Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1836 E. 2023/153 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
D. İŞ EK KARAR TARİHİ : 04/11/2022
NUMARASI : … D. İş Esas … D.İş Karar

İSTİNAF ve TALEP EDEN : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

KARŞI TARAF : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
İhtiyati hacze itirazla ilgili olarak Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyasında … tarihinde tesis edilen ek karara karşı, talep edenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP : Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; borçlu …, 30.06.2020 düzenleme ve … tediye tarihli 124.800,00 TL bedelli bonoyu müvekkili …’e keşide ettiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine takip başlatıldığını, borçlunun adresine gönderilen tebligat bila tebliğ olduğundan kesinleştirilemediğini, bu nedenlerle rehinle de teminat altına alınmamış olan alacaklarının İİK’nun 257. Maddesinin aradığı şartların gerçekleştiğini beyanla bono bedeli olan 124.800,00 TL’lik alacak karşılığında borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 23/09/2022 tarih … D.İş Esas … D. İş Karar sayılı kararı ile; “…bonoya/bonolara bağlı borcun vadesinde ödenmediği gibi, alacağın rehinle de teminat altına alınmamış olduğu anlaşıldığından, işin aciliyetine binaen dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ; İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlu/borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ:Karşı taraf vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ilinde ikamet ettiğini, işbu davaya konu senedin yetkisiz mahkemede ihtiyati hacze konu yapıldığını, karara konu senet incelendiğinde düzenleme yeri bulunmadığını, düzenlemeye yeri bulunmayan bonolarda borçlunun isminin altında yazılı idari bölge niteliğindeki adres düzenleme yeri sayıldığını, takibe konu senette böyle bir adres bulunmadığını, bu sebeple işbu takipte yetkili Mahkeme ve İcra Dairesi müvekkilinin yerleşim yeri olan Karaman İcra Dairesi ve mahkemeleri olduğunu, ayrıca hacze konu senet kambiyo vasfı taşımadığını, senet incelendiğinde düzenleme tarihinin olmadığının görüleceğini, bilinen üzere düzenleme tarihi senedin zorunlu unsurlarından olduğunu, bu sebeple kambiyo vasfını taşımayan senet ile verilen ihtiyati haciz kararı hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ::lk derece mahkemesince itiraz üzerine açılan duruşma sonucu verilen 04/11/2022 tarihli ek karar ile “….İhtiyati hacze itiraz eden taraf verilen ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede verildiğini ayrıca bononun kambiyo vasfına haiz olmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiş, ihtiyati hacze konu bonoda borçlu adresinin Karaman ilinde bulunduğu, bono metninde “Konya Mahkemeleri”nin selahiyetinin kabul edildiği görülmüştür. Talebe dayanak bonoda düzenleme yerinin yazılmadığı, borçlu adresinin de … olmadığı … olduğu dikkate alındığında; bonoda yazılı Konya Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair hükmün yetki sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiş olup, tacir veya kamu tüzel kişisi olmayan kişilerin münhasır yetki sözleşmeleri yapmalarının mümkün olmadığı kanun maddesinin karşı anlamında çıkarılmaktadır. Bonoda yazılı olan yetki kaydı aksine bir ibare olmadığından münhasır yetki sözleşmesidir. Ancak münhasır yetki sözleşmesi kamu tüzel kişilere ve tacirler arasında yapılacak olup, itiraz eden vekilinin beyanları ve dosya kapsamına göre borçlunun tacir sıfatını taşımadığı, ayrıca alacaklının da tacir sıfatı olduğuna ilişkin herhangi bir delil ve belge sunulmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bonoda yazılı yetki kaydı HMK’nun 17. maddesi gereğince geçersiz olup, ayrıca borçlunun yerleşim yeri de … olduğundan bononun tanzim yeri de senette yazılı olmaması nedeniyle tanzim yeri esasına göre de yetki belirlemesi mümkün olmadığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/02/2012 tarih ve 2012/1194 Esas 2012/2285 Karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarih ve 2012/27827 Esas 2013/4096 Karar sayılı ilamları)” gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz eden borçlu …’in ihtiyati hacze itirazının kabulü ile itiraz eden borçlu yönüyle ihtiyati haciz talebinin yetkisizlik sebebiyle İİK’nun 265/1 madde ve bendi uyarınca reddine, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş Esas – … D.iş Karar 23.09.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; bononun şekil şartlarından vade ve ödeme yerinin esaslı şekil şartlarından olmadığını, zorunlu şekilde şartlarının yanında seçimlik şartlarıda olduğunu, bonoya isteğe bağlı olarak faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabileceğini, ilk derece mahkemesince ayrı düzenleme yeri olmadığından bahisle taraflar arasında münhasır yetki sözleşmesi olduğunu ancak bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için tarafların kamu tüzel kişilere ve tacirler arasında yapılabileceğini bu yüzden yetki sözleşmesinin geçersiz olduğuna hükmettiğini, bonoda düzenleme yeri açıkça belirtilmemişse, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı TTK m.777/4 ile hükme bağlandığını, takibe konu senette de görüleceği üzere davacı borçlu düzenleyen olup isminin olduğu bölümde adresi yazdığını, idari birim olarak da … ili olarak yazıldığını, düzenleme yeri açıkça belirtilmemiş olsa bile kanuna göre takibe konu senetlerinin düzenleyenin olduğu bölümde yazılan adres düzenleme yeri niteliğinde olduğunu, bu nedenle kambiyo vasfını taşıdığını beyanla yerel mahkemece verilen … tarihli ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabulü ile ilgili ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
İhtiyati haciz kararlarına itiraz 2004 sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenmiş ve itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
Karşı taraf/borçlunun itirazlarından mahkemenin yetkisine itiraz, kanunda sayılan sınırlı sebeplerdendir. Mahkeme de yetki itirazını kabul ederek ihtiyati haczi kaldırmıştır.
HMK’nın 17.maddesinde.” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tarafların tacir olduklarına dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Somut olayda HMK’nın 17. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle yetkili mahkeme İİK’nın 258/1. maddesi delaletiyle aynı yasanın 50/1. maddesi gereğince genel hükümlere göre belirlenmelidir. İhtiyati hacze dayanak belgenin kambiyo senetlerinden bono olduğu, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan; 6098 sayılı TBK’nın 89/1. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda alacaklının; borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, senedin keşide yerinde veyahut ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun’un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması zorunlu ve yeterlidir.
Somut olayda; bonoda düzenleme yeri yazılmamış ise de düzenleyenin adının yanında ”Karaman” ilinin yazılı olduğu görülmüş olup bu durumda bononun … ilinde düzenlendiğini ve bono vasfına haiz olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu sebeplerle, ihtiyati haciz talebine dayanak bononun düzenleme yerinin ve karşı taraf borçlunun yerleşim yerinin … ili olduğu, mahkemenin ihtiyati haciz talebiyle ilgili yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin Karaman Mahkemeleri olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden karşı taraf borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının yerinde olduğu anlaşıldığından talep edenin istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep edenin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının talep edenden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç