın mahiyeti de göz önünde bulundurularak denetim kayyımı atanmasına ilişkin tedbire (sebep yönünden) itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalılardan … aynı zamanda teminat miktarına da itiraz etmiş ise de; davacının öğretmen olduğunun ve başka bir gelirinin bulunmadığının davacı tarafça bildirilmesi, davalılardan …’un ise davacının mali durumu hakkında farklı yönde henüz bir belge ve delil ibraz etmiş olmaması karşısında, davacının ekonomik durumu da göz önünde bulundurularak hakkın kullanılmasını imkansız kılmamak için alınan 10.000 TL.’lik teminatın şimdilik makul olduğu sonucuna varılmış, teminata yönelik itirazın de reddine karar vermek gerekmiştir. 14/12/2022 tarihli murafaa duruşmasında tedbire itirazın yukarıda yazılı gerekçelerle reddine karar verilmiş, verilen ara kararının gerekçesini oluşturmak üzere iş bu gerekçeli ara kararı hazırlanmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle mahkemenin 13/09/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yönelik davalılardan …’un 20/09/2022 ve 01/12/2022 tarihli dilekçelerindeki itirazlarının reddine, davacının aksi ispat edilmeyen sadece öğretmenliğe dayalı geliri göz önünde bulundurularak, daha önce alınan 10.000 TL.’lik teminatın artırılması talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, davacının maddi taleplerinin yani davacının dava dilekçesi ile talep edilen; şirkette gerçek değere yönelik şimdilik 10.000,00 TL edilmiş ise de bu konu ile ilgili arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, istinafa konu mahkeme kararına ilişkin teminat ve ihtiyati tedbir kararının sebeplerine ilişkin hususlar istinaf incelemesine konu edildiğini, davacı terditli dava olarak ikame ettiği davasını 10.000,00 TL olarak göstermiş olup, 45 yıldır aktif faaliyette bulunan … San. Ltd. Şti.’nin yönetimini en az 6 ay şirketin işleyişini ve iç yapısını bilmeyen bir kayyıma devredilmesini, denetiminin %100 verilmesi talebi aşar mahiyette olup, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kısmen kabulü kısmen reddi kararı davacı dahil diğer tüm mirasçıların haklarına zeval getirecek nitelikte olduğunu, iş bu karar ile taraflar arasındaki hakkaniyet dengesi korunmadığını, bilindiği üzere ticari hayat sürekli devam etmekte olup, 45 yıldır faaliyette olan ve kapsamlı bir şirketin denetim kayyımına tabi tutulması taraflar arasındaki dengeyi fahiş düzeyde değiştirdiğini, ayrıca korunan hukuki değer ile karşılaştırıldığından ve de iş bu terditli davada asli talebin para alacağına ilişkin olduğu da gözetildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ve kararın uygulanma şekli ve içeriği de usul ve yasaya aykırı olduğunu , teminatın da yetersiz olduğunu, davacının şirkette hiçbir zaman ortaklığı bulunmadığını, miras yolu ile ortak olduktan sonra ortaklıktan çıkmak için şirketi zorladığı ve feshe sürüklediği dosya kapsamında sabit olduğunu beyanla itirazlarının reddine ilişkin 14/12/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı kanunun 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dava dosyasındaki mevcut delillerin incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin davacının ihtiyati tedbir talebi ile ilgili delilleri değerlendirmesi sonucunda varmış olduğu kanaate göre verdiği kararda ve itiraz üzerine verdiği kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu , teminatın da bu aşamada yeterli olduğu anlaşıldığından davalı …’un istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’un istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/02/2023 tarihinde oyçokluğu ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır (muhalif)

A.Ç

MUHALEFET ŞERHİ:
Talep, ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un 390/3 maddesinde ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 394. maddesinde de ” Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Yasa’nın 396. maddesinde ise ” Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK’nın 389. ve 390. maddelerinde belirtilen talep koşullarının oluşmadığı, talep eden tarafça yaklaşık ispatın sağlanmadığı, yargılama sırasında durum ve koşulların değişmesi halinde HMK’nın 396. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve bu itibarla, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf isteminin kabulü ile itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın heyetin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.

Üye …
e-imzalıdır