Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1844 E. 2023/2012 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- … (
: 2-
VEKİLİ : Av.
: 3- I
: 4-
: 5-
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
YAZIM TARİHİ : 17/10/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 02/06/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerde işçi olarak çalışan …..’nin 26/03/2019 tarihinde 1475 sayılı yasanın 14. Maddesinin 5 numaralı alt bendi gereğince kıdem tazminatı almak için 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 prim ödeme gün sayısını doldurduğuna ilişkin belgeye istinaden tazminatını alarak ayrılmak istediğini, 26/03/2019 tarihinde çıkış işlemleri yapılarak ilgili kişiye 18/04/2019 tarihinde 65.836,51 TL kıdem tazminatı ödendiğini, temizlik hizmet alımı ihalesi kapsamında taşeron firma elemanı olarak görev yapan …..’nin bölge müdürlüklerinde çalıştığı dönemlerdeki yüklenici firmalara olan davalı şirketler ile yapılan sözleşmelerde, çalıştırılan personelin İş Kanunlarından ve diğer yasalarda doğan tüm alacaklarından sorumluluğunun yüklenici firmalara ait olduğunu belirtilerek ödenen 58.751,62 TL’nin davalı şirketlerden sorumlu oldukları miktarlar itibariyle 18/04/2019 ödeme tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; açmış oldukları davayı davalı …. Tic. Ltd. Şti.’den 6.869,64 TL, davalı ….. Tic. Ltd. Şti.’den 5.117,41 TL, davalı… . ve Tic. A.Ş’den 9.701,03 TL , davalı .. ve İnş. Ltd. Şti.’den 12.741,31 TL, davalı davalı … ….. Ltd. Şti.’den 12.509,24 TL , davalı ….Tic. Ltd. Şti.’den 11.812,99 TL olmak üzere toplam 58.751,62 TL olarak davasını ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı… şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 4857 sayılı yasa ve 1475 sayılı yasalar gereğince kıdem tazminatına hak kazanılacak tahdidi olarak sayıldığını, bu durumlardan biri olmadan iş akdinin sona ermesi halinde işçinin kıdem tazminatına hak kazanmayacağını, son alt işveren tarafından yapılan ödemenin kendilerini bağlamadığını, davacının rücuya ilişkin taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 6098 sayılı yasanın 73. Maddesinde zamanaşımı olarak 2 yıllık sürenin öngörüldüğünü, 4857 sayılı yasa ve 47345 sayılı yasanın 62. maddesi gereğince kıdem tazminatının kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmede rücuya ilişkin bir kayıt bulunmadığını savunmakla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 27/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; dava dışı işçinin 01/01/2003-31/08/2008 tarihleri arasında davalı … Ltd. Şti, 01/09/2004-21/11/2005 tarihleri arasında davalı …. Ltd. Şti., 22/11/2005-29/02/2008 tarihleri arasında davalı. … Ltd. Şti., 01/03/2008-19/03/2011 tarihleri arasında davalı …. Ltd. Şti., 20/03/2011-06/04/2011 tarihleri arasında davalı… … A.Ş., 07/04/2011-06/02/2014 tarihleri arasında davalı … Ltd. Şti., 10/02/2014- 09/03/2017tarihleri arasında davalı … … Ltd. Şti. nezdinde çalıştığı, davalı yüklenicilerin kendi nezdinde çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak sorumlu oldukları kıdem tazminatı tutarının ise davalı … Ltd. Şti yönünden 6.922,17 TL, davalı …. Ltd. Şti yönünden 5.156,55 TL, davalı …. A.Ş. yönünden 9.775,23 TL, davalı . … Ltd Şti yönünden 12.838,76 TL ve davalı .. Ltd. Şti yönünden 12.932,37 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 11/03/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile tahsili istenen 58.751,62 TL’nin, 6.869,64 TL’lik kısmının davalı … Ltd. Şti.’den, 5.117,41 TL’lik kısmının davalı … Ltd. Şti.’den, 9.701,03 TL’lik kısmının… A.Ş.’den, 12.741,31 TL’lik kısmının davalı …. Ltd. Şti.’den, 11.812,99 TL’lik kısmının. … A.Ş.’den ve 12.509,24 TL’lik kısmının ise davalı . … Ltd. Şti.’den tahsilini talep etmiştir.
Taleple bağlılık ilkesi gereğince her bir davalı yönünden bilirkişi tarafından tespit edilen tutar ile davacının talebi karşılaştırılmış, davacının talebinin her bir davalı yönünden bilirkişi tarafından tespit edilen tutarın altında kaldığı anlaşılmış ve 11/03/2021 tarihli tavzih dilekçesinde belirtilen tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmek gerekmiştir.
Davacı hükmedilen alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcut olup, dava sebepsiz zenginleşmeden ya da haksız fiilden kaynaklanmamaktadır. Davacı kıdem tazminatını haricen ödemiş olup, ödeme davacının ve davalıların taraf olduğu bir mahkeme kararına da dayalı değildir. Bu bakımdan davalıların dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine …” gerekçesiyle davanın kabulü ile; 6.869,64 TL’lik kısmı davalı …. Ltd. Şti.’den, 9.701,03 TL’lik kısmı davalı …… ve Tic. A.Ş’den, 5.117,41 TL’lik kısmı davalı … Ltd. Şti.’den, 12.509,24 TL’lik kısmı davalı … Ltd. Şti.’den, 12.741,31 TL’lik kısmı ise davalı …. İnş. Ltd. Şti.’den olmak üzere toplam 46.938,63 TL’nin dava tarihi olan 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal yargıtay kararlarınca rücuen tazminat davalarında başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğundan, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğine, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığına karar verildiğini, ayrıca davalı firmalara, dava açılmadan önce rücuya konu kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği yönünde ihtar yazıları gönderildiğini, mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dışı işçi …..’nin 1475 sayılı yasa uyarınca emekli olmasından kaynaklı olarak davacı tarafından ödenen 65.839,51 TL kıdem tazminatının, davalı şirketlerden sorumluluk oranlarına göre tahsilinin talep edildiği, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin, hükmedilen rücu alacaklarına dava tarihi itibariyle faiz işletilmesinin yanlış olduğu, kabul edilen rücu alacaklarına ödeme tarihi itibariyle faiz işletilmesi gerektiği sebebiyle istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.
Dava dışı işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi, yasa gereği yapılan bir ödeme olduğu dava dışı işçi ile iş verenler arasında işçi alacaklarından kaynaklı bir dava bulunmadığı, davacı şirketin, yaptığı kıdem tazminatı ödemesi ile ilgili davalı alt işverenlere yönelik bir ihbarı da bulunmadığı, bu itibarla, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 801,60 TL istinaf karar harcından alınması gereken 269,85 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 531,75 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır